Basınımız dünyanın neresinde?

Oshan SABIRLI

Uluslararası raporlar ülkenin fotoğrafını çekmeye devam ederken Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün (RSF) Dünya Basın Özgürlüğü Enedeksi 2016’ya, dün ben de göz atma şansına sahip oldum. Geçtiğimiz haftalarda ABD Dışişleri Bakanı John Kerry Dünya İnsan Hakları Raporu’nu açıklamıştı.

Yine raporda Kıbrıs’ın kuzeyi ve güneyi ayrılmış, bu raporda da iki bölüm için farklı değerlendirmeler yapılmıştı.

İki raporda da benzer sonuçlar var.

RSF yalnızca gazetecilerin mesleklerini yapması, gazetecilere yapılan tehdit, sansür ve yaşamını kaybeden gazeteciler gibi konuların perspektifinde basın çalışanlarını masaya yatırıyor.

Kıbrıs’ın kuzeyi yine 180 ülke sıralamasında ortalarda yer aldı. Ne çok iyi, ne de çok kötüyüz. Oysa yeşil hattın öte yanında birkaç basamak gerilese de, Güney Kıbrıs yine ilk 30’ya girmeyi başardı. Yani Kıbrıslı Rum meslektaşlarımız, dünyanın en özgür ilk 30 basın camiası arasında bulunuyor.

Dünya Basın Özgürlüğü Enedeksi Kıbrıs’ın güneyinde kiliseye atıfta bulunuyor. Mega TV’nin kilisenin kontrolünde olduğuna işaret ederken, özellikle Kıbrıs’ın güneyinde Ortodoks kilisesinin ve siyasi partilerin medya üzerinde etkisinin büyük olduğunu kaydediyor.

Bir diğer noktada ise Haravgi ve Radyo Astra’nın Komünist AKEL’i desteklediği de vurgulanıyor.

2016 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi geçtiğimiz yıl boyunca hükümetler, ideolojiler ve özel sektör çıkarları tarafından gazetecilik, özgürlük ve bağımsızlık yönünde saldırıları değerlendirdi.

Basın yayın çalışanlarının durumu ile ilgili dünyada bir kriter olarak görülen endeks içinde 180 ülkeler yer alıyor. Aynı zamanda her bölgedeki basın özgürlüğü ihlallerinin düzeyi göstergelerini de içeriyor. Bunlar içinde Avrupa (19.8 puan) ile hala özgür medyaya sahip. İlk kez ABD (37.1) gazetecilere yönelik şiddet artışı ile Afrika (36.9) kıtasını geçmiş durumda. Asya (43.8) ve Doğu Avrupa / Orta Asya (48.4) endekste yer alıyor. Endeks içerisinde, meslektaşlarımızın Kuzey Afrika / Orta Doğu (50.8) bölgesinde çalışma hayatlarının ne kadar kötü olduğu, bu gazetecilerin her türlü kısıtlamalara maruz kaldığı ve hatta hayatlarının tehdit altında olduğu da bir gazetecilik gerçeği şeklinde yüzümüze vuruyor.

Endeksin nasıl hazırlandığı konusunda da bilgi vermem gerek. Bu sıralama 180 ülkede yapılan titiz bir araştırma sonucunda gerçekleştirildi. Araştırmada gazetecilerin güvenliği ve özgürlüğü adına anketler üzerinden yapıdı.

Çoğulculuk, medya bağımsızlığı, çevre ve oto-sansür, yasal çerçeve, şeffaflık, altyapı, ihlaller ve şiddet seviyesi, 0 ile 100 arasında bir puan ile değerlendirildi.