Maraş kökenliler, Kıbrıs sorununu çözmeyi istememekle suçladıkları Anastasiadis’e: Suç ortağısın!

Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis, sözde “Maraş Belediyesi”nin “Maraş Kültür Derneği”nde düzenlediği geleneksel “anti işgal” etkinliğinde kürsüde olduğu sırada, Maraş kökenli Rumların öfkesine ve suçlamalarına maruz kaldı.

Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, sözde “Maraş Belediyesi”nin cumartesi gecesi Derinya’daki “Maraş Kültür Derneği”nde düzenlediği geleneksel “anti işgal” etkinliğinde kürsüde olduğu sırada, Maraş kökenli Rumların öfkesine ve suçlamalarına maruz kaldı. Dün ise Rum Başkanlık Sarayı önünde, içerisinde bomba maketi bulunan bir valiz nedeniyle hareketli anlar yaşandı.

Etkinliğe katılan Maraş kökenliler, Kıbrıs sorununu çözmeyi istememekle suçladıkları Anastasiadis’e, Maraş açılımı konusunda  “suç ortağısın” diye bağırırken Anastasiadis “Maraş kökenlilerin evlerine dönmesine olanak tanıyan Annan Planına referandumdan ‘evet’ çıkması için, hayatını bile riske atarak liderlik yapmaya cesaret ettiği” cevabını verdi.

Politis “Ben Hayatımı Riske Ettim, Başkaları…” başlıklı haberinde, cumartesi akşamki etkinliğe, son dönemde büyük bölümü Kıbrıs sorununu çözme kararlılığından yoğun kuşku duyan Maraş kökenlilerin, şahsına yönelttiği sert eleştiri ve suçlamalara karşı hazırlıksız giden Anastasiadis’in, son yıllarda Kıbrıs sorununun mutlak durağanlığını gerekçe gösterdiğini yazdı.

Habere göre Anastasiadis, Crans Montana’da müzakereleri terk ettiği suçlamalarını reddederek, başarısızlığın, Türkiye’nin ısrarla garanti ve müdahale hakkının devam etmesini istemesinden kaynaklandığını savundu. Müzakereleri terk etmediğini ispat etmek için Genel Sekreter’in Crans Montana’nın hemen ardından yayımlanan raporundan bazı pasajları okuyan Anastasiadis, kürsüden kapalı Maraş açılımı konusunda Türkiye’yi suçladığı sırada, salondaki öfkeli dinleyicilerden “suç ortağısınız” sesleri yükseldi.

AŞIRI ÖFKE…

Bu suçlama karşısında Anastasiadis’in aşırı öfkelendiğine dikkat çeken gazete, cevap olarak şu ifadeleri kullandığını aktardı:

“17 yıl önce, diğer şeyler yanında Kıbrıs Türk oluşturucu devletçiğinin alanın yüzde 28,7’yle sınırlandırılmasını, Maraş’ın yasal sakinlerinin 10 Ağustos 2004’te geri dönmesini de öngören kapsamlı çözüm önerisi ilk kez referanduma sunuldu. Kıbrıs Rum toplumu yüzde 76’lık bir oranla planı reddetti. Bunu, seleflerime veya iktidara gelen partilere çözümü kabul etme veya etmeme hakkı bulunan halkın iradesine saygı duymadığımdan söylemiyorum. Diğerleri başka yollar tutturmuşken ben, iade edilmesi söz konusu olan Maraş, Omorfo (Güzelyurt) ve diğer bölgeler uğruna, siyasi bedeline ve liderliğini yaptığım partinin ayrışmasına bakmadan, hayatımı da riske atarak, ‘evet’e liderlik ettim. Ortak düşmanımızın aramızdaki anlaşmazlık değil, varlığımız, vatanımız, Cumhuriyetimiz hakkında plan yapanlar olduğunu hepimiz anlamak zorundayız.”

Anastasiadis’in konuşmasının devamında Maraş için yaptıklarını kronolojik sırada anlattığını kaydeden gazete, AKEL’in, Anastasiadis’in söylediklerini Maraş kökenlilere ve bütün Rumlara hakaret diye nitelediğini aktardı.

Haravgi haberi “Başkan Haksızlığı Haklı Göstermeye Çalıştı… Başkan Maraş İçin Düzenlenen Etkinlikte Saldırgan Tavır Sergiledi” başlığıyla manşetten verdi.

Etkinliğe katılanların “suç ortağısın” haykırışları dışında ellerinde, KKTC’nin kapalı Maraş açılımı ile ilgili ilanı yapmaya hazırlandığı sırada Anastasiadis ve eşinin Atina’da bir eğlence mekânında eğlenirken çekilmiş fotoğrafının da bulunduğu çeşitli dövizler tuttuklarına işaret eden gazete, haberinde bu görsele de yer verdi.

SİMOS YOANNU

Haberde Anastasiadis’in etkinlikteki konuşmasından pasajlar dışında, etkinliğin ev sahibi olan sözde “Maraş Belediye Başkanı” Simos Yoannu’nun konuşması da aktarıldı. Konuşmasına “bu yıl bizi sadece acı ve ağrı değil, öfke, infial ve kızgınlık da basıyor” diyerek başlayan Yoannu, kapalı Maraş açılımı nedeniyle Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı suçladı, şunları söyledi:

“Siyasi liderlik, hükümet ve halk olarak gerçekleri, etrafımızda olup bitenleri, işgal kuvvetinin ne planladığını görmemiz gerek. Kıbrıs sorunundaki durgunluk güvenlik sağlamıyor, mevcut durumun idamesi bile demek değil. Kıbrıs sorunu hat safhada ve çok tehlikeli bir noktadadır.”

