Detoks nedir ne değildir?

Kışa sayılı günler kala siz de enfeksiyon hastalıklarından korunabilmek ya da kilo vermek için detoks yapmaya karar verdiyseniz dikkat! Beslenme ve Diyet Uzmanı Tuba Günebak, “Saatlerce aç kalarak ya da gün boyunca meyve suyu içerek detoks yapılmaz.

Günümüzün popüler beslenme trendlerinden biri olan detoks uygulamaları genellikle yanlış ve amacının dışında yapılıyor. ‘‘İnternetteki önerilerle ya da arkadaş tavsiyesiyle detoks yapılmaz'' diyen Beslenme ve Diyet Uzmanı Tuba Günebak bu konuda bilinmesi gerekenleri şöyle anlattı.

KİMLER İÇİN SAKINCALI?

Gün içinde sentetik kimyasallar, deterjanlar, hava ve deniz kirliliğinden gelen ağır metaller, işlenmiş besinler, bilinçsiz ilaç kullanımı, alerjenler, enfeksiyon kaynakları gibi çeşitli toksinlere maruz kalıyoruz, “Detoks” veya tam adıyla “detoksifikasyon” vücudumuzun toksinleri, metabolizma sonucu açığa çıkan istenmeyen maddeleri etkisiz hale getirmek, dönüştürmek ve vücuttan atmak için kendi kendine gerçekleştirebildiği bir süreçtir.

Detoks diyetlerinin asıl amacı vücudunuzda zaten varolan arınma sürecini desteklemek, iyileştirmek, güçlendirmektir. Bağırsakları, akciğeri, karaciğeri ve böbrekleri sağlıklı çalışan herkes her gün doğal yolla detoks yapar. Yani, aslında var olmayan muhteşem bir detoks sistemi yaratılmaz, var olan sistem desteklenir. Detoks yapmak; çok düşük kalorili diyetler uygulamak, saatlerce aç kalmak, gün boyu sadece su içmek ya da sadece meyve ve meyve suyundan oluşan kürler yapmak anlamına gelmez. Tüm bunlar yanlıştır ve sağlığınıza zarar verebilir. Özellikle diyabet, hipertansiyon gibi kronik hastalığı olanlar uzman kontrolünde detoks yapmalıdır. Hamilelerin ve emzirenlerin kesinlikle detoks yapmaması gerekir.

İŞTE 3 GÜNLÜK ÖRNEK KÜR

Tüm bilimsel kaynaklar detoks programlarının bir diyetisyenin denetiminde, kontrolünde uygulanması gerektiğini öneriyor. 3 günden uzun kürler için mutlaka diplomalı bir diyetisyenden danışmanlık alınması faydalı olur. Ancak kendi kendinize 3 günlük kısa bir kür uygulamak isterseniz işte yapmanız gerekenler…

– Sabah kalkınca büyük bir su bardağına ılık (oda sıcaklığında) su, taze sıkılmış birkaç damla limon suyu, 1 çay kaşığı zeytinyağı / hindistan cevizi yağı ve zencefil ekleyip için.

– Ana öğünlerinizin birinde balık ya da hindi göğsü (tabii ki kızartılmamış), diğerinde salata ya da kendi suyunda az pişmiş sebze yemeği tüketin.

– Günde 5 porsiyon sebze ve meyve tüketin. Sebzelerden protein açısından zengin olanları (ıspanak, brüksel lahanası, soya fasulyesi, acı kırmızı biber, ısırgan, ebegümeci, maydanoz), meyve ve sebzelerden glisemik indeksi düşük olanları tüketmeye çalışın (glisemik indeksi düşük meyveler kivi, elma, limon, armut, yabanmersini, nar, ananas, erik kurusu iken glisemik indeksi düşük sebzeler marul, brokoli, lahana, karnabahar, biber, koyu yeşil yapraklı sebzeler, domates, havuç, mantar, kuşkonmaz, kereviz, salatalık, enginar, pırasa, kabak, yeşil fasulye, brüksel lahanası, patlıcan, soğan, taze soğan, sarımsaktır).

