Her verimin bir de hasatı olmalı..

Derviş DOĞAN

Liderler format değiştirerek müzakere etmeye devam ediyorlar Kıbrıs’ ı.

Görüşmeler yoğunlaştı.

Liderlerin açıklamaları olumlu mesajlar içeriyor.

Her görüşmede ayrı bir verim alır oldular.

Bunlar sevindirici tabi.

Ve/fakat yine de umut vermiyor.

İyimser olamıyorum ben kendi adıma.

Zira biliyorum ki Kıbrıs konusunda görüşülmeyen mevzu kalmamıştır.

Dolayısı ile düz mantıkla bile baktığım zaman görüşülen başlıklarda ya uzlaşılıyor, ya da uzlaşılmıyor diye 2 seçenek var önümüzde.

Biz hangi seçeneğe yakınız?

Galiba görüşmelerin verimli geçti kısmına.

Hoş günün sonunda böyle bir tercih de yok.

Yani görüşmelerin verimli olması ya da olmaması açıkçası beni hiç ilgilendirmiyor.

Peki neden mi?

Çünkü görüşmelerin verimli geçmesi bizi bir sonuca ulaştırmıyor.

Verimsiz geçmesi de ulaştırmıyor.

Uzlaşı var mı uzlaşı?

Yok.

Peki ne var?

Yakınlaşma var, verim var.

Sonuç yok.

Yani yıllardır aynı şeyleri duymaktan görmekten usandık.

Hayal kırıklıkları yaşamaktan moral olarak çöktük.

İnancımız kalmadı.

Umutlarımız birer birer tükendi.

Dolayısıyla şimdi müzakerelerin akibeti konusunda liderler tarafından yapılan açıklamalarda sürecin verimli geçmesi ifadelerine çok da fazla anlam yüklememeyi öğrendik zaman içinde.

Peki neden?

Nedeni gayet açık.

Halkların beklentisi artık iki de bir ifade edilen verimin, ne zaman hasata dönüşeceğidir.

Elle tutulur, gözle görülür gerçekliğe ulaşmasıdır.

Yoksa her görüşme sonrası yakınlaştık, verimli bir görüşme oldu açıklamalarına üzgünüm ama kimseler artık  itibar etmiyor.

Sonuç alıcı hiçbir gelişme yaşanmadıktan sonra, temenni düzeyinde liderler veyahut onların sözcüleri tarafından  yapılan açıklamalar bir anlam ifade etmiyor.