• BIST 9548.09
  • Altın 2504.628
  • Dolar 32.501
  • Euro 34.5626
  • Lefkoşa 25 °C
  • Mağusa 25 °C
  • Girne 23 °C
  • Güzelyurt 23 °C
  • İskele 25 °C
  • İstanbul 24 °C
  • Ankara 23 °C

Emekler sömürülüyor!”

Emekler sömürülüyor!”

Modern Köleler haberi toplumda ses getirirken bunun resmen insan ticareti olduğunu kaydeden uzmanlar yetkililerin harekete geçmesi gerektiğini vurguladı

 

 “Emekler sömürülüyor!”

 Rana Sarro

Ülkemize çalışmaya gelen kadınların sömürüsünü ele alan Moden Köleler” başlıklı manşetimiz ülke gündemine bomba gibi düştü. Görüşlerine başvurduğuymuz uzmanlar, yapılanın resmen insan ticareti olduğunu vurgulayarak, yetkilileri göreve çağırdı.

 

BAŞEL

Konuyla ilgili gazetemize konuşan Sosyal Hizmet Uzmanı Barış Başel, bunun modern kölelik ve insan ticareti olduğunu söyledi.

Dil ve yasal haklarını bilmeyen bu insanların emek sömürüsüne maruz kaldığını vurgulayan Barış Başel, bu olayın ucunun Çalışma Dairesi ve Muhaceret Dairesi’ne kadar uzandığını kaydetti. Başel, “bu şebekenin ucu Güney Kıbrıs’a da ulaşıyor” dedi.

Bu yolla söz konusu şebekenin haksız kazanç sağlandığını da işaret eden Başel, “vergi de ödemiyorlar. Bu bir emek sömürüsü ve insan ticaretidir ve bu bir suçtur. Başka ülkede olsa, uzun bir süre hapislik cezası verilir” diye konuştu.

“Çağrı merkezi olmalı”

Yabancı uyruklu bu şahısları getiren kişi ya da bazı işverenler tarafından, seyahat belgelerine el konduğunu da söylen Başel, seyahat özgürlüğünün insan hakkı olduğunu ve yapılanın bir suç olduğunu kaydetti. Başel şöyle konuştu:

“Göçmen çalışanlar için gerek danışmanlık alacağı, gerekse emek sömürüsüne maruz kaldığında, istismara uğradığında, tehdit edildiğinde yasal haklarını arayacağı bir çağrı merkezinin olması gerekiyor. Çoğunluğu dil bilmeyen bu insanların, insan ticaretine maruz kalması için 3 ay dil kursuna gönderilmesi gerekir. Bu sürede geçici çalışma izni verilmesi gerekir. Buranın kültürüne ve sisteme adapte olabilmesi için, en az 3 ay bir programa dâhil olması, ondan sonra kesin çalışma izninin çıkarılması gerekir.

Mevcut Çalışma Yasası insan haklarının ihlal edilmesine hizmet ediyor. Çünkü örneğin tavuk çiftliğinde çalışacakları söylenir. Ancak iş yerindeki ustabaşı tarafından cinsel ilişkiye zorlanan kadınlarla karşılaşıyoruz… Ve sırf ekmek parası olduğu için, cinsel şiddete müsaade edip susup kalan kadınlar var. Ya da günde 6 ya da 8 saatten fazla çalıştıktan sonra Çalışma Yasası’na göre fazla mesai ücreti ödenmesi gerektiği belirtiliyor. Fakat bu konuda hiçbir denetim yok. Polis onu getirten patronu mu mağdur olan kişiyi mi koruyacak? Sistem olarak önce buna karar vermemiz gerekiyor.”

 

Avukat Mevsimler: Vergisiz kazanç suçtur

Konula ilgili görüşlerini Detay okurları ile paylaşan Avukat Muhabbet Mevsimler ise, yabancı uyruklu kadınlar üzerinden haksız kazanç sağlandığını ancak bunun Ceza Yasası kapsamında bağlayıcı bir suç olmadığını söyledi.

Bu konuda hukuki boşluk olduğunun altını çizen Mevsimler, “her ne kadar da aracı sıfatla getiren şahısların haksız kazanç elde etmeleri söz konusuysa da, Ceza Yasası’nda böyle bir suç yoktur” dedi.

Mevsimler, ülkeye girişleri ön izinle ve yasal olan yabancı uyruklu bu tür işçilere devletin sahip çıkması ve ön izni veren makamların, ülkeye giren işçiyi yoklamaya alması gerektiğine dikkati çekti.

Avukat Mevsimler, aracı şahısların vergi beyanı yapmaksızın haksız kazanç elde ettiklerini dolayısıyla bunun Vergi Yasası altında suç ifade ettiğini de vurguladı.

 

Çalışma Dairesi eski Müdürü: ‘Dolandırılanlar polise ihbar etsin!’

Ülkeye gelen yabancı uyruklu kadınların kandırılarak, borç batağına sokulduğunu konu alan ‘Modern köleler!’ başlıklı manşetimizle ilgili Çalışma Dairesi Eski Müdürü Yusuf Önderol’un bilgilerine başvurduk.

Yusuf Önderol’un gazetemize verdiği bilgiye göre; 26/92 sayılı İş Yasası’na göre, iş bulma faaliyetlerini yalnızca Çalışma Dairesi yürütebilir.

Müdürlüğü döneminde bu olayın kendilerinin de bilgisine geldiğini belirten Önderol, bu tür kadın ticaretinin, ülkede bakıcı ihtiyacının yaygınlaşmasıyla ortaya çıktığını belirtti.

 

“Dairenin resmi muhatabı vatandaşlardır”

Bu olaylarda aracıların resmi olarak görünmediğini, arka planda olduklarını söyleyen Yusuf Önderol, “Çalışma Dairesi bunlara izin verirken aracılarla hiçbir şekilde muhatap olmaz. Vatandaşlar, bakıcı istemeleri halinde, kendi adlarına form doldurarak, daireye sunar. Dairenin resmi muhatabı bakıcı isteyen vatandaşlardır” dedi.

 

“Mağdur olanlar polise başvursun”

Aracılar tarafından dolandıran yabancı uyruklu şahısların polise başvurması gerektiğini söyleyen Önderol, bu olayda, birinci görevin polis güçlerine düştüğünü söyledi. Yusuf Önderol, “Para akışı da nakit olduğundan, bu olay nasıl ispatlanacak?” diye konuştu.

 

Dip Not:

Sosyal Hizmet Uzmanı Barış Başel, üçüncü dünya ülkelerinden gelen yabancı uyruklu kadınları kandırarak dolandıran aracı rolündeki şebeke olayının, Çalışma Dairesi’ne kadar uzandığını öne sürmüştü.

Gazetemiz muhabirinin müşteri gibi konuştuğu şebekenin elebaşlarından memur kadın da, bakıcı olarak gelecek yabancı uyrukluların, pasaport fotokopilerini kendisine gönderdiğini söylüyor.

Gazetemize gelen iddialara göre, yabancı uyrukluları dolandıran aracı şahıs, Vergi Dairesi’ndeki görevini kullanarak, resmi işlemleri hızlandırıyor. 

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler