Tazminatı Kim karşılayacak

Özcan ÖZCANHAN

Liderler, konuşa konuşa, mülk ve toprak konularına dayanmışlar.. Özlü, kapsamlı, anlamlı, hızlı müzakereler! Derken, BM temsilcisi ve müzakereciler, halklara umut pompalamayı ihmal etmiyorlar, sürdürüyorlar. Karartmalara devam. Şeffaflık, bence, yok. Halklara açık seçik nerelerde anlaşma oldu, olmadı, ne kadar ilerleme gerçekleştirildi anlatılmıyor. Medyadan ve özellikle Rum tarafından ne öğrenebiliyorsak! Hepsi o kadar. Mülk, toprak ve tazminat ele alınıyormuş. İsteyerek veya istemeyerek, elbette, eninde sonunda bu konular da ele alınacaktı. Garantiler de. Ama erteleye erteleye bu günlere gelindi. TC hükümeti,  Rum mal-mülküne karşılık tazminat isteyenlere, yüz binlerce sterlin ödedi. Mal-mülk tazmin komisyonumuza da, “artık yeter, başka ödemem. Siz de ödeyiniz” dedi. Kim ödeyecek? Buyursun aklı sivri liderler, siyasiler, mal-mülk yağmalayanlar şimdi cevap versinler. Eş değer uygulaması dediler. Rum mallarını bölüştüler, başkalarına da ufak tefek lokmalar attılar. Eş değer dağıtma komisyonunda görev alanlar başta, yakınları, çevreleri, torpilliler, partililer malı kaptı, köşeyi döndü. Güneyde hiçbir dalı, merteği olmayanlar da kaptı. Bazıları, varlıklılar, eşdeğer kırbanı edildi. Uzman hukukçularımızın uyarılarına rağmen tapular verildi. Dünya hukukunca tanınmayan tapular! Feragatname imzalayanlar dahi, Kuzeyde mal aldıktan sonra, bazıları güneyde bıraktıklarını gizlice satmış... Hakikaten, liderler toprak, mal-mülk tazmin konusunu tartışmaya başlamışlarsa, bir gecede milyoner olanlar, Rum mallarını satanlar, köşeyi dönenler, şimdi, karşı tarafa tazminat ödenmesi gündeme geldiğinde, ne ödeyecekler? Para mı, malın bir kısmını mı verecekler? Kim karar verecek? Ne kadarını, kimler ödeyecek?  Türkiye, ben artık daha fazlasını ödemem dedi ya! Gelsin bakalım, mülk, mal konusunu Arap saçına dönüştüren, sorumsuzca, yağma-ganimet, önderliği yapanlar çözüm üretsinler!  Ama bu içinden çıkılmaz sorunları yaratanların başında gelenler şimdi ortalarda yok. Edeceklerini ettiler. Güya halkı mutlu ettiler! Halkın başına belalar açtılar desek daha yerinde olur, değil mi? Alanlar satanlar, tapuları vermeyenler, yabancıları yerlileri dolandıranlar, ipotekli malları defalarca satanlar bulunup hesap sorulacak mı? Devlete, tazminat komisyonuna bir şeycikler ödeyecekler mi? Türkiye’den gelip de yüzlerce dönüm araziye, evlere, otellere, iş yerlerine sahip olup, satıp gidenler, kendi memleketlerinde mal ağası olanlar bulunup onlardan da tazminat konusunda yardım istenecek mi? İstendi, varsayalım. Ne kadar verecekler? Daha bir sürü soru sorulabilir bu konuda. Ama bir an önce, hükümetimiz, müzakerecilerimiz, Sayın Cumhurbaşkanı Akıncı, halkımıza aydınlatıcı bilgi versinler. Çünkü halk içinde büyük huzursuzluk ve endişe yaratıldı. Malı götürenler, onlara destek verenler, siyasi liderler, komisyon üyeleri, bulunup hesap sorulacak mı? Hukuka saygılı kalınmasını öneren hukukçularımızı karalayarak bir kenara itenler mi ayıklayacak şimdi pirincin taşlarını? “Ellerinde bulunduranlar” dan bahsediliyor. Ellerinde bulunduranları anladık da, satanlar, elden ele geçen mallar, nasıl hesaplanacak? Kim bu çetrefilli, sorunlu, ilerde şiddetli tartışmalara, kavgalara neden olabilecek konuyu kökünden halletme girişimlerine katılacak? Hain ilan edilmeyecekler mi, dışlanmayacaklar mı? Vallaha, diyecek, öneride bulunacak bir fikrim de yok. Allah yardımcıları olsun, bu işlere bulaşanların da, bulaştırılanların da, olup bitenlerden bihaber olanların da. Başka ne diyebilirim ki!