Çin'in güneş enerjisi kapasitesi, dünyanın geri kalanını geçti

Global Energy Monitor (GEM) adlı bağımsız araştırma kuruluşunun yeni araştırmasına göre Çin'de rüzgar ve güneş enerjisi üretiminde önemli bir artış yaşanıyor, ülkenin 2030 yılı için belirlediği hedeflere erken ulaşması bekleniyor.

Raporda Çin'in yenilenebilir enerjide dünya lideri konumunu güçlendirdiği ve 2025 yılına kadar mevcut kapasitesini iki katına çıkararak 1.200 gigawatt değerinde güneş ve rüzgar enerjisi üretme yolunda ilerlediği kaydediliyor.

Çin'de kurulan büyük kapasiteli rüzgar ve güneş enerjisi tesislerini ve planlanan yeni projeleri takip eden San Francisco merkezli GEM'in çalışmaları daha önce Dünya Bankası, Uluslararası Enerji Ajansı ve bazı hükümetler tarafından kullanıldı.

Bugün yayımlanan çalışmada 2023'ün ilk çeyreğinde Çin'in güneş enerjisi kapasitesinin 228 gigawatta ulaştığı kaydediliyor.

Araştırmacılar, mevcut kapasiteye 379 gigawatt daha ekleyebilecek ve böylece kapasiteyi ABD'nin üç katına ve Avrupa'nın neredeyse iki katına çıkarabilecek yapım aşamasındaki güneş enerjisi santrallerini de belirledi.

Çin aynı zamanda dünyanın önde gelen güneş paneli tedarikçisi konumuna gelerek son yıllarda küresel güneş paneli maliyetlerini ciddi oranda düşürdü.

Rüzgar enerjisi

Çin son yıllarda rüzgar enerjisinde de büyük atılımlarda bulundu.

Ülkenin karada ve denizde rüzgar enerjisi toplam kurulu gücü 310 gigawattı aşarak 2017'deki seviyesinin iki katına ulaştı ve dünya sıralamasında ilk 7 ülkenin toplam kapasitesine eşdeğer konuma geldi.

İç Moğolistan, Sincan, Gansu ve kıyı bölgelerde yeni rüzgar projelerine hazırlık yapan Çin, 2025'ten önce kurulu gücüne 371 gigawatt daha ekleyerek küresel rüzgar enerjisi filosunu neredeyse iki katına çıkaracak.

İklim kriziyle mücadelede Çin anahtar ülke olarak görülüyor.

Küresel ısınmayı 1,5 derece hedefi altında tutmak için sera gazı salımlarını düşürmeye yönelik ülkelerin çabaları sürüyor.

Birçok ülkede olduğu gibi Çin'in de sera gazı salımları hala artışta.

Ancak uzmanlar güneş ve rüzgar enerjisindeki gelişmelere olumlu bakıyor.

Geçen yıl dünya çapında rüzgar ve güneş enerjisine 500 milyar dolardan fazla yatırım yapıldı.

Bunun yüzde 55'inden Çin sorumluydu.

Kömür tehdidi

Dünyanın en büyük ikinci ekonomisi olan Çin aynı zamanda en fazla sera gazı salımına neden olan ve küresel kömür tüketiminin yarısını oluşturan ülke.

BBC İklim ve Bilim Muhabirleri Matt McGrath ve Mark Poynting'in aktardığına göre kömür kullanımı, Çin'in karbondioksit emisyonlarının yaklaşık yüzde 69'unu oluşturuyor.

Araştırmacılar ülkede kömürlü termik santrallerinin sayısının arttığını, 2022'de her hafta yaklaşık iki yeni kömürle çalışan elektrik santrali inşa edildiği söylüyor.

Bu artış kısmen yenilenebilir enerjide yaşanabilecek sorunlara karşı bir önlem olarak görülüyor.

Örneğin son yıllarda rekor düzeydeki sıcak hava dalgaları ve kuraklık hidroelektrik santrallerde ciddi aksamalara neden oldu ve elektrik kesintilerine yol açtı.

Ülkedeki elektrik şebekesinin eski olması da bölgeler arasında enerji aktarımını zorlaştırıyor.

GEM araştırmacısı Martin Weil, "İleriye dönük en büyük sorun, bu kömür santrallerinin nasıl kullanılacağı" diyor ve devam ediyor:

"Yenilenebilir enerjinin kömüre oranını mümkün olduğu kadar yükseğe çıkaracak şekilde kullanılmalarını umuyoruz."

Uzmanlar, Çin'in yenilenebilir enerjiye yönelimi ve kömürden uzaklaşma yolculuğunda aynı zamanda bataryada enerji depolama teknolojileri ve hidrojen ile enerji üretiminin de önemini vurguluyor.