Hak-Sen yıllardan beridir önüne geçilemeyen şiddet olayları karşısında ciddi kaygılar taşıdıklarını kaydetti

Hak-Sen, Kuzey Kıbrıs’ta yıllardan beridir önüne geçilemeyen, çocuk ve kadınların çoğunluklu olarak mağdur olduğu şiddet olayları karşısında ciddi kaygılar taşıdıklarını kaydetti, hükümetleri eleştirdi ve alınması gereken tedbirleri sıraladı.

Şiddetin eğitimsizlik ile alakalı olduğu gerçeğini hükümetlerin fark etmesi gerektiğini  ifade eden Hak-Sen, şiddete uğrayan kadınların devlet korumasından yararlanamaması ve kendilerini yalnız hissetmelerinin de şiddet göstereni cesaretlendirdiğini savundu.

Hak-Sen tarafından yapılan yazılı açıklamada, insan hakları ile ilgili birçok uluslararası sözleşme meclis tarafından onaylanmış olmasına rağmen hala daha ulusal yasalarda hiç bir entegrasyon yapılmamasını “hükümetin sorumsuzluğuna” bağladıkları kaydedildi.

Açıklamada, şiddet mağdurlarının kadınlar olduğu, bunun sebebinin de hükümetlerin eğitim politikalarının, cinsiyet eşitliği politikalarının ve aile güçlendirme programlarının olmayışı olduğu savunuldu.

Yapılan araştırmalar incelendiğinde KKTC’de her 3 kadından 1’inin şiddete uğradığının ortaya çıktığı belirtilen açıklamada, istatistiklerin  her geçen yıl kadına karşı şiddet olaylarında artış olduğunu gösterdiği kaydedildi.

“BU HÜKÜMET EDENLERİN AYIBIDIR”

Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Bu hükümet edenlerin ayıbıdır, eksik veyahut hatalı olduklarını gösterir bir kayıttır. Bu utanç, toplumda derin bir şiddet mağduriyeti yaşanmasına sebep olmaktadır. Tüm bunlar ile birlikte KKTC’ye kontrolsüz girişler de kontrolü zorlaştırmaktadır. Ülkedeki yanlış nüfus politikaları ülkemizi karanlığa doğru sürüklemektedir.”

Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi Yasasında öngörülen düzenlemelerin hayata geçirilmesi gerektiği belirtilen Hak-Sen açıklamasında bunun yanı sıra, polis teşkilatında “şiddet olaylarına” derhal müdahale edebilecek mekanizmalar sağlanmması gerektiğinin altı çizildi.

Aile içi şiddet sebebiyle mahkemelerde verilen “uzaklaştırma kararları”nın derhal uygulanması ve gerekirse “panik butonu” sisteminin uygulanması gerektiği vurgulanan açıklamada, hastahane personellerinin, kolluk kuvvetlerinin, sosyal hizmet departmanlarının, adalet sistemi içerisinde yer alan kişilerin şiddete uğrayan kişileri nasıl yönlendireceği ya da  nasıl koruma altına alacağı konusunda düzenlemeler oluşturulması gerektiği kaydedildi.

Basın emekçilerinin de konunun hassasiyetine uygun haber yapmaları gerektiği belirtilen açıklamada, kadının katledildiği bir haberi “imam nikahlıydı”, “kıskançlık yüzünden oldu”, “hamileydi” başlıkları ile magazinleştirmenin etik habercilik ilkesi ile bağdaşmadığı, aksine ölüm olayını normalleştirerek bu denli ciddi bir cinayeti basitleştirmeye sebep olduğu görüşü ifade edildi.

Hak-Sen açıklamasında, öncelikli olarak yürütülecek politikalar ve oluşturulacak mekanizmaların “şiddetten sonra ne olacağına” değil “şiddeti önlemeye” yönelik olması gerektiği belirtildi.