Türkiye ve Libya Akdeniz'de birlikte hidrokarbon arayacak

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye ve Libya arasında hidrokarbon alanında mutabakat muhtırası imzalandığını açıkladı.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Büyükelçi İbrahim Kalın'dan oluşan heyet, günübirlik resmi ziyaret için Libya'nın başkenti Trablus'a gitti.

Heyet, Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Yunus el-Menfi, Başkanlık Konseyi Başkan Yardımcıları Abdullah el-Lafi ve Musa el-Koni, Libya Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe ve Libya Yüksek Devlet Konseyi Başkanı Halid el-Mişri'yle bir araya gelmesi ve heyet üyelerinin mevkidaşlarıyla da ayrı ayrı görüşmeler yaptı.

Ziyaret sırasında ülkedeki seçimlerin bir an önce düzenlenmesi, bu çerçevede ihtiyaç duyulan hukuki altyapı çalışmalarına ilişkin gelişmeler, ikili ilişkiler ve Libya ile 2019'da imzalanan Güvenlik ve Askeri İşbirliği ile Akdeniz'de Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması Mutabakat Muhtıraları çerçevesinde sürdürülen iş birliği konular ele alındı.

"Libya bizim için bir bütündür ve çok kıymetlidir"

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Libya Dışişleri Bakanı Necla Manguş, ikili görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Türkiye'nin, zor zamanlarında Libya'nın ve Libya halkının yanında olduğunu bundan sonra da hiç tereddüt etmeden yanında olacağını ve desteğini sürdüreceğini kaydeden Çavuşoğlu, "Batısıyla, doğusuyla, güneyiyle, Libya bizim için bir bütündür ve çok kıymetlidir. Milli birlik ve beraberliği engellemeye, kardeş kavgası çıkarmaya yönelik hamlelerin karşısında durmaya da Türkiye olarak devam edeceğiz. Bu anlayışla Libya'daki tüm kesimlerle de görüşüyoruz." ifadesini kullandı.

Türkiye'nin Libya halkına, kalıcı barış, huzur ve refahı bir an önce tesis etmeleri için her türlü desteği vermeye hazır olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

"Bunu tüm muhataplarımıza da vurguluyoruz. Libya'yla olan ilişkilerimiz gücünü ortak tarihimizden komşuluk ve kardeşlik bağlarımızdan alıyor. Bugünkü görüşmelerimizde ilişkilerimizi daha da ileriye taşıma taahhüdümüzü karşılıklı olarak vurguladık. Bugün Necla Hanım'ın da söylediği gibi iki tane anlaşma imzaladık. Hidrokarbonlar ve protokol alanlarındaki mutabakat muhtıralarını imzaladık. Şu anda arkadaşlarımız üzerinde müzakere etmeye devam ediyorlar. Bugün inşallah gaz alanında da bir mutabakat muhtırasını imzalayarak dönmüş olacağız."

Çavuşoğlu, halihazırda çok sayıda taslak belge olduğunu ve bu belgeler üzerinde iki tarafın müzakereleri yapıcı bir şekilde sürdürdüğünü belirterek, "İlişkilerimizin hukuki zeminini güçlendirecek, iki ülke arasındaki bağları güçlendirecek bu anlaşmaları da bir sonraki Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi toplantısında imzalamayı düşünüyoruz ve bunun da hazırlıklarını Necla Hanım'la birlikte yapacağız." diye konuştu

"Üçüncü ülkelerin, iki egemen ülkenin imzaladığı anlaşmaya müdahale etmeye hakkı yoktur"

Yunanistan ve Fransa'nın Türkiye ile daha önce imzalanan deniz yetki alanları mutabakat muhtırasına yönelik itirazlarda bulunduğunu belirten bir gazetecinin, "Türkiye ve Libya'nın bugün imzaladığı muhtıralara yönelik tepkiler olabilecektir ancak bunun imzalanmasının arkasında dünyanın içinden geçmekte olduğu enerji krizi vardır diyebilir miyiz?" şeklindeki sorusunu yanıtlayan Çavuşoğlu, "Elbette dünyada enerji krizi var ama Türkiye olarak biz bugün enerji arz güvenliği bakımından sıkıntı çeken bir ülke değiliz." dedi.

