Yine saldırı, yine ölüm

Oshan SABIRLI

Negatif bir insan değilimdir. Aslında zaman zaman Polyannacılık oynadığımı bile söyleyebilirim. Ancak dün sabah saatlerinde telefonuma gelen bir son dakika haberi ile bir kez daha tüylerim diken diken oldu. İstanbul’da gerçekleşen canlı bomba saldırısı yine kaç gündür kaçmış durumda olan keyfimi daha da kaçırdı. Dün gün boyunca gelişmeleri takip etmeye çalıştık. Medyaya konulan yayın yasağı ile bilgiler daha sınırlı gelmeye başladı. Dün akşam saatlerdinde 10 kişinin yaşamını kaybettiği üstelik bunların neredeyse tümünün Alman vatandaşı olduğu belirtildi. Ankara saldırısı, Paris saldırısı derken bu kez Sultanahmet saldırı ana gündem oldu. Gazeteciler haberi yazarken veya habere ulaşırken siz okuyuculardan çok daha şanssız oluyor. Biz haberi kendi eleklerimizden geçirdikten sonra sizlere ulaştırıyoruz. İşte böyle bir aşamada ne acıdır ki yeniden parçalanmış insan bedenleri ile buluştuk. Şu an bu sayfalara yansıtamayacağımız kadar kötü, tanınmaz hale gelen insanların fotoğrafları ajanslardan önümüze düştü. Kan, ölüm, ceset gibi sözcüklere uzak olmayan bir toplumuz. Ne mutlu ki bize terörizmin olmadığı bir coğrafyada yaşıyoruz. İşin kötü yanı 11 Eylül saldırılarının hemen sonrasında New York’a gittiğimde terör korkusunun ne anlama geldiğini, ABD’de yaşayanlardan tanık olmuştum. Yine o dönemlerde Londra’da hava alanında bulunduğumda yüzlerce kez “valizlerinize sahip çıkın, valizleriniz terk etmeyin, sahipsiz bulunan valizler imha edilecektir” şeklindeki anonslar hala kulaklarımda. Türkiye’ye her gittiğimde benzer endişeleri yaşıyorum. Ardımda bıraktıklarımın uyarılarında hep ayni telkin var; “kalabalık yerlerde gezme…” Şimdi yine benzer endişelerin tavan yaptığı bir süreç var. Patlama olayı sonrasında ilk olarak Fatih’i aradım. Fatih, Sultanahmet’e 4-5 dakikalık yürüme mesafesinde olan Yenikapı’da çalışıyordu. “Ben şu an karşıdayım abi ama arkadaşlar patlamayı duydular. Çok korktular” demekle yetindi. Akşam saatlerinde birden Yunus aklıma düştü. Internet’ten ulaştığım Yunus İstanbul Üniversitesi’nde eğitimine başlamıştı ve bu üniversite ise patlama yerinin hemen karşısında bulunuyordu. Yunus “bugün Kıbrıs’a geldim” dedi. Ve daha patlamanın olduğu saatlerden tam bir önceki gün bulunduğunu ve ucuz atlattığını kaydetti. Huzurun kaçması teröristlerin ekmeğine bal sürüyor. Terörün kimden, ne şekilde geldiğinin önemi yok. İnsan hayatına olan saldırı hiçbir şekilde affedilemez.