Türk erkeğinin yanlış bildiği cinsel hurafeler

Cinsellik hayatın önemli bir parçası, fakat cinsel konularla ilgili birçok hurafe, fazlaca sorunu da beraberinde getirmekte. İşte Türk erkeğinin cinsel konularla ilgili yanlış bildikleri...

Cinsellik konusunda doğru bilinen yanlışlar çoğu zaman kişileri hatalı olarak yönlendirmekte. Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) tarafından ‘Cinsel Mitler' anketine göre cinsel konularla ilgili yanlışların payı azımsanamayacak boyutlarda. CİSED tarafından yapılan ankete 18-65 yaş arasındaki toplam 2 bin 350 erkek katıldı. Katılımcılara daha önceden tespit edilen ve ‘Doğru' ve ‘Yanlış' seçenekleriyle değerlendirebilecekleri cinsellikle ilgili 31 cinsel mit soruldu. Yapılan anket sonucunda katılımcıların yüzde 55'inin cinselliğin temel ilkelerine dair doğru bildikleri pek çok yanlış bilgiye sahip oldukları ortaya çıktı.

ERKEKLERİN YANLIŞ BİLDİĞİ CİNSEL HURAFELER

Araştırma sonuçlarını yorumlayan CİSED Genel Başkanı Psikoterapist Cem Keçe, Türkiye'de erkeklerin kadınlara göre cinselliği keşfetme yaşlarının daha erken olduğunu belirtti, bunun bir üstünlük değil çoğu zaman dezavantaj olarak görüldüğünü söyledi. İşte Türk erkeğinin yanlış bildiği cinsel mitlerden bazıları…

YANLIŞ: Tüm fiziksel yakınlaşmalar sevişme ile sonuçlanmalıdır.

DOĞRU: Fiziksel yakınlık, sevilmek, dokunmak, sarılmak, öpmek, sadece cinsel ilişki isteğinin değil aynı zamanda sevgi, saygı ve ilgi ihtiyacının da bir ifadesidir. Sekse giden yolda kaldırım taşlarıdır. Özellikle kadınlar sonu seksle bitmeyen fiziksel yakınlaşmalara ihtiyaç duyarlar. İşte o zaman ‘Sadece seksi değil, beni arzuluyor' noktasına gelirler.

YANLIŞ: Sevişmeyi başlatan kadın ahlaksızdır.

DOĞRU: Bu cinsel mit, toplumun kadını yüceleştirmesi ve ona cinselliği yakıştırmaması, iffeti korumak, cinselliği yaşamanın tehlikeli olduğu ve erkeklerden korunması gerektiği, cinselliği yaşamanın tehlikeli olduğu gibi anlamsız inanışlardan kaynaklanmaktadır. Oysa kadının da cinsel hazlar yaşama ve cinsel doyuma ulaşma ihtiyacı ve hakkı vardır.

YANLIŞ: Cinsellik birleşmekten ibarettir.

DOĞRU: Cinsellik, ruh, beden ve zihin üçgeninde yaşanılan çok güzel bir süreçtir. Yani cinsellik çok boyutlu bir kavramdır. Bu boyutların eksik bırakılması ile yaşanan cinsellik, kadında ve erkekte cinsel sağlık sorunlarına yol açar. Seks yapmak; rahatlamış ve gevşemiş bir halde, sevişmenin ve dokunmanın verdiği hazza ve hissetmeye odaklanarak, herhangi bir performans hedefi koymadan, zamandan kopma, haz alıp haz verebilme, ruhu ve bedeni bir armağan gibi paylaşabilme, kimseyi tatmin etme zorlantısı olmadan, ne olursa olsun bir şekilde boşalabilme bilim ve sanatıdır…

YANLIŞ: Erkekler cinsel ilişkiye her zaman hazırdır.