Çavuşoğlu, Türkiye'nin izlediği akıllı politikalar sayesinde enerji konusunda bir transit ülke olduğunun altını çizerek, şöyle devam etti:

"Özellikle Doğu Avrupa ve Balkanlar'daki ülkelere de bu anlamda yardım etmeye çalışıyoruz., hem elektrik hem de doğal gaz tedariki konusunda. Azerbaycan'da üretilen doğal gazın bu ülkelere ulaştırılması konusunda.

Fakat bugün geçmişte imzaladığımız anlaşmalar, bugünkü imzaladığımız anlaşmalar iki egemen devlet arasında Libya ve Türkiye arasında kazan-kazan anlayışıyla imzalanan anlaşmalardır. Dolayısıyla üçüncü ülkelerin, iki egemen ülkenin imzaladığı anlaşmaya müdahale etme hakkı yoktur. Onların ne düşündüğü önemli değil. Önemli olan, bizim imzaladığımız anlaşmalar iki ülke ve iki ülke halkına faydalı mı, faydalı değil mi? Biz buna bakarız. İmzaladığımıza göre de burada karşılıklı fayda görüyoruz, kazan-kazan anlayışıyla.

Biz her alanda Libya ile ilişkilerimizi daha da geliştireceğiz. Libya'nın üçüncü ülkelerle ilişkilerini geliştirmesinden biz ancak memnuniyet duyarız. Libya'nın egemen bir devlet olduğunu o ülkeler de unutmasınlar. Olumsuz anlamda Libya'nın içişlerine karışmayı bıraksınlar."

"Anlaşmalar iki dost ülke arasındaki tarihi ilişkilerin derinliğini göstermektedir"

Libya Dışişleri ve Uluslararası İşbirliği Bakanı Menguş da Çavuşoğlu ile görüşmesinde iki ülkeyi ilgilendiren konuları ele aldıklarını belirterek, enerji başta olmak üzere güvenlik, telekomünikasyon, medya, diplomasi ve protokol gibi çeşitli meselelerin konuşulduğunu aktardı.

Libya Dışişleri Bakanı, "İki ülke arasında petrol enerjisi ve hidrokarbonlar alanlarında mutabakat muhtırası imzaladık. Söz konusu anlaşmalar iki dost ülke arasındaki tarihi ilişkilerin derinliğini göstermektedir." dedi.

Özellikle Ukrayna krizinin dünya ekonomisini etkilediği bir ortamda protokolün önem arz ettiğine işaret eden Menguş, görüşmelerde Libya-Türk Stratejik Konseyi toplantıları hazırlıkları konusunu da değerlendirdiklerini söyledi.

Menguş, Çavuşoğlu ile ayrıca Libya'da seçimlerin yapılması ve siyasi istikrar konusunu ele aldıklarını belirterek, "Bu konuda bütün tarafların sorumluluklarını ortaya koyan bir yol haritası belirlenmesi ve bunun uluslararası toplum tarafından desteklenmesi konusunda fikir birliğine vardık." dedi..

Seçimlerin gerçekleştirilebilmesi için bazı adımların atılmasının gereğini konuştuklarını dile getiren Menguş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yasama kurumlarının anayasal altyapıyı hazırlamasında yasama organlarının uzlaşma sağlayamaması durumunda referanduma veya Anayasa Mahkemesine başvurulacak. Anayasal altyapı hazırlanması durumunda ise Temsilciler Meclisi uygulama için kanun çıkaracak. Bu adımların sonlandırılmasının ardından Libya Yüksek Seçim Kurulu seçimler için bir takvim belirleyecek. Ulusal Birlik Hükümeti ise seçimleri güvenlik ve lojistik olarak destekleyecek."

Yasama ve yürütme kurumlarının ortak çalışması gerektiğine vurgu yapan Menguş, "Libya’da seçimlerin yapılması herkesin sorumluluğundadır. Uluslararası toplumun Libya’daki barışçıl ve demokratik süreci engellemek isteyen ülkeler konusunda üzerine düşeni yapmasının altını çiziyoruz." dedi.