Meme Kanseri ve Meme Estetiği Ameliyatı Aynı Anda Yapılabiliyor

Meme kanseri, 8 kadından 1'inin hayatını, herhangi bir yazısında, bir şekilde etkiliyor. Meme kanseri ameliyatlarında kadınları rahatsız edenlerden biri de memenin tamamen kaybedilmesi.

Memenin tümünün çıkarılması estetik olarak hastaları mutsuz ediyor. Meme başı ve meme derisi koruyucu mastektomi ile bu sorunun önüne geçilebildiğini belirten Yeditepe Üniversitesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Özcan Gökçe, önemli bilgiler verdi.

“Hastalarımıza, meme başı ve derisini koruyarak, aynı ameliyattan, memesi hala varmış gibi çıkmayı önerebiliyoruz. Meme başı ve meme derisi koruyucu cerrahi sayesinde, tek ameliyatta hem tümörün operasyonu, hem de meme protezi yerleştirilerek estetik mümkün ”dedi.

MEME BAŞI VE MEME DERİSİ KORUYUCU KANSER AMELİYATINDA ESTETİK KAYGILAR OLMUYOR

Meme tümörü çıkarıldıktan sonra bazı vakalarda, radyoterapi de uygulandığını belirten Prof. Dr. Özcan Gökçe, meme başı ve meme derisi koruyucu ameliyat hakkında şu bilgileri verdi:

“Aynı ameliyatta, hem meme çıkartılıp, geride meme dokusu bırakılmıyor; hem de protez yerleştirilerek, meme varmış gibi bir görüntüye ulaşılıyor. Klasik mastektomide, meme derisi ile meme dokusunun çıkartılır ve göğüste düz bir çizgi oluşur. 20 sene önce meme ameliyatları hep bu şekilde yapılmaktaydı. Bu durum estetik açıdan kadınları zorluyor. Artık sadece zorunlu hallerde, söz konusu uygulama meme derisinin tuhaf tutmuşsa, bu şekilde mastektomi yapılıyor. Ancak meme kanserinde önemli olan erken tanıya varmaktır. Erken evrede tümörü yakalayıp estetik meme ameliyatını da kapsayacak şekilde tedavi etmek kıymetli. ”

Meme başı ve meme derisi koruyucu cilt dokusunun yüzde 98'ini çıkardıklarını belirten Prof. Dr. Özcan Gökçe, “Sadece meme başı küçük bir kanal kalıyor. Bu da neme dokusunun yaklaşık yüzde 2 sini oluşturuyor. Şimdiye kadar kalan bu kanallardan nüks geliştiği gösterilmedi ”diye konuştu.

AMELİYATTAN SONRA MEMENİN NASIL GÖRÜNECEĞİ 3 BOYUTLU SİMULASYONLA ÖNCEDEN KARARLAŞTIRILABİLİYOR

Yeditepe Üniversitesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Doç. Uğur Anıl Bingöl, “Ameliyat sonrasında memenin nasıl görüneceğini, incelede 3 boyutlu olarak simule edip televizyona yansıtarak hastaya gösterebiliyoruz. Bu planlamaları yaptıktan sonra ameliyat günü genel cerrahi hekim ameliyata giriyoruz. Öncelikle genel cerrahi hocamız meme başı ve meme yapıyor derisi koruyucu mastektomi Daha sonra alt koltuk lenf düğümlerinin örneklenmesi yapılıyor. Eğer sonuç temizse, bu radyoterapi görmeyeceği gelir. Radyoterapi görmeyecek ve korunacaksa, bu hastalara protez uyguluyoruz.

HASTALAR MEME KÜÇÜLTME YA DA DİKLEŞTİRME AMELİYATINDAN ÇIKMIŞ GİBİ OLUYOR

Operasyondan sonra tekrar tekrar yeni işlemlere gerek duyulmadığını ifade eden Doç. Dr. Uğur Anıl Bingöl, “Ameliyatta meme başı ve meme başının etrafındaki koyu renkli kısım korunuyor. Ameliyattan sonra sadece meme küçültme ya da dikleştirme ameliyatından çıkmış gibi iz kalıyor. Ameliyattan bir kaç gün sonra telefon ya da klavye kullanmaya başlayabiliyorlar. Hastaların genel olarak bir hafta boyunca dinlenmelerini istiyoruz. 3 hafta sonra günlük işlerine dönerken, 6 hafta sonra spor da yapabiliyorlar ”dedi.

ÖNEMLİ OLAN ERKEN EVREDE KANSERİ YAKALAMAK

Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Genel Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Özcan Gökçe, "Bizim için en önemli kriter tümörün erken evrede oluyor. Bu özellikle 40-50 yaş için yaptıracak her konuda yılda 1 kez mamografi, ultrasonografi, muayene yaptırması, hatta kadının 20 yaşından sonra ultrason ve muayene ile 40 yaşlarına kadar son derece önemli. Ayrıca ailesinde meme kanseri vakası olan bir havada yaklaşık 17 kat daha fazla risk altında olduğunu bilmemiz gerekiyor. Bu ailesi ailesinde meme kanseri öyküsü olanlar mutlaka takipleri daha önce yaptırmalıdır. Ancak kadın 40-50 yaş arasında mamografisinden yılda 1 varsayılan geçmelidir. ” İfadelerini kullandı.