Japonya'da 'Geisha’ların seks işçisi olmadığı, sanat icraa ettiği, görevlerinin erkeklere sanatsal servis yapmak olduğu dile getiriliyordu. Ancak, uzun seneler müzik, resim, gurme ve seks eğitimi alıp bekaretini açık artırma ile sattıktan sonra sadece belli "elit" erkeklere seks dahil bu servisi yapan kişilere kültür elçisi gözüyle bakılıyordu.
Meiji dönemi sonrası yasaklanan Geisha sistemi haricinde "Jorō" denilen daha farklı seks işçileri de vardı. Bu kadınlar Geisha evinden kovulanlar, iş bulamayanlar ya da kocası tarafından satılanlardı. Fakat eskidend de olsa Geisha olmak bu kadınlara statü kazandırıyordu.
İkinci dünya savaşında iflas eden Geisha evleri, savaş sonrası kapatılıyor, bunların yerini Amerikan stili ve Japon stili ile karışık Cabaret Clublar alıyordu. İşsiz kalan Geishalar, daha modern olan bu pavyonlarda içki ve sohbet servisi yapmaya başladı. Cabaret sektörü pahalılaşıp sonu da kesin seksle bitmeyince bu açığı giderecek yeni bir sistem ortaya çıktı: TÜRK HAMAMLARI
Yıkama ve masaj gibi, Geisha dönemindeki Jorō sisteminin yerini Türk Hamamları almıştı. Bu köpüklü genelevlere Toruko Buro (Türk Hamamı) denirken dükkanlar da "İstanbul", "Türk Rüyası" ve de en ünlüsü "Türkiye Büyükelçiliği" adını almıştı.
Bu genelevlerin isimleri Türkiye Büyük Elçiliğinin baskısıyla kaldırılmasıyla, "Soapland" ( Sabun Ülkesi) adını aldı. Bu genelevler günümüz Japonya'sında faaliyet göstermeye halen devam ediyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.