2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Güney Kıbrıs’ta Baf’ta verdiği konferansta Kıbrıs’ta bugünkü koşullardan dolayı adada çözüme ulaşılabileceğine ve her iki taraftan da uzlaşı planına evet çıkabileceğine inandığını belirtti.
2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Baf Neopolis Üniversitesi ile Kıbrıs’ın Yeniden Birleştirilmesi için Yurttaşlık İnisiyatifi’nin işbirliğinde Baf Neopolis Üniversitesi’nde dün akşam düzenlenen bilgilendirme toplantısına katıldı. Talat, salonu dolduran çoğu akademisyen Baflı ve eski Girnelilerin sorunlarını da yanıtladı.
Talat konferansta ve öncesi düzenlediği basın toplantısında, Cumhurbaşkanlığı döneminde müzakerelerde muadili olan eski Kıbrıs Rum Yönetimi lideri Dimitris Hristofyas’la çözüme söz konusu dönemde Kıbrıs Rum yönetiminde bulunan siyasi partilerin yarattığı sorunlardan dolayı ve zamanın yeterli olmamasından dolayı çözüme ulaşamadıklarını söyledi.
Talat, yeni koşulların yanında Kıbrıs Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiades’in sağ kesim ve kiliseye yakınlığı bulunduğundan dolayı çözüme ulaşmak için avantajlı olduğunu da belirtti.
Talat, 50 yıl aradan sonra ilk kez gittiği Baf’ta yaptığı “Kıbrıs Sorununun Çözümünün Yararları“ konulu konferansta, Kıbrıs sorununun çözümlenmesinin bölgeye getireceklerinin yanında Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rumlara getirilerinin “son derece önemli” olduğunu vurguladı.
Talat, müzakerelere Hristofyas’la bıraktıkları yerden devam edilirse “çok kısa sürede çözüme ulaşılabileceğini” vurguladı.
Çözüm için adada “yeni koşullar” bulunduğunu ifade eden Talat: Cumhurbaşkanlığı döneminde eski Rum Yönetimi lideri Dimitris Hristofyas ile vardıkları mutabakatlara işaret ederek “çok iyi bir birikimin” bulunması; Doğal gazdan yaralanmanın en akılıca yolunun Kıbrıs sorununun çözümüyle mümkün olacağının kabul edilmesi; Adanın hem kuzey hem de güneyinde yaşanmakta olan ekonomik çöküntüyü ortadan kaldıracak olması; Turist sayısını 2,5 milyondan 5 milyona çıkma potansiyelinin bulunması; Yatırımcılar için güvenli bir ortam yaratılacak olması; 30 milyon Euro’luk ticari kayba neden olan Türkiye’deki limanların Kıbrıs Rum bayraklı gemilere kaplı olma durumunun ortadan kalkacak olması; Mülkiyetle ilgili mağduriyetlerin de ortadan kaldırılacak olmasından dolayı” çözüm ihtimalinin yüksek olduğunu ifade etti.
NORMAL OLMAYAN DURUMLAR ORTADAN KALKACAK
Çözümün görülmeyen faydalarının da bulunduğunu ifade eden Talat, Yunanistan’daki ekonomik krizin Güney Kıbrıs’taki yarattığı yıkım gibi “normal olmayan durumların” ortadan kalkacağı ve Kıbrıs ekonominsin daha gerçekçi hale geleceğini de kaydetti.
EN ÖNEMLİ GETİRİ
Kıbrıslı Rumlar için hassas bir konu olan güvenlik konusunda ise, Kıbrıslı olmayan askeri unsurların da adadan kalkacağını belirten Talat, “Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rumların bir araya gelmesi birlikte iş yapması, geleceğini birlikte kararlaştırması sanırım en önemli getiri olacak” dedi.
BİZİ BÖLEN MİLLİYETÇİLİK OLDU
Kıbrıslı Türkler ile Kıbrıslı Rumların birlikte sevinip birlikte üzülememelerinin anlaşılabilecek bir durum olmadığını, uluslar arası bir gelişmenin Türk tarafını sevindirirken Rum tarafını üzdüğünü veya tam tersinin yaşandığını belirten Talat, “Huy ve davranışlar birbirine çok benziyor, birbirimizden farkımız yok, bizi bölen milliyetçilik oldu” dedi.
Konferansa pek çok katılımcı, Girne’de mülk bırakan Girneli Kıbrıslı Rumların eski mallarına geri dönüp dönmeyecekleri sorusunu yöneltti. Temel insan hakların adanın bütününde geçerli olacağını belirten Talat, ancak mülk konusunda tarafların üzerinde anlaşacağı unsurların uygulanacağını ifade etti.
Talat, “Hangi koşullarda geri dönüleceği antlaşmada varılacak koşullarda belli olacak” dedi.
Garantiler konusunda ise kendisine Kuzey Kıbrıs’ta sürekli olarak “1963’te yaşananların tekrardan yaşanmayacağından emin misiniz” sorusunun yöneltildiğini kaydeden Talat, “Evet eminim yeni bir dünya yeni ilişkiler yaratacağız” dedi.
