Mevlâna’nın Kedisi Romanı Çıktı

Can Aydoğmuş Mevlâna’nın Kedisi adlı ilk romanında İranlı bir ailenin üç kuşak temsilcilerinin birbirleriyle olan anne kız ilişkilerini bambaşka zamanların farklı gerçeklikleriyle harmanlayarak anlatıyor.

Ailenin son temsilcisi Mary’nin Central Park’ta başlayan hikayesini Konya’ya Mevlana’nın yaşadığı yere ustaca sürüklerken okurları sıra dışı bir edebi yolculuğa çıkaran Can Aydoğmuş, tarihte ustaca iz sürerek Mevlâna’nın kedisinin gözünden yüzlerce yıl öncesini büyük bir başarıyla anlatıyor.

İndigo Kitap etiketiyle yayımlanan ve özgün yapısıyla okuru şaşırtan Mevlâna’nın Kedisi, edebi doyuruculuğu yüksek, çok boyutlu ve sürükleyici bir roman olmasının yanı sıra, içinde barındırdığı tarihi zenginlikler ve psikolojik tahlillerle unutulmayacak bir okuma deneyimi yaşatıyor.

ARKA KAPAK

“Can Aydoğmuş’la uzun yıllar önce İstanbul’da, mahallemizin bakkalında karşılaşmıştık. Bakkalımız Abbas Efendi’yle sohbetimiz ilgisini çekmiş olmalı ki beni tanımak istediğini söyledi. Bilgiye aç, Mevlâna’ya karşı muazzam bir ilgisi olan bu genç adamın ilk romanının Mevlâna öğretisiyle yoğrulmuş olması beni hiç şaşırtmadı. Sürükleyici, bilgi dolu, bir solukta okunacak bu eserin içeriği Hz. Mevlâna'nın öğretileriyle, düşünceleriyle, yaşantısıyla ve Mevlevî kültürüyle örtüşürken, aynı zamanda baştan sona hüsn-ü zanla yazılmış.

Hz. Mevlâna'nın merhametini, insan ve hayvan sevgisini yansıtan, çok güzel, sürükleyici, elden bırakılmadan okunacak bir eser.”

Hz. Mevlâna’nın 22. Kuşak Torunu

Uluslararası Mevlâna Vakfı Başkan Vekili

Esin Çelebi Bayru

Bir yandan göçmen bir ailenin üç nesli arasındaki çatışmalar ile genç bir kızın annesinin baskılarından kurtularak kendi kimliğini keşfetme mücadelesini anlatan, bir yandan da dünyaya günümüzden sekiz yüz sene önce yaşamış bir kedinin gözünden bakmamızı sağlayan çok boyutlu, New York’tan Konya’ya uzanan tarihi zenginliklerle dolu bir roman...

Can Aydoğmuş hayatını bazen Tayland’ın bir köyünde, bazen Kanada’da adını yalnızca iki kasaba halkının bildiği bir dağda, bazen İstanbul’daki evinin balkonunda düşünerek, okuyarak, yazarak mânâ arayışıyla geçiriyor. Bu arayış bir gün Aydoğmuş’un yolunu bu coğrafyanın en önemli âlimlerinden Mevlâna’yla kesiştiriyor.

Yazarın gençliğinde başından geçen sıkıntılı olaylar, edebiyatı kurtarıcısı ve bir yol haritası gibi görmesinin en büyük sebebi.

Mevlâna’nın Kedisi onun ilk edebi eseri değil; ancak kendi tanımıyla ‘Herkesin okuyabileceği’ ilk edebi eseri.”