Lefkoşa’da “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Ses Çıkar” yürüyüşü düzenlendi

Lefkoşa’da “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” dolayısıyla “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Ses Çıkar” yürüyüşü düzenlendi.

“Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Platformu” önderliğinde ve Lefkoşa Türk Belediyesi’nin katkılarıyla düzenlenen yürüyüş, Lefkoşa’da Dereboyu’nda gerçekleştirildi. Dereboyu çemberinde toplanan örgütlerin temsilcileri, ellerindeki meşalelerle yürüdü ve “kadına yönelik şiddeti” protesto etti.

KTÖS, Feminist Atölye, Feminist Öğretmen İnisiyatifi, Kıbrıs Dem Genç Kadın, KUİR Kıbrıs, Envision Diversity, YKP Fem, CTP Kadın Örgütü, TDP Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komisyonu, MHD, Kıbrıs Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, BKP Kadın Meclisi, DAÜ-SEN, DAÜ BİR SEN, Tabipler Odası, MAGEM ve MAKAMER’in destek verdiği yürüyüşe, LTB Başkanı Mehmet Harmancı, bazı milletvekilleri ile sendikaların temsilcileri de katıldı.

“Kadına Yönelik Şiddete Karşı Ses Çıkar” adı altındaki yürüyüşün ardından Kumsal Park’ta etkinlik düzenlendi. Yürüyüşte, “kadına şiddete hayır” sloganları atıldı, “Şiddete sessiz kalma”, “Yüzümüze bakacak yüzünüz olsun”, “Saçlarımı savururum haklarımı savunurum” ve “Kadın ruhuna ve bedenine saygı” yazılı pankartlar taşındı.

Etkinlikte, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Platformu adına konuşan Aslı Murat, platform olarak “evde, iş yerinde, sendika, eylem alanında, gece kulübünde, her nerede olursa olsun cinsel yönelimimiz, cinsiyet kimliğimiz, fiziksel durumumuz, sınıfımız, etkin kimliğimiz hangi temelde olursa olsun, baba, abi, eş, dost, patron, asker, devlet her kim tarafından yapılırsa yapılsın kadına yönelik şiddete karşı mücadele edilmesi gerektiğinin; bunun da mevcut ataerkil sisteme karşı durmadıkça yapılamayacağının altını çiziyoruz” dedi.

Murat, kadına yönelik şiddetin, “ataerkil sistem tarafından kadınları küçümsemek, aşağılamak ve kadınlar üzerinde tahakküm kurmak için gündelik olarak kullanılan bir silah” olduğunu savundu.

Kadına yönelik şiddetin aynı zamanda devlet şiddetini de içerdiğini, antik çağlardan bugüne savaş silahı olarak da kullanıldığını ve bugün de yakın coğrafyada İŞİD ile buna şahit olduklarını ifade eden Murat, terör örgütü İŞİD’in işgal edilen yerlerde kadınları “savaş ganimeti” olarak alıkoyduğunu ileri sürerek, kınadı.

Murat, sadece Ortadoğu’da değil, Türkiye ve Kıbrıs’ta da çatışmasız ve şiddetsiz bir ortam özlemi içinde olduklarını ifade ederek, şöyle devam etti:

“Kıbrıs çözüm görüşmelerinin de kalıcı bir barış antlaşmasıyla sonuçlanması ve ihtiyaç duyduğumuz federal kültürün oluşması için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.

Bu bağlamda, gerek toplumumuz içindeki şiddet kültürünü azaltacak mekanizmaların kurulması için hükümete, gerekse yeni kurulacak devletin cinsiyet eşitliğini gözeten bir devlet olarak kurulması için Cumhurbaşkanı’na taleplerimizi iletmekten vazgeçmeyeceğiz.”

Aslı Murat, konuşmasının sonunda, yarın akşam saat 19.00’da KTÖS’te gerçekleştirilecek “Savaş ve Çatışma Bağlamında Kadına Yönelik Şiddet” konulu panele katılma çağrısında bulundu.

Konuşmanın ardından etkinlikte  Grup Baria ve Mesarya Kadın Korosu sahne aldı.