Hastasınız ve haberiniz yok!!!

İnternet ve özellikle akıllı telefonların hayatımıza girmesi ile hiç bilmediğimiz bir hastalığa sahip olduk. Neredeyse her evde en az 1 kişi bu hastalıktan muzdarip...

Çoğumuz ciddiyeti farkında bile değiliz. Hatta bu Kıbrıs adacığında bile anne ve babalar sırf sakin bir nefes alsınlar diye çocuklarının eline cep telefonu veya tablet bilgisayarları tutuşturuyor. Facebook, Twitter, Instagram derken nur topu gibi bir hastalığımız oldu. Hastalığın ismi FOMO.

Peki nedir bu FOMO?

FOMO adındaki sosyal medya hastalığının belirtiler nelerdir ve kurtulmak için ne yapılmalı ?

Çoğumuz sabah gözümüzü açar açmaz ilk olarak sosyal medyaya bakarız. Hayati önem taşıyan gelişmelerden uzak kalmamak adına yapılan anlık takipler, artık hastalık boyutuna varan bir hal aldı. Hatta bu psikolojik durum bir adım ileriye giderek resmiyet kazandı ve ismi FOMO (Fear of Missing Out) adında yani Türkçesi ‘Gelişmeleri Kaçırma Korkusu’ oldu. Peki FOMO hastalığına yakalandığınızı nereden bileceksiniz ?



FOMO hastalığı insanların sosyal medyaya olan bağlılığını özetleyen bir ruh halidir. Bu hastalığın başlıca belirtileri, sürekli sayfa yenileme ihtiyacı hissetmek, sosyal medyada online olmadığımız zamanlarda huzursuz hissetmek, paylaşılan bir fikrin veya görselin beğeni almaması sonucunda ortaya çıkan duygusal çöküntü veya sizi ucundan kıyısından dahi ilgilendirmeyen olaylara karşı aşırı sinirlilik olarak gösterilebilir. Arkadaş ortamlarınız bir kenara dursun, aile içerisinde bile minimum seviyede kurulan diyaloglar bile (eğer çok geçerli bir sebebiniz yoksa) sosyal medyaya olan bağımlılığınızı göstergesidir. 

Bu konuda yapılan araştırmaların sonuçları ise tüm gerçeği gözler önüne seriyor. Yaklaşık 200 bin kişi üzerinde yapılan testler sonucunda, kullanıcıların yüzde 40’ı sürekli sosyal medyada aktif olmayı istedi ve önemli haberleri, durumları vs. kaçırdığını hissederek bu konudaki tedirginliklerini belirtti.


Ama bu hastalık haberin başında belirttiğimiz gibi sadece psikolojik. Yeni bu demek oluyor ki bu durumdan kurtulmak için ‘kendi kendinizin doktoru’ olmak zorundasınız. Bu durumdan kurtulmak için tek düşünmeniz gereken ise sosyal medya dışında da bir hayat olduğu. Eğer düşüncenin temelinde bu fikre sahip olursanız inanın birebir etkileşim size çok daha huzurlu gelecektir.