Polis Kürtaj Yaptıranların Peşinde

Oshan SABIRLI

Kürtaj ile ilgili bir derdim yok.

Ancak son dönemde ortaya çıkan haberler, birçok kişinin tutuklanması ve arazide adeta gizlenmiş şekilde gömülen fetüs parçaları insanı endişeye sokuyor.

Bu ülkede kürtajın yasal olduğu, ancak bu yasallığın çerçevesinin gayet keskin şekilde belirlendiği net şekilde biliniyor.

10 haftaya kadar fetüsün alınması yasal. Çünkü on hafta sonrasında bu cenin bebeğe dönüşüyor. Başta kalbi olmak üzere organları oluşmaya başlıyor. Çok ciddi bir sağlık sorunu yoksa 10 haftadan sonra ise, bebek şekline dönüşen bu canlıya müdahale yapılmıyor.

Amerikan filmlerinde gösterilen seri katiller ve o filmlerde gösterilen, polis tarafından yapılan kazılar sonrasında ortaya çıkan cesetler gibi Girne’de de hiç alışık olmadığımız görüntüler ortaya çıktı.

Üstelik ülkedeki onlarca klinikte, yasal şekilde yapılan kürtajlara benzemeyen, yani adeta yasal olmayan kürtajların olduğunu ortaya koyarcasına, arazilerde bebeklerin gömülü olduğu haberleri geliyor.

Polis 2 tane daha bulduk gibi insanın kanını donduran açıklamalar yapıyor.

Ne acıdır ki bu olaya karışan bazı doktorlar hakkında farklı ve yeni iddialar da kamuoyunun gündemine gelmeye başladı.

Bir gönül ilişkisi,

bir tehdit

ve tüm bunlara bağlı bir ihbar ile ortaya çıkan bu skandalı önümüzdeki günlerde, daha çok konuşacağız anlaşılan.

Sağlık Bakanlığı ilgili hastaneyi kapattı.

Bu hastanedeki dosyalara el konuldu.

Şimdi dosyalar teker teker açılacak ve bu güne kadar kimler kürtaj yapmış onlara bakılacak.

Bir anlamada gizli bilgiler bir bir deşifre olacak. Polis şimdi kürtaj yaptıranların bilgilerinin peşine düşecek. Yasal limitler içerisinde kürtajın yapılıp yapılmadığı ortaya çıkarulmaya çalışılacak.

Eminim şu an uykuları kaçan, günlerdir haberleri bir bir okuyan bir çok kişi vardır. Sıra bana da gelecek mi düşüncesi taşıyanların olduğunu tahmin ediyoruz.

Eğer ortada bir cinayet varsa ve eğer 10 haftalığı geçen bebeklerin yasadışı şekilde alındığı kanıtlanabilirse yargı sürecinde verilecek hesabı da çok merak ediyorum.

Kıbrıs’ın son 10 yılda, daha önce görmediği bir çok şeyi görmeye başladığına şahit oluyoruz. Üstelik sanki yine peşi sıra oluyormuş gibi düşünüyorum.

Araç kundaklama olaylarının çok fazla oluşu,

Adını bile duymadığımız uyuşturucuların esprilerini yapışımız,

Siyasetçilerin yaptığı yüzsüzlükler ile bile dalga geçişimiz gamsızlığımızdan mıdır? Çaresizliğimizden midir acaba?

İyi bir hafta geçirmeniz temennisi ile.