Türkiye, 7 Haziran’da Ne Yapacak?

HASAN KAHVECİOĞLU Hayatımın en kısa, ama en çarpıcı röportajıydı… -Adın ne? -Nurasker -Baban var mı? -Yok -Annen var mı? -Burada… -Okula gidiyor musun? Yanıt yok… İstanbul’da, Cevahir’in önünde yerde oturuyor Nurasker… Yaşı en çok yedi… Sıska bacaklarının arasına aldığı kocaman darbukaya hayret verici hızlı bir tempoyla öylesine vuruyor ki, meydandaki kalabalık bir anda etrafında toplanıyor… O küçücük güneş yanığı çocuktan yükselen Arabesk tadındaki ağlamaklı ses, şehrin doğal gürültüsünü bile bastırıyor… Küçücük sıska elleri, darbukaya hızla yüklenirken nasıl da acımıyor? Nurasker’in mini konserini izleyen kalabalığa bakıyorum… İnsanlar, müziğin ritmine değil, çocuğun yeteneğine ve çaresizliğine odaklanmış gibi… Biri çıkıp da “Ağlamak serbesttir” dese, gözleri dopdolu kalabalık,oracıkta hünkür hünkür ağlamaya başlayacak… Tabii bu, 7 Haziran’da genel seçimlerin yapılacağı Türkiye’nin “güncel fotoğrafı”nın yalnızca bir karesi… Nurasker’in Arapça şarkılarının yankılandığı meydanın her tarafında, ipler üzerinde parti bayrakları dalgalanıyor…AKP’nin, CHP’nin, MHP’nin, Saadet ve Vatan Partisi’nin bayrakları birbirlerine dolanmış, tam bir keşmekeş oluşturuyor… İstanbul, bu günlerde; meydanları, köprüleri, ana caddeleri, gökdelenleri, metro istasyonu girişleri ile görsel kirliliğe teslim olmuş, zevksiz, düzensiz bir “seçim dönemi” geçiriyor… Yollarda,partilerin seçim minibüslerinden yükselen gelişigüzel anonslar ise büyük bir “ses kirliliği” yaratıyor… Bütün büyük binalar üzerinde parti liderlerinin dev posterleri asılı… Nerede boş bir alan varsa, orada seçim sloganları ve lider portreleri yer alıyor… Şehir, baştan aşağıya kirletilmiş durumda… Türkiye’deki 7 Haziran seçimlerine sayılı günler kaldı… Bu seçimlerde en çok merak edilen iki temel soru var… Birincisi; AKP, ne kadar gerileyecek? Bu gerileme, tek başına iktidarını sonlandırmaya yetecek mi? Türkiye’de yeni bir koalisyon dönemi söz konusu olabilir mi? İkincisi; HDP, yüzde 10’luk seçim barajını aşıp, Meclis’e girebilecek mi? Giremezse, Kürt siyasetinde neler yaşanacak? Tekrar silahlı çatışma dönemi başlar mı? AKP’nin 2011 genel seçimlerinde oyu yüzde 49.8 idi… Bu seçimlerde oylarının gerileyeceği neredeyse kesin gibi… KONDA’nin anketine göre, yüzde 40.5’a, Metropoll’a göre yüzde 42.8’e gerileyecek… Gezici Araştırma ise, AKP’nin yüzde 40’ın altına düşeceğini savunuyor… Aynı anket şirketleri CHP’nin oylarını artırdığını belirtirken, kimisi HDP’nin barajın altında kalacağını, kimisi ise, az bir farkla barajı geçeceğini savunuyor. Türkiye seçimlerinde en dikkat çeken konu ise, Erdoğan’ın apaçık biçimde “sahne”de yer alması… TC Cumhurbaşkanı, açılışlara katılıyor, meydan mitinglerinde halka hitap ediyor ve “tarafsızlığa” zerre kadar özen göstermiyor. Erdoğan,paralelden girip, Doğan medyasından çıkıyor, siyasal partileri ve liderlerini bilinen üslubu ile haşlıyor, AKP’nin seçim kampanyasına “paralel” biçimde, kendisi de bir başına kampanya sürdürüyor… Erdoğan’ın özellikle Hürriyet gazetesi ve Aydın Doğan’ı hedef alan açıklamaları ve suçlamaları Türkiye’nin dünyadaki imajını da zedelemeye devam ediyor. Dünyanın önemli gazeteci örgütlerinden Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) Avrupa Gazeteciler Federasyonu (EFJ) ve Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF) geçtiğimiz günlerde Erdoğan’ın “medyaya yönelik yıldırma girişimleri”ni kınadılar. Erdoğan’ın makamı gereği tarafsız olması gerektiğini belirten örgütler bu girişimleri “Muhalif medyayı susturma” olarak nitelediler. Tabii, Erdoğan tüm bu eleştirilere karşın, zerre kadar tınmadı ve televizyonlara da çıkarak özellikle Hürriyet’i hedef alan açıklamalarını sürdürdü… 7 Haziran seçimlerine giderken, dikkat çeken bir diğer konu da, partilerin propaganda içeriklerinin daha çok seçmene yönelik “parasal” vaatlerden oluşmasıdır… Özellikle iki muhalif meclis partisi olan CHP ile MHP bol keseden “parasal” vaatlerde bulunuyorlar… Bunlar içinde en belirgin olanlar CHP’nin asgari ücreti 1500 TL. yapacağı, bundan vergi almayacağı, MHP’nin muhtarlara ve azalara ücret ödeyeceği ve daha birçok vaat yer alıyor. AKP ise, “Yeni Türkiye yeni güç, hedef 2023” sloganı ile daha çok; upuzun iktidarında gerçekleştirdiği alt yapı yatırımlarını öne çıkarıyor. Süper yüksek hızlı tren, otoyollar, çok katlı metro, milli savaş uçağı üretimi, köprüler kampanyanın ana öğeleri… CHP ise “Yaşanacak sorunları olmayan bir Türkiye” sloganı ile “para” dağıtırken, bir de “mega kent” projesi ortaya attı… AKP ise bu projenin kendilerinden çalındığını iddia etti. 7 Haziran seçimleri yaklaşırken, Türkiye’de alt yapı yatırımları, mega projeler konuşuluyor ama, en sağdan en sola partiler daha çok geçime yönelik somut rakamlar içeren “parasal” vaatlerde bulunuyorlar… Tabii; iktidar partisinin Cumhurbaşkanı Erdoğan ile birlikte sürekli resmi açılışlar yapması, iş bekleyen kitleleri salonlara doldurup “iş” kurası çekmesi, milyona yakın tablet dağıtması, Türkiye seçimlerinin “Alaturka “yanlarından biri… Sol-sağ yaklaşımı, dünyaya bakış, Ortadoğu’da yaşananlar, daha da önemlisi; Türkiye’yi sarmalına alan dincilik, kadın hakları, insan hakları, demokrasi, bu seçimlerde ikincil konuları oluşturuyor, ya da hiç üzerinde durulmuyor… Kısacası; 7 Haziran seçimleri; hem Türkiye hem de bölgemiz için çok önemli bir dönüm noktası olmaya adaydır… Erdoğan, Başkanlık sistemini getirmek için yanıp tutuşurken, Türkiye halkı AKP’yi bir başına sandıktan çıkarıp bu projeye onay verecek mi? Otoriter gidişi durdurmak üzere “fren”e basacak mı? Kürtlerle “barış süreci”ni canlandıracak mı? Hep birlikte göreceğiz…