İnsanlığın doğa üzerindeki yıkıcı etkisi sürrealizmle buluştu: Oracle of Extinction

Karanlık ve sürrealist bir yaklaşımla çizdiği genç kadın portreleriyle bilinen Alexandra Manukyan, insanlığın yıkıcı etkisini ve bu tutumun gezegenimizi nasıl etkileyeceğini vurgulayan Oracle of Extinction (Yok Oluşun İlhamı) adlı serisiyle yeni bir rota

Klasisizmin geleneksel yöntemleriyle çizim yapmasına rağmen Manukyan’ın eserleri eriyen buzullar, yükselen deniz seviyeleri, arazilerin işgal edilmesi ve hava kirliliği gibi günümüzün acı gerçeklerini temsil eder nitelikte: Çöp poşetinden giysiler ve atıklardan taçlarla kaçınılmaz geleceği ve kurtuluş ihtimalini omuzlarında taşıyan görkemli kadınlar.

My Modern Met ekibinden Jenny Zhang, Manukyan ile Oracle of Extinction ve yaratıcı tutkusu üzerine konuşma fırsatı buluyor:

Jenny Zhang: Ressamlığa dair hikâyeniz nasıl başladı? Çalışmalarınızda özgün bir stil yakalamayı nasıl başardınız?

Alexandra Manukyan: Ermenistan’da büyüdüm ve Güzel Sanatlar Fakültesi’nde eğitim aldım. ABD’deki kariyerim ise moda ve grafik tasarım üzerineydi, bu alanlarda uzun yıllar çalıştım. Los Angeles Figurative Art Academy’de aldığım atölye dersleriyse yeteneklerimi ve perspektifimi geliştirmemde yardımcı oldu.

İçinde büyüdüğümüz kültürden etkilenmeniz kaçınılmaz. Sanırım ben de geçmişimden ve kültürel birikimimden ilham alıyorum, tüm bunlar kavramsal ve sanatsal bir bakış açısı kazanmama yardımcı oluyor. Görsel sanatlar üzerine olan kolektif birikimim, çok yönlü olmamı ve kendi çizgimi bulmamı sağlıyor.

J.Z.: Oracle of Extinction ile vermek istediğiniz mesaj nedir?

A.M.: Oracle of Extinction, insan davranışlarının çevremiz ve galaksimizin geleceği üzerindeki yıkıcı etkilerini keşfeden bir seri. Petrol sızıntılarından çöp sahalarına, insanların doğayı hiçe sayarak daha iyi yaşama talebi sarsıcı sonuçlar doğurdu. Dünya üzerinde deneyimleyebileceğimiz en büyük ve mühim tecrübe, Dünya’nın ta kendisi. Günümüzde, 100 milyon yaşamı tehdit eden çevre kirliliği, bir numaralı katil olmaya aday. Her yıl 1 milyondan fazla deniz kuşu ve 100 milyon memeli de çevre kirliliği nedeniyle yok oluyor. Açıkça görülüyor ki, bir şeyler değişmek zorunda.

J.Z.: Sanatın değişimi tetikleyeceğini düşünüyor musunuz?

A.M.: Kesinlikle. Sosyal medyada paylaştığım çizimlerle karşılaştıktan sonra bana ulaşan birçok insan oldu. Tabloların son derece etkileyici ve rahatsız edici olduğunu, harekete geçmeye teşvik ettiğini düşünüyorlar. Bu resimler gerçekten bir şeyler hatırlatıyor olmalı.