Lefke Avrupa Üniversitesi (LAÜ), İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Derviş Kırıkkaleli ve LAÜ Doktora Öğrencisi İbrahim Darbaz ile birlikte hazırladıkları küresel enerji fiyatı ve küresel gıda fiyatı arasındaki ilişkinin tartışıldığı - The Causal Linkage between Energy Price and Food Price- başlıklı çalışmalarını alanın en iyi dergilerinden olan MDPI yayın evinin Energies dergisinde yayınlandı.
“Tarım önümüzdeki yıllarda daha az toprak ve su kullanarak daha fazla insanı beslemek zorunda kalacak”
“COVID-19 krizi bir kez daha gösterdi ki gıda güvenliği günümüz dünyasında ve geleceğin en önemli sorunlarından biridir. 2019’da yayınlanan Birleşmiş Milletler'in Dünya Nüfus Beklentileri raporunda altını çizdiği gibi, 2019 yılında 7,7 milyon olan mevcut küresel nüfusun, 2050 yılında 9,7 milyarı aşacağı öngörülmüştür. Bunun yanında aynı sürede gelişmekte olan ülkelerin ise nüfuslarının iki katına çıkaması beklenmektedir. Küresel gıda talebi dünya nüfusundaki artışa paralel olarak talep artımakta ancak mevcut tarım alanları kentleşme nedeniyle azalımaktadır. Bunun yanında, tarımda kullanılabilecek suyun kalitesi ve miktarı azalmakta, yoğun kullanım ve tuzlu sulama suyu nedeniyle tarım arazileri kuraklaşmaktadır diyen Kırıkkaleli, tüm bunlar değerlendirildiğinde, tarımın önümüzdeki yıllarda daha az toprak ve su kullanarak daha fazla insanı beslemek zorunda kalacağının açık olduğunu ve bu riskin COVID-19 salgınından önce belirgin olmasına rağmen, şimdi daha ciddi hale geldiğini ifade etti.
Kırıkkaleli “çalışmanın sonucunda küresel enerji fiyatları ile küresel gıda fiyatları arasında bir nedensellik ilişkisi görülüyor”
Kırıkkaleli araştırmadaki temel amacın küresel enerji fiyatları ile küresel gıda fiyatları arasındaki ilişkiyi bilimsel teknikler kullanılarak incelemek olduğunu belirterek, çalışmada birçok bilimsel testler kullanıldığını ve çalışmanın sonucunda küresel enerji fiyatları ile küresel gıda fiyatları arasında bir nedensellik ilişkisi bulunduğunu dile getirdi. Kırıkkaleli açıklamasının sonunda şu ifadelere yer verdi; Yirminci yüzyılın ikinci yarısında "yeşil devrim" gerçekleşti ve gıda arzını küresel olarak değiştirdi. Üretim artışı azaldı ve gıda fiyatlarını dengeledi, böylece aç insan sayısı önemli ölçüde azaldı. Ancak, verimlilikteki bu artış mevcut yüzyılda durma noktasına geldi. Bu, fiyatların her zamankinden daha değişken olmasına neden oldu. Bunun yanı sıra, dünya nüfusu artmakta ve enerji ürünleri için daha fazla tarım arazisi kullanılmaktadır. Dünya tarımsal üretim sistemi, gıda güvenliği sorunlarının üstesinden gelmek için başka bir "yeşil devrime" umutsuzca ihtiyaç duyuyor.