DAÜ'de sendikalar tepkili

Akıncı’nın konuya bir an önce müdahil olması istendi...

DAÜ'de örgütlü sendikalar basın açıklaması yaptı...

İşte o açıklama;

DAÜ-SEN ve DAÜ BİR-SEN ORTAK BASIN AÇIKLAMASI

(24 Temmuz 2015)

 

15 Temmuz 2015 tarihinde Doğu Akdeniz Üniversitesindeki (DAÜ) tüm işçi, memur ve akademisyenleri temsil etme yetkisine sahip iki sendika, DAÜ-SEN ve DAÜ BİR-SEN yayımladıkları bildiride CTP-UBP hükümetini DAÜ konusunda uyarmıştı. Söz konusu bildirimizde hükümetin DAÜ’ye siyasi baskı yapmamasını, kurumumuzdaki mevcut iş barışını, hukuk düzenini, huzur ve istikrarı bozacak girişimlerden özellikle UBP’nin geri durması gerektiğini belirtmiştik.

Bir hafta sonra, 22 Temmuz tarihinde de ülkemizin eğitim sektöründe örgütlü dört sendikası olarak (KTÖS, KTOEÖS, DAÜ-SEN, DAÜ BİR-SEN) Eğitim Bakanlığı önünde bir eylem yapmış ve Sayın Dürüst’ün geçmiş icraatlarından örnekler vererek bizi nelerin beklediğine dikkat çekmiştik. Yaptığımız açıklamaların henüz mürekkebi kurumadan, Sayın Dürüst, tespitlerimizin ve kaygılarımızın ne denli haklı olduğunu kanıtlayacak icraatlarına başlamış bulunmaktadır.

DAÜ Vakıf Yöneticiler Kurulu (VYK) Başkanı’na ve DAÜ Rektörü’ne 23 Temmuz günü birer yazı gönderen henüz güvenoyu almamış hükümetin mensubu UBP’li Eğitim Bakanı Kemal Dürüst, VYK ve Rektörlüğün yetkilerini kullanmalarını engellemeye çalışmıştır. Sayın Dürüst yazılarında “VYK üyelerinin bazılarının yakında değişeceği” gerekçesiyle, bu oluncaya kadar personelin görev yeri değişikliklerine ilişkin karar alınmaması, alınmış olan kararların da geri çekilmesi için her iki yöneticiye talimat vermeye kalkmıştır. Diğer bir deyişle Sayın Dürüst, yasaların açıkça DAÜ Rektörlüğü ve VYK’ya verdiği yetkileri gasp etmeye yeltenmiştir. Sayın Kemal Dürüst’ün bu yetki gaspı girişimini şiddetle kınıyoruz.

Bu davranış hukuksuzdur, yetki gaspıdır, teamül dışıdır ve en önemlisi Kemal Dürüst’ün gerçek niyetini ortaya koyan bir siyasi baskıdır. Hükümet, kendi programında DAÜ’nün özerk bir yapıya kavuşturulması sözü verirken hükümetin mensubu Kemal Dürüst bu ve diğer sözleri umursamayacağını göstermiştir. Bu durumdan sorumlu olan koalisyon hükümetinin Başbakanı Ömer Kalyoncu, CTP Genel Başkanı Mehmet Ali Talat ve UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün’dür. Sorumlulukları partilerine ve ülkeye verdikleri sözü yerine getirmektir. Bunun yanında Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın konuya bir an önce müdahil olması gerekmektedir.

Tekrar hatırlatıyoruz:

  1. Meclisten geçerek yasalaşmak üzere olan ‘Özerk ve Demokratik’ DAÜ Yasasının çıkarılmasına engel olacak girişimde bulunurlarsa;
  2. Peşkeş çekildiği Meclis Araştırma Komite raporu ile de belirlenen DAİ ve DAK’ın TC’den gelen özel bir eğitim kurumu ile olan sözleşmesinin uzatılmaması ve geri alınıp Mağusa halkına iade edilmesi yönünde vermekte olduğumuz mücadelede karşımızda olurlarsa;
  3. İmzalanan Toplu İş Sözleşmesi ve Protokolların tek bir maddesine bile uyulmaz ise;
  4. Geçmiş UBP hükümeti ve Rektör Abdullah Öztoprak döneminde hukuksuz olarak alınan kararlara karşı açmış olduğumuz davalar neticesinde ortaya çıkan tazminat yükünü sorumlulara değil de vatandaşa ve/veya DAÜ çalışanlarına ve/veya öğrencilerimize ödetmeye kalkarlarsa;
  5. Uzun yıllardan sonra ilk kez Mağusa halkının, öğrencilerimizin ve çalışanlarımızın huzur içerisinde olduğu bu ortama baskıcı anlayışları ile, partizanca ve teslimiyetçi bir zihniyetle davranarak zarar verirlerse

demokratik haklarımızı özellikle de Mağusa halkının ve tüm Kıbrıslı Türkler’in desteğini de alarak kullanacağımızı kamuoyunun bilgilerine getirmeyi bir görev biliriz.

DAÜ-SEN                                                                                DAÜ BİR-SEN