Kral Charles’ın sıkıldığı zamanlar için gizli bir işareti var

Eski bir polis olan ünlü beden dili uzmanı, Kral Charles'ın vücut dilini yorumladı ve hükümdarın sıkıldığı zamanları yakınlarına belli etmek için gizli bir işareti olduğunu söylüyor.

Beden dili, insanların hissettikleri ve düşünceleri ile ilgili pek çok ipucu verir. Özellikle ünlü ve ulaşılması güç isimlerin hareketleri incelenerek onlar hakkında daha fazla bilgi edinilebilir.

Eski bir polis olan ve “yalan dedektörü” lakabıyla tanınan Darren Stanton da Kral Charles’ın hareketlerini inceleyerek beden dilini yorumluyor.

Stanton, Kral Charles’ın kraliyet personeline sohbetten sıkıldığını söylemek için kullandığı gizli bir işaret olduğunu söylüyor.

Hükümdar, yıllar boyunca sayısız kraliyet etkinliğine katıldı ve dünyanın her yerinden pek çok insanla tanıştı. Ancak bu görüşmelerin hepsi aynı şekilde büyüleyici ya da akıcı olmayabiliyor. Bu nedenle de Kral Charles, etrafındakilere sohbete devam etmek istediğini bildirmek için bir sistem geliştirmiş gibi görünüyor.

Stanton, Charles’ın bir konuşmanın sona ermesini istediğinde burnuna uzanırken görülebileceğini iddia etti.

Uzman, Charles’ın bu konuda annesi Kraliçe Elizabeth’e benzediğini söylüyor: “Tıpkı Kraliçe’de olduğu gibi: Asistanlarına el çantasını sol eline alıp sonra sağına alırsa bunun ‘beni buradan çıkarın’ anlamına geldiğine dair bir işaret verirdi. Charles ise burnuna uzanma eğiliminde.”

Kraliyet tarihçisi Hugo Vickers’a göre ise Kraliyet Ailesi bir sohbeti bitirmek için sık sık fıkra anlatır.

Stanton, ayrıca Charles’ın diğer jestlerinin çoğunun güven eksikliğiyle ilişkili olduğunu söylüyor. Ve Kral’ın karısını göremediği zamanlar biraz strese girdiğini belirtiyor: “Kol düğmeleriyle veya gömleğinin ve ceketinin manşetleriyle oynaması küçük göstergeler. Bunlar, kendimizi rahatlatmaya çalışırken yaptığımız ve ‘yatıştırıcı jestler’ olarak adlandırılan hareketler. Ancak, Kral Charles yıllar içinde biraz gelişti, kendine daha çok güveniyor, özellikle de Kral olduğundan beri, bu yüzden bu jestleri gittikçe daha az görme eğilimindeyiz.”