• BIST 11348.83
  • Altın 5918.28
  • Dolar 42.6967
  • Euro 50.2172
  • Lefkoşa 13 °C
  • Mağusa 13 °C
  • Girne 15 °C
  • Güzelyurt 9 °C
  • İskele 13 °C
  • İstanbul 7 °C
  • Ankara 4 °C

“İnsan Hakları” konferansı...

“İnsan Hakları” konferansı...

Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi (UKÜ)’nde Hukuk Fakültesi’ne bağlı Hukuk Kulübü tarafından “10 Aralık İnsan Hakları Günü” nedeniyle bir konferans düzenlendi. Yabancı Diller Yüksekokulu Amfi 4’te gerçekleştirilen etkinlikte Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Fatma Karakaş Doğan ve Öğretim Görevlisi Tutku Tuğyan konuşmacı olarak yer aldı.

İnsan Hakları Günü’nün önemi ve gelişim sürecinin konuşulduğu konferansta, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ndeki maddelerden yola çıkılarak Uluslararası İnsan Hukuku ve söz konusu sözleşmedeki maddeler de irdelendi.

[caption id="attachment_43337" align="alignright" width="187"]Fatma Karakaş Doğan Fatma Karakaş Doğan[/caption]Doğan: İnsan Hakları Aydınlanma Çağı’na kadar gelişim gösteremedi

Konferansın ilk konuşmacısı Yrd. Doç. Dr. Fatma Karakaş Doğan insan haklarının hukukçuların bir parçası olduğunu ve söz konusu hakların hukukçular açısından daha fazla sorumluluk taşıdığını söyledi. İnsan hakları kavramının tarihsel sürecine değinen Fatma Karakaş Doğan, hakların ilk olarak 1215’te kamu hukuku içerisinde kullanıldığına dikkat çekti. İnsan haklarının bu dönemden Aydınlanma Çağı’na kadarki dönem içerisinde bir gelişim kaydedemediğini aktaran Karakaş Doğan, “Aydınlanma Çağı’ndan sonra o dönemin aydın insanları, ‘Herkes bireydir ve herkesin hakları vardır’ diyerek döneme ışık tutmuştur.” diye konuştu.

“Yönetimi ve sistemi sorgulayamadığımız yerde insan haklarından söz edemeyiz”

Devlet yönetimlerinin o dönemde eleştirilmeye başlandığının altını çizen Yrd. Doç. Dr. Fatma Karakaş Doğan, “Zaten yönetimi ve sistemi sorgulayamadığımız bir yerde insan haklarından da söz edemeyiz.” dedi. 1789 Fransız Devrimi’nden sonra soyut anlamda bazı haklar elde edildiğine vurgu yapan Karakaş Doğan, 2. Dünya Savaşı’nın ardından Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin Avrupa Birliği (AB) bloğu içinde yargısal bir şekilde insan haklarını korumaya başladığını ifade etti. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) önemli bir yere sahip olduğunu da belirten Yrd. Doç. Dr. Karakaş Doğan, “Mahkeme, sözleşmede yer alan hakları yasal olarak denetliyor. Herhangi bir ihlali tespit etmekte önemli ve etkilidir.” dedi.

Tuğyan: İnsan Hakları Sözleşmesi devletlere hak kazandırmaz, sorumluluk kazandırır

Hukuk Fakültesi Öğretim Görevlisi Tutku Tuğyan da Uluslararası İnsan Hukuku’na değindiği konuşmasında söz konusu Hukuk’ta devletlerin kendi aralarında eşit haklara sahip olmalarının önem teşkil ettiğini söyledi. Uluslararası İnsan Hukuku’nda devletlerin anlaşmaların tamamına taraf olmak zorunda olmadıklarını belirten Tuğyan, “Devlet hangi anlaşmaya taraf olup olmayacağına kendi karar verir. Bazı durumlarda istenilmeyen maddelerden muaf olabilme hakları vardır.” diye konuştu. Uluslararası Anlaşmalarda “ya hep ya hiç” diye bir kavramın mümkün olmadığını ifade eden Tutku Tuğyan, “Zaten böyle bir durum olsaydı, günümüzde uluslararası hukuktan bahsetmek zor olurdu.” dedi. İnsan Hakları Sözleşmesi’nin uluslararası hukukta ayrı ve önemli bir yer tuttuğunu da kaydeden Tuğyan, “Burada amaç bireyin korunmasıdır, devletin değil. İnsan Hakları Sözleşmesi devletlere hak kazandırmaz, sadece sorumluluk kazandırır.”diye konuştu.

Birleşmiş Milletler (BM) Medeni ve Siyasal Haklar Sözleşmesi’nde Türkiye’nin tutumuna da değinen Tutku Tuğyan, maddeye göre her devletin kendi ülkesi dahilinde yetkiye sahip olduğunu ve ırk, cinsiyet, etnik köken, kültür, din, dil gibi kavramlarda ayrım gözetmeksizin bireyin haklarını üstlendiğini söyledi. Türkiye’nin de Ağustos 2000’de bu sözleşmeyi imzaladığını kaydeden Tuğyan, “Ancak Türkiye bir çekince belirtti ve bu sözleşmenin Türk Anayasası’nın geçerli olduğu ülke topraklarında uygulandığı takdirde taraf olacağını beyan etti.” dedi. Tutku Tuğyan, Türkiye’nin bu çekincesinin sebebinin KKTC olduğunu ve bu ülkede yaşanacak herhangi bir insan hakları ihlalinde sorumluluk üstlenmek istemediği için böyle bir beyanat verdiğini söyledi.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler