Haklı çıkmaktan üzüntü duyuyorum!

Turgut ÇALICI

Geçtiğimiz günlerde yine yazmıştım. Bugün yine ve yeniden yazıp, toplumuzu uyarıp, bilgiyi vatandaşımıza doğru, düzgün ulaştırmak görevimizdir. Bakın değerli dostlar, Sayın bakan Türkiye’de 10 Ekim bugün yapılacak olan, Dünya Enerji Kongresine katılıyor ve TC Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı ile kabloyla ülkemize elektrik gelmesi için, çerçeve antlaşmasını imzalıyor. Bu çerçeve antlaşması, tamamen geleceğimizi, dış güçlere ipotek etmedir, peşkeştir olayın özü budur.  Sevgili dostlar bakın, geçtiğimiz günlerde yazdığım “Solinaynan bağladılar, Sıra Sırmaya geldi” başlık köşe yazımda aynen bugün olacakları yazmıştım ve demiştim ki; “Kıb-Tek tek düzgün üretim yapan kurum ve yine tek sağlıklı çalışan yapıdır, devlet kurumları içerisinde. Son günlerde bu konuda, dış güçler tarafından enerjiden sorumlu bakanın da sözcülüğünü yaptığı yapı, baskılarını kademeli olarak artıyor. Peki bunun nedeni, nedir? Nedeni idare etmedir, ipleri tamamen eline alma istencidir. Bunun diğer adı da peşkeştir, kendi ülkenin malını satmadır. Toplumun malını savunmanın adı ise ideoloji değildir. Halkın malının peşkeş çekilmesine müsaade etmemek, halkını sevmedir, gelecek kaygısı duymadır, olay tamamen budur” demiştim. Bugün ise baktığım zaman, söylediklerimin çıkması yani haklı çıkmam ortada, ancak ilk defa haklı çıkmaktan üzüntü duyuyorum, çünkü ülkemi seviyorum, gelecek kaygısı duyuyorum ve kendi ülkemde söz sahibi olup, kendi kendimizi yönet bir yapı istiyorum. Tabi ki biliyorum, ben bunları isterken de, dış güçlerin ve mevcut yapıyı rahatsız ediyorum, ama olsun ben rahatsız etmeye devam edeceğim, onlar beni sevmesin ne çıkar. Kaldı ki ülkesinin geleceğini ipotek altına veren ve gelecek kaygısı duymayan kişilerde sevmesin beni zaten, bana benim gibi düşünen dostlarım ve yoldaşlarım yeter.

Mustafa dayı ile Siddiga abadan, mesajınız var!

Siddiga aba: Duydun be herif?

Musdafa dayı: Neyi be hanım?

Siddiga aba: Aha yahu bizim Hasancık varya bağırdı, çağırdı, yazdı, cızdı o gadar televizyonlarda ama ağnamadılar genni.

Musdafa dayı: Neçun ağnamadılar genni be hanım ama?

Siddiga aba: Aha yahu ceyran getirsinler isdeller ya.

Musdafa dayı: Haa şimdi ağnadım.

 Siddiga aba: E sonunda.

Musdafa dayı: O Hasancık tamamdır ama ağnadamadı gennere, zere baragudelladırlar.

Siddiga aba: Doğrudur dediğin be herif dediğin.

Günün sözü:

Hayat o kadar acımasız ki, bazen doğru olanı yapmak için en çok istediklerimizden vazgeçmemiz gerekir. Hayallerimizden bile. Can Yücel