DOĞRU: Bu, erkeklerde sertleşme bozukluklarına neden olabilecek en yaygın cinsel mitlerden biridir. Erkeği büyük bir stres ve yük altında bırakır. Cinselliği mekanik bir performans kılan bu düşünce tamamen yanlıştır. Oysa erkek de etten ve kemikten bir varlıktır ve duyguları vardır, ruhen ve bedenen hazır olduğunda ve cinsel istek duyduğunda seks yapabilir. Cinsellik‘cinsel istek', ‘cinsel uyarılma (sertleşme ve cinsel coşku)', ‘plato (zevkli düzlük)', ‘boşalma veya orgazm' ve ‘çözülme ve cinsel doyum' şeklinde 5 evreden oluşur. Cinsel istek olmadan seks olmaz.

YANLIŞ: Cinsel ilişkide en doğru pozisyon erkeğin üstte olduğu pozisyondur.

DOĞRU: Cinsel ilişkide en doğru pozisyon diye bir olgu yoktur. Çünkü cinsellikte neyin normal neyin anormal olduğunu söylemek, hangi pozisyonun daha zevkli olduğuna karar vermek zordur. Burada durum tamamen çifte, ortama ve o anki ruh haline bağlıdır. Çiftler neyi istiyorlarsa ve onlar için ne doğalsa o, o an için doğru ve en iyi olandır.

YANLIŞ: Güçlü erkekler üst üste birkaç kez sevişirler.

DOĞRU: Cinsel birlikteliği yaşayan ve doyuma ulaşan her erkek, doyum arkasından ‘refrakter dönem' denilen bir çözülme sürecine girer. Bu dönemde erkek dinlenir ve yaptığı seksin doyumunu yaşar. Bu süreçte fizyolojik olarak erkek yeni uyarılma veya boşalmaya hazır değildir. Genellikle bu dönem yaşa ve bedensel performansa bağlı olarak 30 dakika ile 1 saat arasında değişir.

YANLIŞ: Erkekler kadınlara nasıl zevk verileceğini bilmelidir.

DOĞRU: Her kadın çok özel ve biriciktir. Ve zevk vücutta sürekli yer değiştirir. Bu nedenle bir erkeğin kadına nasıl zevk vereceğini tam olarak bilmesi mümkün değildir, konuşarak zek noktaları ve zevk alma şekilleri keşfedilecek bir süreçtir. Cinsellik, iki insanın yaşadığı ve birbirine zevk ve haz verdikleri çok özel bir deneyimdir. Erkeğin cinsellikte öncelikli sorumlulukları olduğunu iddia eden bu cinsel mit, performans endişesine neden olur. Cinselliği bir yarış, güç gösterisi, beceri imtihanı olarak gören erkek eninde sonunda sertleşme ve boşalma sorunlarıyla yüzleşebilir.

YANLIŞ: İlk cinsel ilişkide başarısız olan erkek, erkek değildir.

DOĞRU: Gerdek gecesi ve kanlı çarşaf geleneği ilk cinsel ilişkiyi toplumsal bir sorun haline getirmiştir. Bu da kadının ve erkeğin üzerinde bir baskı oluşturmuştur. Erkeğin kendini ispat etme kaygısı ve cinsel kültür tecrübesizliği onu penise odaklı cinselliğe iter. Böyle bir durumda da erkek genellikle ya sertliğini yitirir ya da erken boşalır. Bu durum son derece normaldir, olağan bir durumdur. Erkeklikle asla ilgisi de yoktur. Oysa çift zaman içinde birbirini ve bedenini tanıdıkça bu durum kendiliğinden ortadan kalkacaktır. Erkeğin kimliğini sadece cinselliğe ve cinsel organına yüklemek, durduk yere sorunlar çıkarmaktan başka hiçbir işe yaramaz. Çünkü penis zaten ‘özgür bir ruh'tur ve hükmedilemez.

YANLIŞ: Mastürbasyon körlük, sağırlık ve kısırlık yapar.

DOĞRU: Mastürbasyonun kadında veya erkekte hiçbir bedensel olumsuz tesiri yoktur. Aksine rahatlamayı ve kişide gevşemeyi, kendini keşfi ve haz almayı sağlar. Ayıp değildir, ihtiyaç ve doğal bir gerekliliktir. Bu yüzden mastürbasyonla ilgili toplumda söylenen olumsuz yakıştırmalar, tarifler ve sözler cinsel mitlerden başka bir şey değildir.

KAYNAK:CİSED