Çavuşoğlu İİT Konferansı'nda konuştu!

Tarım Ve Doğal Kaynaklar Bakanı Nazım Çavuşoğlu İİT 3 Sudan Sorumlu Bakanlar Konferansı’nda konuştu…

Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Nazım Çavuşoğlu,  İslam İşbirliği Teşkilatı 3. Sudan Sorumlu Bakanlar Konferansı’na katılmak için gittiği İstanbul’da  İslam İşbirliği Teşkilatı üye devletlerine hitaben bir konuşma gerçekleştirdi. Su konusunda tüm ülkelerin işbirliğinin zaruri olduğunu belirten Çavuşoğlu, TC’den KKTC’ye Su Temin Projesi’nin kendileri için gurur vesilesi olduğunu kaydetti. Kıbrıs konusuna da değinen Çavuşoğlu, İİT ülkelerinden Kıbrıs Türk halkının maruz kaldığı izolasyonun kaldırılmasına katkıda bulunacak somut adımları atmalarını beklediklerini söyledi.

ÇAVUŞOĞLU, SU KONUSUNDA DAYANIŞMANIN ÖNEMİNE VURGU YAPTI

Suyun insanoğlu için hayati önem taşıdığına değinen Çavuşoğlu, küresel ısınmanın artması, yağış rejimlerinin değişmesinin yanısıra dünya nüfusunun artması, kentleşme ve sanayileşme gibi birçok nedenle artık suyun dünyada kıt ve stratejik bir kaynak halini aldığını kaydetti. Çavuşoğlu, İslam İşbirliği Teşkilatı’na üye devletlerin de bölgesel nedenlere bağlı olarak su sıkıntısının yaşandığı ülkeler olduğunu belirterek, bir çok konuda olduğu gibi su konusunda da gerek bilgi ve deneyim paylaşımı gerekse işbirliği ve dayanışma içerisinde olmasının önemine değindi.  Çavuşoğlu, Teşkilat’a üye ülkelerin bir önceki toplantıda oluşturulan vizyonu hayata geçirebilmeleri için bir yol haritası oluşturulması bakımından bu konferansın çok faydalı olacağı inancını dile getirdi.

ÇAVUŞOĞLU: SU İHTİYACI HER GEÇEN GÜN ARTIYOR

Kuzey Kıbrıs’ın, gerek bir ada ülkesi olması, gerekse az yağışlı bir iklim kuşağında yer alması nedeniyle su eksikliğini fazlasıyla hisseden bir ülke olageldiğini söyleyen Çavuşoğlu, ülkede yer altı kaynaklarının yıllar içerisinde tükendiğini, varolanların da tuzlandığını ifade etti.  Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde bugüne kadar içme ve kullanma suyunun hemen hemen tamamı yeraltından, yaklaşık 300 adet sondaj kuyusu ile deniz suyu arıtım tesisinden temin edildiğini anlatan Çavuşoğlu, bu kaynaklardan yıllık olarak 27 milyon metre küp su çekilip, 28 belediye ile 166 köyümüze dağıtılmakta olduğunu belirtti. Çavuşoğlu, “Su Master Planı” doğrultusunda yapılan çalışmalar neticesinde KKTC’de 2025 yılı içme ve kullanma suyu ihtiyacının yılda 44 milyon metre küp, 2035 yılında ise 54 milyon metre küpe çıkacağı öngörüsü bulunduğunu belirterek, bu verilerin mevcut su kaynaklarının hem miktar hem de kalite bakımından ülkemize yetmeyecek duruma geleceğini ortaya koyduğunu dile getirdi.

“SU TEMİN PROJESİ BİZLER İÇİN GURUR VESİLESİDİR”

Çavuşoğlu, “Ne mutlu ki 2011 yılında başlayan “KKTC Su Temin Projesi”yle birlikte tarihi bir adım atılmış ve kısa bir süre önce mersin anamur’dan ülkemizdeki geçitköy barajına temiz ve kaliteli su ulaşmıştır.  80 km gibi uzun bir mesafeden denizin 250 metre derinliğinden asma borularla 75 milyon metreküp miktarındaki suyun, Türkiye Cumhuriyeti’nden kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne aktarılması üstün bir mühendislik örneğidir ve dünyada bir ilktir. Bu biz ve Türkiye Cumhuriyeti için gurur vesilesidir” şeklinde konuştu.

Çavuşoğlu, cesaretiyle, vizyonuyla KKTC’ye bu suyun ulaşmasında talimatı olan başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve bilgisiyle bunun mümkün olabileceğini her fırsatta söyleyen, bu yolculukta büyük önemi olan TC Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğluna teşekkürlerini sundu.

“ASRIN PROJESİ DEVLETLERARASI İŞBİRLİĞİNİN ÖNEMLİ BİR ÖRNEĞİDİR”

Türkiye’den ülkemize ulaşan suyun yarısının ülkemizde kullanım suyu diğer yarısının ise tarımsal amaçlı olarak kullanılacağını anlatan Çavuşoğlu, bu suyla birlikte bir taraftan ülkemizde yaşam standardının yükseleceğini bir taraftan da tarımsal üretimde çeşitliliğin artması ve rekabet edebilir ürünlerin yetiştirilmesi sonucunun ortaya çıkacağını kaydetti. Çavuşoğlu,  bu durumun başta İslam İşbirliği Teşkilatı üye ülkeleriyle olmak üzere ticaret yapma potansiyelini oldukça artıracağı inancını dile getirdi. Çavuşoğlu, “Ülkemiz açısından doğuracağı olumlu sonuçların yanısıra “asrın projesi” olarak adlandırdığımız bu proje, su konusunda devletlerarası işbirliğinin önemli bir örneği olarak tüm milletler için özendirici olmalıdır” diyerek, tüm dünya insanlarının temel hakkı olan yeterli miktarda ve kalitede suyun temini konusunun tüm devletlerin ortak kaygısı olması gerektiğini söyledi. Gelecek nesillere temiz ve sürdürülebilir su kaynakları bırakmanın sorumlulukları olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, “Bunun bilinciyle, İslam İşbirliği Teşkilatı’nın 3. Sudan Sorumlu Bakanlar Konferansı’nın, tüm üye ülkeler için hayırlı sonuçlar doğurmasını dilerim” dedi.

ÇAVUŞOĞLU KIBRIS KONUSUNA DA DEĞİNDİ

Konuşmasında Kıbrıs konusuna da değinen Çavuşoğlu,  11 şubat 2014 tarihli ortak açıklamada da öngörüldüğü üzere, adadaki iki tarafın siyasi eşitliğine dayalı, iki bölgeli, iki toplumlu ve iki eşit statüde kurucu devletten oluşan bir federasyon kurulması amacıyla yürütülen müzakerelerin devam ettiğini hatırlattı. yürütülmekte olan müzakereler gerek uluslararası toplum gerekse adadaki taraflarca sözkonusu zeminde bir anlaşmaya varılması bakımından son fırsat olarak değerlendirildiğini belirten Çavuşoğlu, Rum tarafı gerekli siyasi iradeyi gösterir ve görüşme sürecine bağlı kalırsa, 2016 yılı içerisinde bir anlaşmaya varılması beklentisinde olduklarını belirtti.

“İİT ÜLKELERİNİN KKTC’YE DESTEĞİ RUM TARAFINI ÇÖZÜME MOTİVE EDER”

Çavuşoğlu, İslam İşbirliği Teşkilatı ve üye ülkelerin Kıbrıs Türk devleti ve halkına İslam İşbirliği Teşkilatı kararları çerçevesinde verecekleri somut desteğin Rum tarafını bir çözüme motive etme yönünde etkili olacağını belirtti. Çavuşoğlu, “İslam işbirliği teşkilatı kararlarında müslüman Kıbrıslı Türklerle etkin dayanışmanın güçlendirilerek yakın ilişkiler kurulması, Kıbrıslı Türklere maddi ve siyasi yardım sağlamak amacıyla onlara uygulanan insanlık dışı izolasyonun önüne geçilmesi ve her alanda ilişkilerin artırılması; ayrıca ekonomik işbirliği, ulaşım ve turizm gibi alanlarda yatırım fırsatlarını araştırma amaçlı karşılıklı ziyaretler yapmaları, ve müslüman Kıbrıslı Türklerle kültür ve spor alanlarında ilişkilerini geliştirmeleri, öğrenci ve akademisyen değişimleri dahil, Kıbrıs Türk üniversiteleri ile işbirliğinin teşvik edilmesi” yönünde üye ülkelere yapılan çağrının somut adımlara dönüşmesinin bu noktada önem arz etmektedir” şeklinde konuştu.

“İİT ÜLKELERİNDEN KIBRIS TÜRK HALKININ MARUZ KALDIĞI İZOLASYONUN KALDIRILMASINA KATKIDA BULUNACAK SOMUT ADIMLARI ATMALARINI BEKLİYORUZ”

Kıbrıslı Türkler olarak, islam işbirliği teşkilatı ile ticari, eğitim ve kültür dahil pekçok alanda ve her seviyede uzun süredir devam eden ve gelişen ilişkiler olmasına rağmen, ne yazık ki, İslam İşbirliği Teşkilatı kararlarında bahsi edilen geniş kapsamlı izolasyonların Kıbrıslı Türklerin günlük hayatlarını etkileyen olumsuz bir durum olmaya devam etmekte olduğunu belirten Çavuşoğlu,  tüm üye ülkelerin sözkonusu kararlar uyarınca daha fazla ertelemeden Kıbrıs Türk halkının maruz kaldığı izolasyonun kaldırılmasına katkıda bulunacak somut adımları atmalarını beklediklerini ifade etti. Çavuşoğlu, “Konferans’ın tüm üye ülkelere faydalı olmasını temmeni eder, kıbrıs türk halkı olarak tüm üye ve gözlemci üye ülkelerdeki kardeşlerimle yakın işbirliği içerisinde çalışmaya devam edeceğimizi bir kez daha ifade etmek isterim” şeklinde sözlerini tamamladı.