• BIST 11335.05
  • Altın 5945.38
  • Dolar 42.7823
  • Euro 50.1736
  • Lefkoşa 7 °C
  • Mağusa 17 °C
  • Girne 13 °C
  • Güzelyurt 9 °C
  • İskele 17 °C
  • İstanbul 5 °C
  • Ankara -6 °C

Eski Müsteşar, partili gazeteci, genç vekil ve Talat’ın kurşunları…

Hasan KAHVECİOĞLU

Seçim günü yaklaştıkça, ne yazıktır ki tartışma kalitesinin “çıta”sı, aşağılara doğru hızla kayıyor… Özelikle CTP’li propagandistler, bağımsız aday Mustafa Akıncı’yı hedef alarak; Yahudi bakkalın, her paraya sıkıştığında yaptığı gibi “eski defterler”i karıştırıyorlar… Tabii, yeterince araştırma yapmadıkları ve doğruyu bulmaya çalışmadıkları için de ekranlarda, toplumun gözleri önünde çuvallıyorlar… Geçen hafta CTP’li genç bir vekil; BRT’deki propaganda konuşmasında Akıncı’yı 1985 anayasasının “günah keçisi” ilan etmişti. Vekile göre “Bugünkü durumun nedeni bu anayasadır” ve “Akıncı da o günkü Kurucu Meclis’te buna oy vermiş…” Yalan tabii… Külliyen yalan…   Genç vekil, işkembeden atıyor… Birazcık dosya karıştırsa, Akıncı’nın 1976-1990 yılları arasında Belediye Başkanı olduğunu öğrenecekti… Zahmet edip konusuna çalışmadı, araştırmadı, sonra da ekranda çuvalladı… Öte yandan bir CTP’li gazeteci, BRT ekranında “Mal bulmuş Mağribi gibi” 2000’li yıllardaki “paket” tartışmalarını Akıncı’nın önüne koydu… Tabii bir gazeteciden çok, bir “propagandist” misyonuyla davrandı ve o günleri yeterince araştırmadan, yarım yamalak bilgilerle Akıncı’ya “kumpas” kurmak istedi… Peki ama, Akıncı’nın ya da diğer adayların “geçmişi” tartışılmasın mı? Bence, her adayın “politik icraat”ları didik didik edilmeli, kirli çamaşırları varsa ortaya serilmeli, hatta kendilerinden halk adına hesap sorulmalı… Kamusal görev yapan “gazeteci”nin böyle davranmasına hiçbir diyeceğim yoktur… Yeter ki “fikir”lerle gelsin… Kanıtlarla gelsin… Softa şaşırtmasına yönelmesin… Elbette CTP ile TKP’nin, yakın tarihimiz boyunca Türkiye’nin dayatmaları karşısındaki “tutum” ve “tavır”larını ele alan bir “belgesel” hazırlansa, ikisinin de “günah”ları ortaya serilebilir… TKP, 2000’de sona eren UBP-TKP koalisyonundan sonra bunun “diyet”ini ödemiş bir partidir. Bugün, kendilerini “sol” cenahta tanımlayan partilerin, hükümetlerde küçük ortak olarak yer aldıkları dönemlerde nelere “evet” nelere “hayır” dediklerini herkes bilmelidir… TKP; bu bağlamda 2000 yılında, bankalar krizi baş gösterdiğinde, kendi “paketimiz”i tasarlamış, ortağını ikna etmiş ve Bakanlar Kurulu’ndan geçirmiştir. Bir haftada hazırlanan yasalarla hem bankalar hem de Merkez Bankası yeniden yapılandırılmış, daha sonraki krizlerden bu sektörün etkilenmesi önlenmiştir. Soldaki partilerin bu “paket” politikaları elbette irdelenmelidir… Ancak “paket”lerden cımbızla birşeycikleri tırtıklamak ve ekranlarda Akıncı’yı bunun üzerinden suçlu ilan etmek, TC ile bol miktarda protokoller imzalamış bir parti için hiç de akıl kârı değil… Akıl kârı değil, çünkü böylesine bir “sidik yarışı”nda, adayınızın TC ile imzaladığı “belge”yi getirip önünüze koyarlar, hatta eski defterleri karıştırıp başka “gizli” işlerinizi de piyasaya sürerler… Örneğin, CTP-DP koalisyonu döneminde BDH’yı da alıp üçlü koalisyon oluşturma görüşmelerinde, CTP’lilerin masaya getirdikleri ve TC ile imzalanmış “belge”yi ansızdan karşınızda bulursunuz… Hele ortam biraz daha gerginleşirse, kanıtlı “bireysel zaafiyetler” bile sergilenebilir… Bu konularda “heyecanlı” parti sevdalıları her tarafta kol geziyor… Ama, bunlarla seçim üstünlüğü sağlamak, kimseye yakışmıyor… Hatta M. Ali Talat’a bile… O da Akıncı’ya saldırı kampanyasına son anda bir “tweet” atarak katılmış bulunuyor… Önce vekil, sonra gazeteci, şimdi de eski başkan… Bunun bir “organize iş” olmadığını söylemek mümkün mü? Peki ama, neden Sayın Akıncı? Madem ki Akıncı’ya üçüncülüğü yakıştırıyorlar, bunun için “anketçi” bile oldular, neden hedeflerinde Akıncı var da Derviş Bey yok? Tüm anketlerde birinci sırayı tutan Derviş Bey’i rakip olarak görmüyor mu CTP? Bir de şu: Akıncı’ya yalnızca CTP’liler saldırmıyor… Başbakan Yardımcı iken görevden aldığı bir Müsteşar da, ekranlarda karşısına oturup, o da “hesap” soruyor… Hatta Akıncı’nın Karpaz’da başardığı bazı yatırımları kastederek “Onları siz başlatmadınız” diyerek tartışma açabiliyor… CTP’li vekilin yalanı… CTP’li gazetecinin ekrandaki saldırısı… Eroğlu’nu destekleyen bir iki köşe yazarının bu saldırılardan aldıkları keyiflerin gazetelere taşması… M. Ali Talat’ın son hafta bu saldırılara katkı koymaya başlaması… Eski bürokratın görevden alındı diye ekranda Akıncı’nın karşısına oturup hesap sorması… Tüm bunlar yetmiyormuş gibi, Akıncı’nın zaten az sayıda bulunan posterlerinin parçalanması… Tüm bunlar ne anlama geliyor? CTP’nin Akıncı’yı “hedef” seçmesi, onunla uğraşmaya başlaması nasıl bir “strateji”nin yansıması? Ben söyleyeyim: CTP, kendi kendinden korkuyor… Birinci turda Eroğlu’nun karşısında Akıncı’nın kalacağını bal gibi de biliyorlar… İkinci turda ise Akıncı’nın açık ara yarışı önde bitirmesi söz konusu… CTP’nin aklıevvelleri Akıncı’ya saldırarak şimdiden ikinci tur için olası bir “bağlaşıklığı” torpillemeye çalışıyorlar… Hele Akıncı cephesinden bir karşı saldırı olursa, bu tartışmadan gerginlik üretilebilirse, ikinci turda Akıncı’nın CTP’lilerden beklediği destek azalır ve CTP içinde başlaması muhtemel “Oylarımız Akıncı’ya kaydı” tartışmalarının önü alınır… Ancak öyle ya da böyle, Akıncı cephesinden karşı saldırı olsa da olmasa da, CTP bu seçimlerden sonra çok şeye gebe olacak… Saldırıları da bir işe yaramayacak…  

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları