Grip deyip geçmeyin!

Gribal enfeksiyonlar iki haftadan uzun sürüyorsa uzman hekime gidilmesi gerektiğini anlatan KBB Uzmanı Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, şunları söyledi:

Gribal enfeksiyonlar iki haftadan uzun sürüyorsa uzman hekime gidilmesi gerektiğini anlatan KBB Uzmanı Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, şunları söyledi:

“Gribal enfeksiyonlar, genellikle hafif atlatılıp kendiliğinden geçer. Ancak risk gruplarının daha dikkatli olması gerekir. Küçük bebekler, yaşlılar ve çeşitli bağışıklık sisteminde zafiyet yaratan hastalıklar başlıca risk gruplarını oluşturuyor. Dünya genelinde, özellikle 2 yaş altındaki bebekler ve 65 yaş üstündeki yetişkinler gribal enfeksiyonlar nedeniyle hayatlarını kaybedebiliyor. Eğer gribal şikayetler, 2 haftadan uzun zaman sürüyorsa, 39 dereceye ulaşan ateş yükselmeleri varsa, baş ağrısı, solunum sıkıntısı, balgamlı öksürük ve göğüs ağrısı gibi şikayetler mevcutsa, uzman bir hekime gidilmelidir. Gribal enfeksiyonlar üst solunum yolundan, alt solunum yolu enfeksiyonlarına (zatürre, bronşit) yayılmaya başlamışsa, uygun tedavinin başlanması zorunludur.”  

ÇOCUKLAR ÜST SOLUNUM YOLU HASTALIKLARI NEDENİYLE DOKTORA GİDİYOR

Çocukluk çağındaki doktor ziyaretlerinin büyük çoğunluğunu üst solunum yolu enfeksiyonlarının oluşturduğunu kaydeden Doç. Ulusoy, şöyle devam etti:

“Nezle, gribal enfeksiyonlar, bademcik iltihapları, sinüzit, orta kulak iltihapları gibi hastalıklar üst solunum yolu enfeksiyonlarını oluşturuyor. Genelde, çocuklar yılda 6 - 8 kez, yetişkinler ise yılda 2 - 4 kez arasında üst solunum yolu enfeksiyonları nedeniyle doktora gidebiliyor. Üst solunum yolu enfeksiyonlarının büyük çoğunluğu virüs kaynaklı olduğundan, antibiyotik kullanılmasına gerek yoktur. Ancak, az önce de yukarıda ifade ettiğim üzere, beraberinde ateş, şiddetli ağrı, boyundaki lenf bezlerinin büyümesi gibi şikayetler devam ediyorsa, uzman bir hekime gidilmesi gereklidir. 

GRİP SALGINLARI OCAK AYINDA ZİRVE YAPIYOR

Grip salgını, genelde ocak ayında zirve yapıyor, fakat bu durum tüm sonbahar ve kış aylarında görülebiliyor. Çocuklarımızı, okul dönemlerindeki bulaşıcı hastalıklardan korumak için öncelikle eksik aşıları varsa tamamlamalıyız. Aynı zamanda, bağışıklık sistemini güçlendirecek besinleri tüketmesinin sağlanması, mevsim özelliklerine uygun giydirilmesi, sık sık antiseptik solüsyonlar veya sabunla el yıkama alışkanlığının kazandırılması çok önemlidir. Ayrıca, çocuklarımız okul önlerinde satılan açık gıdalardan uzak tutulmalıdırlar. Bir diğer konu, hasta bir arkadaşının çok yakınında durmaması ve eşyalarını kullanmaması gerektiği de öğretilmelidir. 

GRİBAL ENFEKSİYONLAR TOPLU YAŞAM ALANLARINDA HIZLI BULAŞIYOR

Grip, kısa sürede ortaya çıkan ateş, adale ve eklemlerde ağrılar, halsizlik, yorgunluk, bitkinlik, titreme, baş ağrısı, kuru öksürük gibi belirtilerle kendini gösterir. İlk 24-72 saat arasında bulaşıcı hale gelirken, istirahat ile 7-10 gün içinde geçiyor. İnsanlar, gribe yakalandıklarını dahi fark etmeden, bu virüsü etrafındakilere bulaştırabiliyor. Öksürük ve hapşırıkla etrafa saçılan damlacık dediğimiz havada uçuşan mikro salgıların, hava yoluyla yayılması ve hasta kişilerle direkt temas edilmesi de bulaşmayı hızlandırıyor. Ayrıca grip dışındaki, Hepatit A (sarılık), kabakulak gibi birçok hastalık toplu yaşam alanlarında benzer yollarla yayılmaktadır, yani hijyen ve korunmanın sağlanması pek çok başka hastalıklara yakalanmamak içinde çok önemlidir.”

GRİP AŞISI ETKİLİ Mİ?

Grip aşısına da değinen Doç. Ulusoy, “Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından risk grubu olarak tanımlananlara grip aşısı önerilse de, sürekli kendini yenileyen farklı virüslerin olması, aşının etkinliğini sınırlıyor. Grip aşının yan etkileri ve aşılama sonrası oluşacak gribal şikayetler de dikkate alındığında, konunun uzmanı olan otoriteler arasında, aşı kullanımının etkinliği konusunda henüz bir fikir birliği oluşmuş değil. Fakat genel olarak risk gruplarının aşılanması, bunun dışındaki kişilerin üstteki korunma önerilerine uyulması öneriliyor” şeklinde konuştu.