SİYASAL YAŞANTIDA PARALELLİKLER KURULMASI LAZIM
Kıbrıs’ta bir çözümün devamlılığı için barış kültürünün geliştirilmesinin de önemli olduğunu ifade eden Talat, Kıbrıs Türk tarafında barış eğitiminde olumlu gelişmeler yaşandığını, öğretmenlerin yüzde 90 çözümden yana olduğunu, müfredatta ise pek çok düzeltmeler yapıldığını kaydetti.
Barış eğitiminin yanında siyasal işbirliğinin de önemli olduğunu kaydeden Talat, “Çözümün devamlılığı için siyasi yaşantıda da bazı paralellikler kurulması gerektiğine inanmamız lazım” dedi.
Yeni oluşumda Kıbrıslı Türk başkan adaylarının güney Kıbrıs’taki seçmenden Güney Kıbrıs’tan başkan adaylarının da Kıbrıslı Türk seçmenden oy istemesinin şart olması gerektiğini kaydeden Talat, “Ortak siyasi partiler, işbirliği yapan siyasi partiler barış kültürü için önemli rol oynayacak” dedi.
Türkiye’nin çözüm sürecindeki etkisi ile ilgili soruya karşılık ise Talat, Türkiye’nin 2000 yılında beri çözüm istediğini ve bu yönde çalıştığını ifade etti. Çözüme tüm güçlerin istekleri dikkate alınarak varılabileceğini vurgulayan Talat, “Şövenist yaklaşımlarla dışlamaya kalkarsak çözümü başaramayız” dedi.
SİYASİ TABLO
Kuzey Kıbrıs’ta hükümet ortağı Demokrat Parti-Ulusal Güçler ile ana muhalefet Ulusal Birlik Partisi’nin çözüme “kuşkulu” yaklaştığını savunan Talat, “Halk ile siyasi partilerin duruşu bir birinden çok farklı. Halk çözümden yana… Çözüm noktasına gelirsek her iki taraftan olumlu sonuç çıkacağını düşünüyorum” dedi.
HRİSTOFYAS’LA NİYE SONUCA VARILAMADI?
İkinci Cumhurbaşkanı Talat, Konferans öncesi Kıbrıs Rum basının sorunlarını da yanıtladı. Basın toplantısında Hristofyas’la çözüme ulaşamamasının nedeninin sorulması üzerine Talat, O dönemdeki koşulların bugünkü gibi uygun ve zamanın da yeterli olmadığını belirtti. Talat, “Şimdi koşullar çok daha uygun” dedi.
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun çözüm isteyip istemediği sorusuna karşılık Talat, “Eroğlu halkın temsilcisi ve Kıbrıs Türk halkı çözüm istiyor. Bu isteğe uymak durumundadır. Kişisel duruşu bu noktada önemsiz” dedi.
Çözüm anahtarının Ankara’da olduğu görüşüne katılmadığını da belirten Talat, dış güçlerin çözüm zeminin oluşumunda ve bozulmasında rol oynayabileceğini ancak çözüm anahtarının iki toplum liderinde olduğunu da vurguladı.
TALAT’IN ANKETLERDE POPÜLERLİĞİNİN ARTMASI
Bir gazetecinin düzenlenen anketlerde Talat’ın popülerliğinin artmakta olduğunu belirtmesi üzerine Talat, “Hesap ve planım yok. Popülerliğimin yükselmiş olması Kıbrıs Türkünün çözüm isteğindendir. Düşünce ve siyasetimin Kıbrıs Türkü tarafından daha fazla benimsendiği için anket böyle çıktı. Benim için önemli olan hayatımın misyonu ‘Kıbrıs sorununun çözümüdür’” dedi.
ANASTASİADES’İN ÇÖZÜM İÇİN AVANTAJLARI VAR
Bir soru üzerinde son üç Kıbrıs Rum liderini değerlendiren Talat, merhum Kıbrıs Rum Lideri Tassos Papadopulos hakkında “zor bir kişi temas zordu hatta imkânsızdı” dedi.
Hristofyas ile ilgili olarak ise “Çözüm istediğinden yüzde yüz emindim. Sorun ortaklarından kaynaklanıyordu. Daha hızlı hareket etmemizi engelleyen en büyük faktördü” dedi.
Talat, Kıbrıs Rum Yönetimi lideri Nikos Anastasiades hakkında ise “Avantajları var. Sağ ve kiliseye daha yakın. O da çözüm hedefine ilerlenmesini kolaylaştırıyor” dedi.
EN ZOR KONU MÜLKİYET
Müzakerelerde en zor konunun mülkiyet olacağını belirten Talat, “Bıraktığımız yerden devam edilecek olursa mülkiyettir ancak, üzerinde anlaşılan konular yeniden gündeme getirilirse egemenlik ve güç paylaşımı gibi konular da sorun olabilir. En çetrefilli konu mülkiyet olacak” dedi.
ÜNİVERSİTE DIŞINDA EYLEM
Yunan bayraklı bir grup, İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın konferans verdiği sırlarda “Sahte devlet bizim yarım vatanımızdır” yazılı pankart açıp sloganlar attı. Bir ara konferans salonuna girmeye çalışan eylemciler ise güvenlik güçleri tarafından engellendi.
50 yıl aradan sonra Baf’a giden Mehmet Ali Talat’a eşi Oya Talat ve kalabalık bir heyet eşlik etti. Konferans sonrası ise heyetin onuruna verilen resepsiyonda Talat’a ilgi de yoğundu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.