Yaşlılar ve Z Kuşağı tehlikede… Yalnızlık, kalp krizi riskini tetikliyor

Uzmanlar yalnızlık ve sosyal izolasyonun kalp krizi veya felç geçirme riskini %30 artırdığı konusunda uyarıyor.

Amerikan Kalp Derneği Dergisi’nde perşembe günü yayınlanan bilimsel bir bildiriye göre, her zamankinden daha fazla yalnız insanla birlikte, uzmanlar gelecekte bu vakalarda bir artış olabileceğinden korkuyor.

Daily Mail’in haberine göre, sosyal etkileşim eksikliği her türlü sağlık sorunuyla bağlantılı olsa da, en güçlü bağlantısı kardiyovasküler sorunlar olabilir. Genellikle izolasyonla gelebilecek ek stres, vücuda gereksiz bir yük bindirebilir ve zarar verebilir.

ABD’deki Kaliforniya Üniversitesi’nden uzmanlar özellikle iki grubun risk altında olduğu konusunda uyarıyor. Emeklilik ve ölüm yoluyla genellikle yalnız kalan yaşlı insanlar ve şimdiye kadarki en yalnız nesil olarak tanımlanan bir grup olan Z Kuşağı. Z Kuşağı’nın uzun vadeli yalnızlığı, özellikle gelecekte önemli sağlık sorunlarına yol açıyor.

ÖZELLİKLE ERKEKLER RİSK ALTINDA

California Üniversitesi’nde görev yapan Dr. Crystal Wiley Cene, “Kırk yılı aşkın bir süredir yapılan araştırmalar, sosyal izolasyon ve yalnızlığın olumsuz sağlık sonuçlarıyla ilişkili olduğunu açıkça göstermiştir” diyor.

Araştırma, sosyal izolasyonun tüm ölüm nedenlerinde artışla bağlantılı olduğunu ve erkeklerin özellikle yüksek risk altında olduğunu yazıyor.

Yalnız olan kişilerin, kalp sağlığını etkileyebilecek ana faktörlerden biri olan kronik stresten muzdarip olma olasılığı daha yüksektir.

Sosyal izolasyonun aynı zamanda vücutta artan iltihaplanma seviyeleriyle bağlantılı olduğu ve diğer sağlık sorunlarının yanı sıra kalp hastalığı ve felç riskini artırdığı da ortaya koyuldu.

Çözüm önerisinde bulunan Cene, özellikle risk altındaki popülasyonlar için sosyal izolasyon ve yalnızlığın kardiyovasküler ve beyin sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak için program ve stratejilerin geliştirilmesine, uygulanmasına ve değerlendirilmesine acil ihtiyaç olduğunu söyledi.

Cene, “Sağlık uzmanları, hastalarına sosyal aktivitelerinin sıklığını, arkadaşları ve aileleriyle olan etkileşim düzeylerinden memnun olup olmadıklarını sormalıdır” diye de ekledi.