DAÜ Araştırma Görevlileri Slovakya'da Uluslararası Konferansa Katıldı

DAÜ Araştırma Görevlileri Slovakya'da Uluslararası Konferansa Katıldı

Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) İşletme ve Ekonomi Fakültesi, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Araştırma Görevlileri Devrim Şahin ve Achiri Emmanuel Slovakya’nın Bratislava kentinde bulunan Ekonomi Üniversitesi’nde gerçekleştirilen “Sınırlara Dönüş?” konferansına katıldı. “Avrupa Birliği’nin (AB) Sınırları ve Komşulukları” paneli ve “Orta Avrupa ile Doğu Avrupa’da Göç ve Politika” panelinde sunumlar yapan Şahin ve Emmanuel, konuşmaları sırasında AB’nin çevresi ile ilişkilerini irdeledi. Şahin ve Emmanuel AB’nin kendisine küresel rol olarak bir yumuşak güç, normatif güç, dönüştürücü güç veya sorunların çözümü için model olmayı benimsemesinin ve genişleme süreci ile birlikte kendi içindeki barış ve refahı çevresine de yayma hedefinin önemine işaret etti. “Bölgesel Uzlaşı ve İş Birliği Şart” 2000’li yıllarla birlikte ortaya çıkan küresel ekonomik kriz, ulus ötesi terör, küresel demokratik gerileme ve kitlesel mülteci akını gibi zorluklara değinen Şahin ve Emmanuel, Rusya’nın Ukrayna ve Gürcistan savaşlarının temelinde yatan Moskova’nın Eski-Sovyet coğrafyasında iktidar belirleyici rol ve küresel enerji hegemonyası iddiasının mevcut sorunlara tuz biber ektiğini belirtti. Şahin ve Emmanuel AB’nin Moskova’nın politik baskı aracı olarak kullandığı Rus enerji tekelini kırabilmesi ve enerji kaynaklarını çeşitlendirebilmesi için “AB 2030 İklim Hedefleri”ne uygun bir şekilde fosil yakıt yerineyenilenebilir enerjiye geçişin ve  bu bağlamda Akdeniz’de öngörülen Ortadoğu-Afrika-Avrupa Kıtaları elektrik şebekelerini birbirlerine bağlayacak denizaltı enerji nakil hattı projesinin büyük önem kazandığına dikkat çekti. AB’nin hedeflerinin sağlıklı bir şekilde hayata geçirilebilmesi için bölgesel uzlaşı ve iş birliğinin şart olduğunu sözlerine ekleyen Şahin ve Emmanuel, Doğu Akdeniz’e en uzun kıyılara sahip Türkiye’nin enerji projelerinden dışlanması halinde Ankara’nın Moskova ile iş birliğini güçlendireceğini vurguladı. Şahin ve Emmanuel Suriye’de bulunan üsleri ile artık Doğu Akdeniz’de varlığı iyice hissedilen Rusya ile Türkiye’nin yakınlaşmasının, Avrasya’da Moskova ile Batı arasında yaşanan rekabet ve kutuplaşmaların Doğu Akdeniz’e taşınması manasına geleceğini iddia etti.


“Küresel Çözümlere İhtiyaç Var”


Günümüz sorunlarının küresel boyutlarına dikkat çeken Şahin ve Emmanuel, küresel çözümlere ihtiyaç olduğunu ve AB’nin oynayabileceği küresel rolün hayati önem kazandığını; ancak, aynı sorunların birlik içinde genişleme sürecine yönelik egemenlikçi ve milliyetçi şüpheciliği güçlendirmeye hizmet ettiğini açıkladı. Brüksel’in Türkiye’yi AB’yi kaotik
bölgelerden yalıtmaya hizmet edecek bir tampon devlet olarak gören, merkez-çevre yaklaşımı temelinde, taktiksel bir strateji benimsediğini belirten Şahin ve Emmanuel, buna örnek olarak “2016 Türkiye-AB Mülteci Anlaşması”nı gösterdi. Şahin ve Emmanuel bu anlaşmanın AB’nin koşulluluk ilkelerini uygulayarak, Türkiye’nin demokratik dönüşümünü zorlamasını imkansız hale getirdiğine, aksine Ankara’nın anlaşmayı baskı aracı olarak kullanarak demokratik restorasyon sürecinden uzaklaştığına ve Brüksel ile ilişkilerini çıkmaza sürdüğünü ifade etti. Yaşanan tüm olumsuz gelişmelerin AB’nin taktiksel stratejileri hemen terk etmesi gerektiğini gösterdiğine işaret eden Şahin ve Emmanuel, Brüksel’in Türkiye’nin demokratik sosyal güçlerini kucaklayacak vizyona dayalı bir strateji benimsemesi çağrısında bulunarak konuşmalarını tamamladılar.