Kayıplar konusu zamanla kapanıyor

Kıbrıs’ta kayıpların bulunması ve kimlik tespitlerinin yapılması konusu dün Rum Meclisi Göçmenler ve Kayıplar Komitesi’nde ele alındı.

Kıbrıs’ta kayıpların bulunması ve kimlik tespitlerinin yapılması konusu dün Rum Meclisi Göçmenler ve Kayıplar Komitesi’nde ele alındı.

Fileleftheros gazetesi, “Kayıpları Gömmek İçin Sadece Torunlar Kaldı – Zaman ve Durağanlık, Konunun Kapanmasına Yol Açıyor ve Yakınlar Tepki Gösteriyor” başlıkları altında geniş yer verdiği haberinde, kayıpların tespit edilmesi ve kimliklerinin belirlenmesi konusu ile Kayıp Şahıslar Komitesi’nin çalışmalarının, Rum Meclisi Göçmenler ve Kayıplar Komitesi’nin dünkü toplantısında ele alındığını yazdı.

Gazete, kayıp yakınlarını temsilen toplantıya katılan Nikos Sergidis ve Haris Simonidis’in, yaptıkları konuşmalarda özetle, Kayıp Şahıslar Komitesi’nin elde ettiği sonuçların çok zayıf ve yetersiz kaldığı, kayıp dosyalarındaki bilgilerin, Rum üye Nestoras Nestoros’un ofisindeki personel azlığından ötürü değerlendirilmediği gibi şikayetlerde bulunduklarını yazdı.

Kıbrıslı Rum kayıplardan ikisi için son dönemde gerçekleştirilen cenaze törenine, kayıpların sadece torunlarının katılabildiklerini belirten gazete, bugüne kadar 664 Kıbrıslı Rum ve 212 Kıbrıslı Türk kaybın tespit edilebildiklerini vurguladı.

Kayıp Şahıslar Komitesi’nin Kıbrıslı Rum Üyesi Nestoros ise konuşmasında, kayıp kazılarının sadece gösterilen yerlere dayandırılarak yapılamayacağını, tüm bilgilerin edinilmesi ve örtüşmesi sonrasında yapılabileceğini belirterek, belgelerin incelenmesi sonrasında verilen ifadelerin gömü yerlerini gösterme konusunda yetersiz kaldığını ifade etti.

“Girne’deki Botanik Bahçesi’ndeki kazıları” örnek gösteren Nestoros, “Rum Teknoloji Üniversitesi (TEPAK) tarafından GIS’le (Coğrafik Bilgi Sistemi olabilir?) yapılan araştırma sonucunda dört apartmanın altında kayıpların olduğunun tespit edildiğini” öne sürdü.

Nestoros, Kıbrıs Rum tarafındaki bir gazetenin yayınları sonrasında, kayıp naşı olması mantıklı olmayan bir noktada “duygusal sebeplerden ötürü” kazı gerçekleştirdiklerini ancak herhangi bir şeye ulaşamadıklarını ifade etti. Nestoros, Kıbrıslı Türk şahitlerin yaklaşık 300 kazı yeri gösterdiklerini, bu bilgiler doğrulanmadan, araştırılmadan kazı yapılmasının sadece kayıpların yerini bilen Türkiye’yi rahatsız etmeyeceği iddiasında bulundu.

Nestoros, “askeri bölgelerde bulunan 30 kazı noktasından altısının, verilen bilgiler kayda değer olmadığı için değiştiğini” belirterek, “kazı yapmak istedikleri noktalardan birinin ELDİK kışlası içerisinde bulunduğunu ve 40 askeri alanda da kazı yapmak istediklerini” vurguladı.

DNA ÖRNEĞİ VERİN ÇAĞRISI

Gazete, bir diğer haberinde ise, bazı Kıbrıslı Rum ve Kıbrıslı Türk siyasi partilerinin Slovakya Büyükelçiliği nezaretinde 1974 Barış Harekatı sırasında bombalanan ve kazılar gerçekleştirilen “Atalassa Akıl Hastanesi”ni ziyaret ettiklerini ve bilgi aldıklarını yazdı.

Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum siyasi partilerin ortak açıklamasına da yer verilen haberde, 1974’te hastane sakini 32 kişiden 17’sinin naaşlarına ulaşıldığı, aralarında Kıbrıslı Türklerin de bulunduğu bu hastaların kimlik tespitinin yapılabilmesi adına ailelerine DNA örneği vermeleri çağrısında bulunulduğu da yer aldı.