Efsun Kaşif Salel, O Makam Sana Helal!!!

Birileri size “o koltukları hak etmiyorsunuz” deyince bozuluyorsunuz. Birileri “babadan-oğula” ya da “babadan-kıza” deyince üzülüyorsunuz. O koltuklara çalışıp çabalayarak, “hak” ederek gelseniz kimsenin şikâyeti olmayacak. Ama sizin gibiler, yaptıklarınızla kendinizi o kadar ele veriyorsunuz ki; bulunduğunuz yerlere “baba kaktırmasıyla” geldiğinizi adeta kanıtlıyorsunuz. Sayın Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanı Dr. Hamit Bakırcı’yı da “yaban ellere” ta Marsilya’lara götürenler kimdi? “Genç bir bakanımızdır. Hata yapmıştır” ya da “Benim haberim olsa onu oralara göndertmezdim” söylemlerinin ardında yatan gizli “gahraman” acaba kim? “Aynası iştir kişinin lafa bakılmaz.” Neyse konumuz bu değil. Geçelim. Ve soralım: Etik değerleri göz ardı edip hata yapan ve yaptıranların, yasal düzenlemelerden haberdar olmasını nasıl bekleyebilirdik? Tabii ki bekleyemezdik. Anlatalım… Tarih: 4 Ağustos 2014… Ali Bizden, Salih Cengaver Cem ve ben, 6 Eylül 2013 tarihli ve 56 sayfadan oluşan “Hükümet Programı”nı, 403 maddeye bölerek ilgili her bakanlığa, 12/2006 sayılı BİLGİ EDİNME HAKKI YASASI tahtında, verdikleri sözleri tutup tutmadıklarını ya da ne oranda tuttuklarını öğrenmek için bir yazı gönderiyoruz. Bu sorumuza; Başbakanlık, Bb. Yrd. E.T.K. ve S., Dışişleri, İçişleri, Milli Eğitim Bakanlıkları cevap veriyorlar. Cevap vermeyenler; Sağlık, Gıda, Tarım ve Enerji, Maliye, Bayındırlık ve Ulaştırma, Çalışma ve Sosyal Güvenlik ve Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanlıkları. Yasaya göre Pazartesi günü, cevap verme zahmetine katlanmadıklarından, onları da BİLGİ EDİNME DEĞERLENDİRME KURULU’naşikayet edeceğiz. Bu yasanın amacı, Sayın Müdür’ün da bize ders verir nitelikte yazdığı gibi; “Eşitlik, tarafsızlık ve açıklık” ilkelerine uygun olarak, KİŞİLERİN BİLGİ EDİNME HAKLARINI KULLANMALARINA ilişkindir. Sanki da Müdür bize soru sormuş da biz cevap vermemişiz gibi, bu kuralı da “size hatırlatırım” diyor!!! Müdür, bize bu dersi nerede veriyor? Lütfedip göndermiş olduğu 10 Eylül 2014 tarihli yazısında(cevabında değil). Ne diyor yazısında? 12/2006 tarihli BEHY’dan ilgisiz alakasız bir sürü madde sıraladıktan sonra, tüzük tahtında bizden ücret istediğini, ama bu ücreti yatırmadığımızdan ve “KEYFİ” sorular sorduğumuzdan ve YASAL PROSEDÜRÜ TAKİP ETMEDİĞİMİZDEN, daha da önemlisi nereden ve nasıl bu kanıya varmışsa BU ŞEKİLDE BİLGİ TALEP EDEMEZSİNİZ diyerek, bilgisizlik ve ilgisizlikten dolayı kendisini YASANIN ÜZERİNDE GÖREREK hükümlerde bulunuyor. Sayın Müdür! Yasayı okumamışsınız. Yasada MÜRACAAT USULÜ açıkça belirtilmiş. Bizim ne sorup, nasıl soracağımıza siz değil, kimse karar veremez. Yasa’nın 7’nci maddesinde “Başvuru Usülü” belirtilmiş. Sadece; ad-soyad, imza, oturma yeri ve imza bulunması YETER ŞARTTIR. Sayın Müdür! Yasa’da; “İdare(yani siz), burada yer alan istisnalar dışında kalan her türlü bilgi veya bilgiyi, başvuranların yararlanmasına sunmak ve bilgi edinme başvurularını etkin, süratli ve doğru sonuçlandırmak üzere…” denmektedir. Sayın Müdür! Bize ek olarak sunmuş olduğunuz, Bilgi veya Belgeye Erişim (Ücretler) Tüzüğü’nü da okumamışsınız ne yazık ki. Bu da çok açık ve net ortaya çıkıyor. Eğer 5’nci maddesinin (3)’ncü fıkrasını okumuş olsaydınız; “İdare(yani siz), maliyet tutarını(çünkü bunu biz değil siz hesaplayacaksınız) başvuru sahibine(yani bize) yazılı olarak bildirmesiyle (ki bildirmediniz), (çünkü bunu bilmiyorsunuz, okumadınız)” biz de bu parayı yatırarak, Gelir ve Vergi Dairesi makbuzunu, tıpkı Başbakanlık’tan tarafımıza gönderilen (usul budur) yazı karşılığında BELİRTİLDİĞİ ÜZERE tarafınıza sunup, VEREMEDİĞİNİZ cevabınızı alabilirdik. Belgenin elinize geçiş tarihinde de ilginç ve tuhaf bir durumcuk var!!! Arz eyleyim onu da… Kimseyi suçlamak istemiyorum. Ama “Yurtiçi Alma Haberi” üzerinde oynama var. Kim yaptı bilmiyorum. Öğrenmek da istemiyorum. Artık internet çağındayız Sayın Müdür! Açın KKTC Posta Dairesi web sayfasını ve sorgulama yapın! Ya da Posta Dairesi kime bağlı? Tanıdığınız biri varsa, sordurtun araştırtın!!!Size taahhütlü olarak gönderdiğim evrak barkot numarası: RR90009709820’dir. Burada evrağı yazınızda yazdığınız gibi, 9 Eylül 2014 tarihinde değil,http://www.posta.gov.ct.tr/en-us/%C3%BCstmenu/anasayfa.aspx linkinde yapılan sorguda; 11 Ağustos 2014 tarihinde evrakın tarafınızdan teslim alındığı açıkça görülecektir. Ona buna ders vermek haddinize değil! Neden? Çünkü bilginiz yetersiz. Neden? Oralara tırnaklarınızla kazıyarak gelmediniz demek ki! Popülizmin bu yurda armağanısınız siz de!