Tuvalete zor mu yetişiyorsunuz, suç mesanede değil beyinde!

Eve doğru giderken mesaneniz kasılmaya başladı. Yaklaştıkça daha da çok sıkıştınız. Altınıza kaçırmamak için şekilden şekle girdiniz. 

Eve doğru giderken mesaneniz kasılmaya başladı. Yaklaştıkça daha da çok sıkıştınız. Altınıza kaçırmamak için şekilden şekle girdiniz. Koşar adım kapıya vardınız. İyice bastırmıştı. Kapıyı alelacele açtınız. Artık dayanamıyordunuz. Birkaç saniyeniz kalmış gibiydi. Uçar adım tuvalete girdiniz. Ve yetiştiniz. Geçmiş olsun.

Dikkatinizi çektiyse işeme güdünüz tam da dış kapıya anahtarı soktuğunuzda dayanılmaz noktaya gelmişti. Aslında bunun bir adı var: ‘Latchkey incontinence’ (dış kapı anahtarı kaçırması; evet çevirisi biraz zor). Şöyle açılabilir belki: İşeme güdünüzün evin giriş kapısının kilidine anahtarı soktuğunuzda bastıralamayacak bir hal alması.

Bu durum mesanesi fazlasıyla faal kişilerde ve/veya idrar kaçırma sorunu bulunanlarda daha yaygınsa da herkesin başına gelebilir. Su şırıltısının ya da soğuk suyun işeme güdüsünü tetiklemesine benziyor. Ancak evin, işeme güdüsünü tetikleyen bir alametifarikası var.

Huffpost’un haberine göre NYU Langone Health Eğitim ve Araştırma Merkezi’nde klinik psikiyatri yardımcı doçenti Jessica Stern şöyle diyor: ‘‘Tuvalete yaklaştıkça aciliyet duygusu artacak ve bedeniniz ‘Geldik sayılır, dayan’ diyecek.’’ 

Beyin mesaneye ‘işeme vakti’ diyor

Zihin ve beden ayrılmaz iki parça. Açlık, uykululuk, işemek gibi birçok fonksiyonu birlikte yönetiyolar. 

‘‘Beyin ile mesane gün boyu iletişimde, işeme için uygun zamanı kolluyor’’ diyor Stern. Mesela mola durağı bulunmayan uzun bir yolculukta beyin mesaneye yakınlarda tuvalet gözükene kadar sabretmesini söylüyor. 

Yani beyin mesaneye ne zaman kasılıp kasılmayacağını bildiriyor. Tuvalet göründüğünde ise rahatlamaya az kaldığından mesanenin kasılmasını engelleyen mesajlarını geri alıyor. 

California Üniversitesi’nde üroloji profesörü Dr. Victor W. Nitti, ‘‘Tuvalete az kaldığında işeme düşüncesi şiddetlenirken beynin mesaneyi engelleyici mesajları azalır’’ diyor.  

Ancak belirli davranışlar tekrarlandıkça beyin-mesane bağlantısı artıyor. Stern şöyle anlatıyor: ‘‘Bu bir döngü. Eve yaklaşırken ne sıklıkla acil tuvalet ihtiyacı duyuyorsanız, bunun alışkanlık haline gelmesi de o kadar muhtemel.’’

Ev, işemeyi çağrıştırmaya başlıyor

Araştırmalar bu durumu doğuştan gelmeyen, sonradan öğrenilmiş tepki anlamındaki ‘Pavlov’un klasik koşullanması’na benzetiyor: Beyninize ev kapısı göründüğünde işeme vaktinin geldiğini öğretiyorsunuz. Böylece ev, her seferinde işemeyi çağrıştırıyor.

Tabii bunda evde güvende ve rahat hissetmenin de etkisi var. Sonuçta insanlar pis halka açık tuvaletler yerine alışkın olduğu tuvalette rahat ediyor. 

Ama bu, özellikle idrar veya sindirim problemlerinden muzdarip kişilerde yaygın. ‘‘Eğer işeme probleminiz hatta huzursuz bağırsak sendromunuz varsa, güvenli ve rahat hissettiğiniz yerde olmanız çok mühim olabiliyor’’ diyor Stern.

‘Utangaç mesane sendromu’

Habare göre ABD’de nüfusun yüzde 7’sinde ‘utangaç mesane sendromu’ var. Bu kişiler insan içinde tuvalete girmekte zorlanıyor. İş yerinde, okulda hatta restoranda bile kolay kolay işeyemiyorlar. Tüm gün tuvalete giremeyince de eve gelir gelmez acil işeme ihtiyacı hissediyorlar. 

Aslında zihin işeme isteğiyle başa çıkabiliyor. Bu yüzden dayanamayacak gibi hissetseniz dahi idrarınızı bir süre daha tutabiliyorsunuz. Ama bir süre… Çünkü eninde sonunda mesane kendi kendini gevşetiyor. 

Terapi yardımcı olabilir

Yine de eve her yaklaştığınızda acil işeme ihtiyacı hissetmeniz hayat kalitenizi etkiliyorsa, bir psikiyatri uzmanına görünmenizde fayda var. ‘‘Sosyal anksiyete de işin içindeyse bilişsel davranışçı terapi yardımcı olabilir’’ diyor Stern.  

Terapiler hem halka açık alanlarda tuvalete girmeyi hem de dikkat dağıtıcı teknikler sayesinde acil idrar ihtiyacıyla baş etmeyi kolaylaştırabilir.

Nitekim araştırmalara göre, böyle anlarda yapboz yapmak, oyun oynamak ya da sayı saymak gibi dikkat dağıtıcı aktiviteler hem işeme ihtiyacını unutturabilir hem de beyninizdeki ‘Ev eşittir işemek’ denklemini değiştirebilir.