UBP'de bölünmenin sorumlusu Özgürgün

Tatar: "Artık UBP Genel Başkanı değişmeli"

Ulusal Birlik Partiisi Genel Başkan adayı, Lefkoşa milletvekili Ersin Tatar, “ Genel Başkan Özgürgün’ün kendisinin iddia ettiği gibi UBP’nin bir bölünme tehlikesi yaşaması söz konusu ise bunun baş sorumlusunun yaptıkları yanlışlarla Özgürgün olduğunu, kendilerinin partinin her hangi bir sıkıntı yaşamaması için mücadele verdiklerini” belirtti.

 Ersin Tatar, “ asla Özgürgün’den bakanlık talebi olmadığını yineledi ve  Özgürgün’ü doğruları söylemediği için kınadı.”

Tatar, “ Hüseyin Özgürgün’ün daha önceki Genel Başkanlık sürecinde de şimdi de parti bütünlüğü, parti birlik-beraberliği, parti faaliyetleri konularında başarısız olduğunu, gazete arşivlerini karıştıranların bunları kolayca görebileceğini” kaydetti.

Ersin Tatar, artık UBP Genel Başkanın değişmesi gerektiğini, halkın ve tabanının beklentisinin bu yönde olduğunu” vurguladı.

Lefkoşa milletvekili Tatar açıklamasında şunları kaydetti:

Sayın Özgürgün son açıklamaları ile doğruları söylemekten ne kadar uzak olduğunu, milletvekili arkadaşları aleyhine kolayca karar verebileceğini, onları ötekileştirmekten kaçınmayacağını, demokrasiyi önemsemediğini, şahsi siyasi beklentileri uğruna keyfi yorumlar ve uygulamalar yapabileceğini ortaya koymuştur.

Sayın Genel Başkan benim kendisinden bakanlık istediğimi söylerken de, üyelik için başvuranların üye yapıldığını söylerken de bir çok kez bizlere karşı da yaptığı gibi doğruları söylemiyor.

Ben kendisinden asla bakanlık istemedim. Yüzlerce kişi üyelik başvurusunda bulunmasına rağmen Özgürgün ve etrafındakiler tarafından üye yapılmamışlardır.

Sayın Özgürgün açıklamaları ile partimizin birlik-beraberliğini, bütünlüğünü tehlikeye attığını kendi sözleri ile net bir şekilde itiraf etmiştir.

Sayın Özgürgün şunu anlamalıdır ki; 2006 yılında başarısız olduktan sonra 2013-2015 Genel Başkanlık döneminde de parti tabanı ile yeterli diyaloğu kuramamış, gereken çabaları gösterememiş, yerel yönetim seçimlerini başarı ile yönetememiş, CTP ile kurulan hükümet sürecinde partimiz ve ülkemiz adına önemli hatalar yapmıştır.

Elbet ki diğer aday arkadaşlarımızın adaylık zamanlamaları ile ilgili farklı gerekçeleri ve görüşleri olabilir ama benim adaylık kararım en az bir yıl öncesine dayanmaktadır ve pek çok partili kardeşim uzun süredir benim aday olacağımı bilmekte, konuşmakta idi.

Ben, aday olurken temel hedef olarak ülkenin ekonomik kalkınmasını başarmayı, ülkemiz insanını yüksek refah ve yaşam kalitesine ulaştırmayı, Kıbrıs konusunu artık halkımızın hak ve hukukunun korunduğu, uluslararası alandaki hak ettiğimiz yeri alacağımı partimiz ilkeleri ve görüşleri çerçevesinde bir sonuca bağlamayı  seçtim.

Sayın Özgürgün’e karşı mücadelem şahsi değildir. Sayın Özgürgün’ü başarısız bulduğum ve UBP ile ülkemizin daha iyi bir yönetime layık olduğuna inandığım için adayım.