İdris 'in paylaşımı şöyle:
KUSURA BAKMAYIN POLİSLE İLGİLİ KONUYU İKİ SATIRDA GEÇEMEZDİM.
YASANIN GÜNDEME GELME ZAMANLAMASI:
Bu değişiklik yasası yıllardır gündemdeydi. Yasa seçim öncesi komiteden geçirilerek meclise getirildi. Fakat yasayı komiteden geçirenler, mecliste yasaya sahip çıkmadı. Bu yaklaşım çok büyük bir tezat oluşturdu. Mademki bu yasayı meclisten geçirmeyecektiniz niye komiteden ivedilikle geçirerek meclis gündemine aldınız? Polislerimizin duyguları ile neden oynadınız? Sizin anlayışınızda seçimi kazanmak için her şeyi yapmak mübah mı?
Polisimiz de bu konunun gündeme geliş şekilini mutlaka değerlendirilmiştir ve değerlendirilecektir. Onlarda çok doğal olarak oluşan kamuoyundan yararlanarak haklarının kazanılması doğrultusunda hereket edeceklerdir ve etmelidirler. Bu yüzden verdikleri mücadeleye saygı duyuyor ve destekliyorum.
POLİSLERİMİZ NEREYE BAĞLI?
Polis, yeri geldiğinde askere yeri geldiğinde sivil otoriteye bağlı olmasından kaynaklanan bir karmaşa yaşamaktayız. Polis, çalışma koşulları bakımından askere, hak ve manfaatler açısından da sivil otoriteye bağlıdır. Bu sorunun bir an önce kalkması ve polisin sivil otoriteye bağlanması gerekmektedir.
POLİS AİLELERİ EYLEMEDE POLİSLER DE AİLELERİN KARŞISINDA
İlk defa polislerimiz eylemle bir hak arayışında bulunuyorlar. Bu hak arayışında sendikalaşamadıkları için ve polisin askere olan bağlılıklarından dolayı hak arama konusunda diğer yurttaşlar kadar rahat davranamıyorlar. Yani anayasal haklarını ne yazık ki kullanamıyorlar. Onların yerine polis aileleri ve emekli polisler bu hak arayışını yürütüyor.
Yarın polis ailelerinin yapacağı eylem, polisle kendi ailelerini karşı karşıya getirecek. Bu görüntünün iyi değerlendirilmesi ve bundan toplumsal anlamda dersler çıkarılması gerkmektedir.
Polisin yukarıda söylediğimiz gibi sivil otoriteye tamamen bağlanması ve sendikal haklarının da verilmesi gerekmektedir. Polis sendekalşır mı? Olmaz böyle şey diyenlere de başlarını kumdan çıkarıp dünyaya bakmalarını tavsiye edeceğim.
POLİSİMİZ NE İSTİYOR?
Polislerimizin talepleri 25 yılı tamamlayınca emeklilik hakkınının ellerinde olmasını talep ediyorlar. Gerekcesini de kendi yaptıkları hesaplamalarda aşağıdaki gibi anlatıyorlar, ben de onların söyledklerini kendi ağızlarından aynen sizlerle paylaşıyorum;
“Kıbrıs Türk Polis Mensupları Derneği olarak KKTC deki tüm siyasilere selam olsun.
Polis % 10 ek tahsilat alır bu tahsilat haftalık 8 saatlik fazla çalışmaya karşılıktır. Ama bunu 8×4=32 saat olarak ödenmez bademlere göre sabitlenmış bir ödenek alır. Yani ben 25 yıllık bir polis olarak 330 tl alırım. Kamuda saatlik ücretin çarp çalıştığın saattir.
Anlatımlar maçlar toplumsal olaylarda alabileceğin en fazla 40 saattir. Eğer bir ayda 80 saat fazla bile çalışan ödeneceğin 40 saattir. Bu fazlalığı alabilmen için haftalık 48 saat çalışma süresini doldurman gerekir.”
Kısaca sadece yıla bakarak eşitlik doğru ve adil değildir diyorlar. Bu gerçekten doğru. Polis 25 yılda 72.000 saat çalışırken normal memurun da 48.000 saat olması hiç adil değildir. Bu dengesizliğin mutlaka ve mutlaka ortadan kaldırılması gerekmektedir. Ama bunu yaparken memurların haklarının geriletilmesini hiç bir polisimiz talep etmemektedir. Bunu da belirtmeden edemeyeceğim.
POLİSİN 25 YILDA EMEKLİLİK KONUS BÜTCEYİ NASIL ETKİLER?
Elbette alınan her kararın bütceye bir etkisi vardır. Bu yasa bu şekli ile geçerse 300 civarında polisin emekliye çıkma hakkı gündeme gelecektir. 2018 yılının bütcesinin ortada olmadığı bir dönemde bu yasanın bu şekilde geçmesi ciddi sıkıntı yaratacaktır. Bunun aşılabilmesi için kademeli bir geçiş yapmayı imkan sağlayacak bir düzenleme yapılmasına ihtiyaç vardır.
SONUÇ
1. Polis değişiklik yasasını meclis gündemine getirenler bu konuda çözüm üretmek zorundadırlar.
2. Polisin nereye bağlı olduğu tartışması artık sonlandırılmalıdır. Polis sivil otoriteye bağlanmalıdır.
3. Polisin sivile bağlanmasının ardından sendikalaşma hakkının verilmesi gerekmektedir.
4. Polis ve kamu çalışanları arasındaki adaletsiz çalışma koşulları derhal düzeltilmeli ve adil şekle getirlimelidir. Eğer tolumun diğer çalışma alanlarında da bu adaletsizliğe benzer durumlar varsa aynı prensiple hareket edilmelidir.