Özkaraman: “Eğitim Bakanlığı ve Hükümetlerin eğitim anlayışının doğurduğu bir sonuç”

Okul öğretmenleri olayı protesto amacıyla 3 saat ders yapmadı.

GÖKÇEBEL

KTOEÖS Başkanı Tahir Gökçebel, siyasiler ve medya tarafından öğretmene saldırılar yapılarak öğretmenin itibarsızlaştırılmaya ve hiçleştirilmeye çalışıldığını savunarak, bunun ülkenin sonunu getireceğini ifade etti.

Gökçebel bugün bir gazetede “şiddet şiddeti doğurur” başlığı atılarak söz konusu olayın meşrulaştırılamaya çalışıldığını belirterek, bunu kınadıklarını kaydetti.

Olayı münferit bir olaymış gibi göstermenin yanlış olduğunu ileri süren Gökçebel, bu olayın Eğitim Bakanlığı’nın yanlış politikalarının bir sonucu olduğunu iddia etti ve olay karşısında hükümetin ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın istifa etmesi gerektiğini savundu.,

Söz konusu olayı asla hazmetmeyeceklerini söyleyen Gökçebel, eğitimdeki sorunların had safhaya ulaştığı bir dönemden geçilmekte olduğunu dile getirdi.

Sınıf Geçme Tüzüğü’nün değiştirilmesini eleştiren Gökçebel, bunun 14 yaşındaki çocukla 21 yaşındaki gencin aynı sınıfta okuması gibi bir durumu getirdiğini, sınıfların kalabalıklaştığını, tüzük ile birlikte bir gecede alınan kararla bin 600 öğrencinin geçirildiğini ve bunların yarattığı sorunların öğretmenlerin omzuna yüklendiğini kaydetti.

Oklun; öğretmenlerin, öğrencilerin ve okul idarecilerinin özel alanı olduğunu kaydeden Gökçebel, hükümetin ve Bakanlığın bu alana tecavüz edenlere karşı dava açması gerektiğini ifade etti.

Bugün Milli Eğitim Bakanı Dürüst’ün darp olayıyla ilgili okulda olup öğretmenlerin yanında olduğunu göstermesi gerektiğini vurgulayan Gökçebel, olayın münferit olmadığını, eğitim sisteminin geldiği noktayı gösterdiğini iddia etti.

ÖZKARAMAN

Olayı kınayan bir bildiri okuyan KTOEÖS Eğitim Sekreteri Zühre Özkaraman da, olayla birlikte Milli Eğitim Bakanlığı ve hükümetlerin eğitim anlayışının doğurduğu kötü bir sonucu daha yaşadıklarının ileri sürdü.

Özkaraman, kamusal nitelikli eğitimin, devlet okullarının güçlendirilmesi, öğrencilerin desteklenmesi ve öğretmenlere değer verilmesi için sürekli çalıştıklarını söyleyerek, “siyasetin devlet okulları ve kamu öğretmenlerinin üzerinde oynadığı oyunun hem çocukları hem öğretmenleri harcadığını” iddia etti.

“Her yıl eğitimin kaosla başlamasının rastlantı değil Eğitim Bakanı ve hükümetin tercihi olduğunu” savunan Özkaraman, siyasi rant adına atılan adımların öğretmenlik mesleğini yok etme noktasına getirdiğini öne sürdü.

Kamu okullarının ve öğretmenlerin sorunlarını sıralayan ve bunlardan hükümeti ve Milli Eğitim Bakanı’nı sorumlu tutan Özkaraman, “Devlet okulunda yapılan bu saldırı asla kabul edilemezdir ve ibretlik ceza ile cezalandırılmalıdır” dedi.

Özkaraman, Sınıf Geçme Sınav Tüzüğü, Disiplin Tüzüğü gibi tüzük ve yasaların derhal değiştirilmesi, CTP-UBP hükümetinin devlet okullarına bakışının değişmesi ve kamusal eğitim veren öğretmenlerin itibarının yükseltilmesi gerektiğini, çocukların ve öğretmenlerin mahrumiyet alanına tecavüz eden şahısların en ağır cezaya çarptırılması gerektiğini kaydetti.