Sözde “Derinya Belediye Başkanı” Andros Karayannis’in de konuşma yaptığı etkinlikte, sözde “Maraş Belediye Heyeti” tarafından hazırlanan karar sureti de onaylandı. 

AKEL-PELEKANOS KARŞILIKLI AÇIKLAMALARI

Gazetenin “AKEL: Anastasiadis’in Konuşması Maraş Halkına ve Herkese Meydan Okumadır… Olguların Kendi Zamanında Bu Noktaya Vardığını Kabul Etmiyor”  başlıklı haberine göre AKEL,  Basın Sözcüsü Yorgos Kukumas tarafından kaleme alınan açıklamasında “Başkan Anastasiadis ne Maraşlılara, ne Maraş Belediyesi’ne ve vatandaşlara ne de uluslararası topluma kulak asıyor” dedi.

Anastasiadis’in, Kıbrıs sorunundaki süreci cımbızlayıp anlatarak kendinden başka herkesi suçlu göstermeye çalıştığı, kendi payına düşen sorumluluk konusunda ne Maraş kökenlilere, ne belediyeye ne de uluslararası topluma kulak astığı, durumun kendi döneminde bu noktaya ulaştığını kabul etmediği belirtilen açıklamada “Maraş kaybediliyor, vatanın bölünmesi daha önce hiç olmadığı kadar belirgindir” denildi.

Açıklamada, Anastasiadis’ten istenenin “gerilemeleri ve itibarsızlığı ile taksim planlamalarını kolaylaştırmaması” olduğu belirtilerek, özetle şunlar eklendi:

“İtibarsızlığını, müzakerecisine kadar herkes itiraf ediyor. İtibarsızlığı, Kıbrıs sorunundaki yakınlaşmalardaki taahhütlerini geri almasıyla da güçleniyor. AKEL’in Kıbrıs Rum tarafının nasıl hareket etmesi gerektiğine dair kapsamlı önerisi aylar öncesinden elinde olmasına rağmen henüz kimseden karşı öneri gelmediğini de iddia ediyor.”

Habere göre, Rum Yönetimi Sözcüsü Marios Pelekanos, AKEL’in açıklamasına cevaben, Anastasiadis’in sunduğu tarihi olguların, AKEL’in “mesnetsiz” iddialarına delilli cevap teşkil ettiğini” açıkladı. AKEL ise cevaben; Anastasiadis’in 45 dakikalık konuşmasında da, Pelekanos’un dünkü açıklamasında da Maraş’a dair Türk plan ve projelerinin engellenmesi için Anastasiadis hükümetinin ne yapmayı planladığına dair tek kelime yer almadığı görüşünü açıkladı.

RUM BAŞKANLIK SARAYI ÖNÜNDE ŞÜPHELİ VALİZ

Gazete “Başkanlık Önündeki Valizde Bomba Maketi... Kameralar, Kimliği Belirsiz Kişinin Hareketlerini Kaydetti” başlıklı haberinde ise, dün saat 15.00 sıralarında Rum Başkanlık Sarayı önünde, içerisinde patlayıcı olabileceği şüphesi yaratan bir bavul bulunduğunu yazdı.

Habere göre şüpheli bavulun harekete geçirdiği polis, derhal bölgeyi trafiğe kapattı. Bomba imha uzmanları tarafından fünye ile patlatılan bavuldan bomba çıkmadı. Yapılan incelemede, bavulda olan şeyin, kabloları da bulunan bir bomba maketi olduğu anlaşıldı. Çevredeki güvenlik kameralarının kaydettiği görüntülerde bir kişinin bavulu Saray önüne bıraktığı ve uzaklaştığı görülürken Saray dışından çeşitli sloganlar yükseldiği duyuldu. Bavulun bırakıldığı sırada bölgede başka insanlar da bulunduğunu değerlendiren Rum polisi, Saray önündeki şüpheli valizin incelenmesinin tamamlandığını resmî web sitesinden duyurdu.

“BENZERİ GÖRÜLMEMİŞ KARAR SURETİ”

Fileleftheros “Maraş Bölen Şehir… Bu Yılki Maraş Etkinliği Ardında Zıtlaşma ve Çatışmalar Bıraktı” başlıklı haberinde, Anastasiadis’in etkinlikte yaptığı konuşmanın, kronolojik izah bölümünden alıntılara yer verdi, etkinlik gecesinde onaylanan, sözde “Maraş Belediye Meclisi”nin hazırladığı karar suretini “benzeri görülmemiş” diye niteledi ve şu pasajı aktardı:

“Belediye Meclisi bugün bulunduğumuz trajik noktaya varmamızda bir hükümetin de sorumluluğu olduğuna inanıyor. Diplomatik düzeyde yapılan çeşitli faaliyetlere rağmen sonuç, izlenen stratejinin, kentimizdeki yeni emrivakileri ve projeleri engellemeye yeterli ve muktedir olmadığını gösteriyor.  Kıbrıs sorununun hukuki değil siyasi bir sorun olduğunu, çözümün de hukuk savaşlarıyla değil müzakerelerle çözülmesi gerektiğini anlıyoruz.”

Alithia “Maraş Konusunda Şiddetli AKEL-Başkan Zıtlaşması… Başkan: Ortak Düşman Aramızdaki Anlaşmazlıklar Değil, Varlığımız, Vatanımız Hakkında Plan Yapanlardır” başlığını kullandı.