– Bu süreçte alkol ve sigara kullanmayın,

– Her gün en az 2 litre su için. 5 litreyi geçmeyin. Suyunuza taze kesilmiş limon dilimleri ve nane yaprakları ekleyin.

– Paketlenmiş besinlere beslenmenizde yer vermeyin; mutlaka etiket bilgisi okuyun.

– Basit şeker içeren besinler tüketmeyin.

– Kafein alımınızı azaltın. Sadece bir kupa şekersiz, kremasız, sütsüz, 400 derecenin altında kavrulmuş kahve içebilirsiniz.

– Probiyotik besinler tüketin. Ev yapımı yoğurt, kefir, lahana turşusu, pastörize edilmiş kombucha (fermente edilmiş bir tür çay, sıklıkla yeşil çaydan yapılır), su kefiri (veganlar için üretilmiş, kefir mayasının suya çalışmış hali), salatalık turşusu, yayık ayranı, süzme peynir, boza, tarhana, şalgam suyu probiyotik yönünden zengindir.

– Günde 5 fincanı geçmeden adaçayı, kiraz sapı çayı, rezene çayı, melisa çayı, yeşil çay ve beyaz çaydan birini ya da birkaçını için. Coumadin türevi ilaçlar kullanıyorsanız yeşil ve beyaz çay tüketmeyin.

– Böbrek taşınız yoksa, bu süreçte C vitamini desteği alın.

DETOKSA İHTİYACINIZ VAR MI?

Aşağıdaki sorulardan üç ya da fazlasına “evet” yanıtını veriyorsanız; detoksa ihtiyacınız var demektir.

– Kabızlığınız var mı?

– Fazla yiyip içmediğiniz halde kendinizi kilo alıyormuş gibi mi hissediyorsunuz?

– Kendinizi piliniz bitmiş gibi mi hissediyorsunuz?

– Cildiniz ve saçınız her zamankinden daha cansız mı görünüyor?

– Şişkinlik hissiniz var mı?

– Mide, sindirim sorunu yaşıyor musunuz?

– Ağız içi yaralarınız var mı?

– Sık idrar yolu enfeksiyonu geçiriyor musunuz?

– Zihniniz hep dolu ve yorgun mu?

NASIL YAPILIR?

Gerçek detoks “temiz beslenmek” anlamına gelir. Peki nasıl mı yapılır? Evinizde büyük temizlik yaparken koltukları, sehpaları çekip, her şeyi ortadan kaldırdığınız gibi detoks yaparken de, ilk hafta vücudu uyarma ihtimali olan her madde diyetten çıkartılır. Bunlar glüten, laktoz ve kazein içeren besinlerdir. Sadece bir hafta bu besinler tüketilmez.

– Buğday, arpa, yulaf ve çavdar içeren tüm besinler glüten içerir. Bunların yerine karabuğday, kepekli pirinç, siyah pirinç, kinoa kullanılabilir.

– Laktoz içeren süt ve ürünleri yerine kalsiyumun alternatif bitkisel kaynakları tüketilir; pazı gibi koyu yeşil yapraklı sebzeler, kış kabağı, soya fasulyesi, somon balığı gibi yağlı balıklar, çiğ badem gibi.

– Detoks yapılırken kazein içerdiği için peynir tüketilmez. O zaman kahvaltıda ne yiyeceğiz derseniz; yumurta tüketebilirsiniz. Ekmek olarak da kara buğday ekmeği tercih edebilirsiniz.

– Detoks programları en az 3, en çok 10 gün uygulanabilir.

– Yemeklerde antioksidan ve antienflamatuar etkisi olan baharatlar kullanılabilir. Kekik, çörekotu, zerdeçal-karabiber ikilisi, nane, acı pul biber gibi.