CHP'nin CNN Türk boykotuna İYİ Parti de katılacak mı?

CHP'nin CNN Türk boykotuna İYİ Parti de katılacak mı?

CHP’nin CNN Türk’ü boykot etme kararını değerlendiren İYİ Parti Genel Sekreteri Uğur Poyraz, ''CHP’nin kararı siyasi bir reflekstir. Kişisel olarak ben destekliyorum ama İYİ Parti olarak henüz benzer bir karar almadık'' şeklinde konuştu.

CHP’nin CNN Türk’ü boykot etme kararının ardından gözler İYİ Parti’ye çevrildi. Yeniçağ'dan Erman Çimen'e konuşan İYİ Parti Genel Sekreteri Uğur Poyraz, konunun henüz başkanlık divanı gündemine gelmediğini belirterek; "Zaten İYİ Parti olarak medyada en çok boykota uğrayan parti biziz. Kurulduğumuz günden beri beri medyanın ambargosunu hissediyoruz. Boykot yapan değil, boykot uygulanan tarafız…" dedi.

Parti olarak gazetecilerle bir sorunları olmadığını, yöneticilerle ve basın sektöründeki sahiplik yapısı ile sorunları olduğunu belirten Poyraz "Bugün tıpkı yargıdaki gibi basın mensupları üzerinde bir baskı oluştuğunu düşünüyoruz. Onların da bu baskı altında ezildiklerinin farkındayız. Dolasıyla biz binaların sahiplerinin yandaş olduğunu düşünüyoruz…" dedi. 

İYİ Parti Genel Sekreteri Uğur Poyraz açıklamalarından satır başları şöyle:

-Biz Genel Başkanımız Meral Akşener ile il il geziyoruz. Bu nedenle CNN Türk’ü boykot konusunda divanımızla birlikte karar almamız gerekiyor fakat biz böyle bir karar almadık.

-Bizim partimiz kurulduğu günden beri medyanın ambargosunu hissediyor. En çok ambargo uygulanan siyasi partiyiz. Sayın Genel Başkanımız da en çok sansüre uğrayan Genel Başkan. Dolayısıyla, bu programların kadroluları var zaten. Televizyonlarda bizim grup toplantılarımız gösterilmiyor, ana haber bültenlerinde 3-5 saniye göstermekle yetiniyorlar.

-Öte taraftan, iktidarın mitingleri ve açılışları saatlerce gösteriliyor. Boykot yapan değil, boykot uygulanan tarafız. Doğal olarak CNN’nin, havuz medyasının zulmü ile kurulduğumuz günden bu yana karşı karşıyayız.

'Bizim sorunumuz gazetecilerle değil...'

-Biz şuna inanıyoruz, bugün tıpkı yargıdaki gibi siyasallaşmış yöneticilerin ve onların altında oluşturulan hegemonyanın hem yargıçlar üzerinde hem basın mensupları üzerinde bir baskı oluşturduğunu düşünüyoruz. Onların da bu baskı altında ezildiklerinin farkındayız. Dolasıyla biz binaların sahiplerinin yandaş olduğunu düşünüyoruz, binaların içindekilerin özgürce yazabilmek, özgürce haber verebilmek için yanıp tutuşan insanlar olduğunu düşünüyoruz. Yani bizim sorunumuz yöneticilerle, basın sektöründe sahiplik yapısıyla ilgili. Biz, gazetecilerin haberlerini özgürce aktarmak için yanıp tutuştuğunu düşünüyoruz. Bizim tepkimiz kişilere karşı değil. Bir anlamda da Türk basını özgürleştirmek adına atılmış bir adım bu. 

-Biz tabii fiiline bu boykotun muhatabıyız, bugüne kadar boykot edildiği için, ambargo konulduğu için biz bu kanallara çok fazla meyilli değiliz. İzlemeye de meyilli değiliz. Biz daha fazla sosyal medyadan özgürce yayın yapmaya çalışan insanları önemsiyoruz.

'CHP'ninki siyasal reflekstir'

-Cumhuriyet Halk Partisi’nin gösterdiği siyasal bir reflekstir. Tabii ki şahsen destekliyorum ama sayın genel başkanımız ve divan üyelerimiz bu konuyu henüz görüşmedi. Genel başkanımız il ve ilçe gezdiği için, divan üyelerimiz de genel başkanımızla birlikte tabii şu anda. Bu nedenle bir araya gelmek fırsatımız daha olmadı. Divan toplantımızda bu konu gündeme gelirse, orada gerekli görüşler bildirildikten sonra bir karar alırız…