• BIST 9915.62
  • Altın 2439.282
  • Dolar 32.4246
  • Euro 34.6533
  • Lefkoşa 27 °C
  • Mağusa 25 °C
  • Girne 22 °C
  • Güzelyurt 26 °C
  • İskele 25 °C
  • İstanbul 17 °C
  • Ankara 25 °C

Sakın Bunları Unutma! Hep Hatırla!

Cenk DİLER

Kopyası 20141112_210355Bazı kitaplar vardır ki, yazımları büyük emekler gerektirir. Harcanan bir ömür neticesinde yaşananların ya da dağarcıkta birikenlerin kâğıda dökümünden ibarettirler. Gelin görün ki, içerisindekiler bazen gün yüzüne pek çıkamadan ve hak ettikleri değeri göremeden gündemden düşerler. “Geçmişi bilmeden gelecek görülemez” derler. Ne kadar doğru söylenmiş bir söz dizisi. Geçmişi bilmeliyiz ki, günümüzde yaşananların nedenlerini daha iyi anlayabilelim. İşte bu kitap bizleri yakın tarihsel geçmişimizde kısa ama çok etkili bir yolculuğa çıkarıyor. Kapsadığı dönem 1973-1990 yılları. Bu dönemin etkisinde kaldığı; Bayraktarlık-Elçilik-Yönetim veya kısa tabirle; BEY Dönemi! Kitapta, Erdal Süreç; Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası’nda süren mücadele yıllarını, memleketin genel durumunu, ta o zamanlarda oynanmaya başlanan “şimdinin” tıpkısı oyunları, milletvekilliği yapması nedeniyle yasama faaliyetlerini, popülizmin yeni bir hastalık olmadığını kısacası, hiç “Bitmeyen “BEY” Dönemi”ni anlatmış. Çok da başarılı olmuş. Sendikal tarihçe bahsi ile bu yazımda hiç ilgilenmeyeceğim. Burada ele alacağım husus; “Kahrolası Popülizm” ve “Kirlenen Siyaset”in geçmiş tarihsel ayrıntı ve anlatıları olacak. Bunlar sürekli topluma hatırlatılmalı, unutturulmamalı. Hatırlatılmalı ki; eskinin “BEY”, şimdilerin “BEYZADE” dönemleri yıkılabilsin! Şu yaşananlara bakın ve düzenin “bir arpa boyu” değişip değişmediğine siz karar verin… KTAMS BİNASI PEŞKEŞ ÇEKİLDİ. Sayfa 45… Bakanlar Kurulu şimdiki Merkez Bina ile soldaki askeri tesise kadar olan yeri de araç park yeri olarak kullanmak koşulu ile KTAMS’a verdi. 8 Temmuz 1975 tarihinde de bu gayrimenkullerle ilgili mukaveleyi Maliye Emlak ve Malzeme Dairesi’nde imzaladık. Ancak bir seçim öncesi UBP Hükümeti soldaki KTAMS’a ait arsayı gizli ve habersiz eşdeğer olarak özel bazı kişilere verdi O günlerde eşdeğer yağması, seçimlerin en büyük rüşveti idi. 1 KIBRIS LİRASI BİR GECEDE 36 TÜRK LİRASI OLDU. Sayfa 56… O gün Denktaş’ın odasında “toplumun ileri gelenleri” diye isimlendirilenler toplanmıştı. Belki de Kıbrıs Türk toplumunun kaderini belirleyen çok önemli bir karar alındı… Aslında karar alınmadı. “Para Darbesi” yapıldı. TC Kıbrıs Koordinasyon Bakanı Ziya Müezzinoğlu, alınan kararı açıkladı: Türk yönetiminde “Kıbrıs Lirası” yerine artık “Türk Lirası”nın resmi para birimi olarak kullanılacağı bu parayla Rum ekonomisinin çökertileceğini beyan etti. Yeni tedavüle girecek olan Türk Lirası mutlaka Güney ekonomisini çok zora sokacak onları ekonomik olarak çökertecek Türk tarafını ise kalkındıracaktı… Sonuç ise iddia edilenin tam tersi oldu… Ekonomimiz, enflasyon ve TL’nin sürekli değer kaybının yarattığı sorunlardan hiç kurtulamadı… İÇKİ BARDAĞI TOKUŞTURURKEN GÖREVDEN AL EMRİ. Sayfa 69… Benimle ayaküstü içki bardağı tokuştururken Müsteşar Ertuğrul Güven’in kulağına bir şeyler söylediğini fark ettim. Önce önemsemedim. Ertuğrul Güven’in kendisine verdiği yanıtı hiç beğenmediğini yüzünden anladım. Tuncer Arifoğlu az sonra tekrar dışarı çıktı, kısa süre sonra elinde bir not yazısıyla geri döndü ve notu Müsteşar’a verdi… Bu not üzerinde yazışmalar devam etti. Bu notun içeriğini ise sonradan öğrenebildim. Dosyalar açıldığında Tuncer Arifoğlu’nun kendi el yazısıyla yazılmış bu partizanca ve kindar yaklaşımını öğrenmiş oldum. Sözlü ricasını kabul etmeyen müsteşara yazılı emir vermişti. … 1 Şubat 1976 günü Ticaret Bakanlığı’nda büyük bir kaçakçılık olayının yapıldığı ihbar edilir, konu Meclise yansır. Sahte belge düzenleyerek kaçakçılık yapıldığını, Ticaret Bakanlığı görevlisi Sn. Lütfi Esendağlı ortaya çıkarır. Konu polise havale edilir. Müsteşar Peker Turgut, Ticaret ve Sanayi Dairesi çalışanları Lütfi Esendağlı ve Hakkı Tilki tahkikat süresince izinli sayılmalarını talep ederler ve izne çıkarılırlar. Bakan Tuncer Arifoğlu ise istifasını sunar. İstifa eder ve gider… DEVLET KENDİ GELİRLERİNİ BAZI ÇEVRELERE BAĞIŞLADI. Sayfa 71… Yasaların paspas yapıldığı, Bakanların devlet kaynaklarını geleceğe siyasi yatırım amacıyla peşkeş çektiği acımasız bir dönem yaşıyorduk. Kimine yasal kılıf uyarlanıyordu, kimi de yasası dahi beklenmeden hoyratça dağıtılıyordu. Ganimet arabalar, bahçeler, evler, arsalar, işletmeler, fabrikalar… Turizm Bakanı Çağlar Yasal, Turizm Endüstrisi Teşvik Kanunu Tasarısı kanunlaşıncaya kadar, anılan kararda teşvik edilmesi öngörülen turistik yatırımların, özellikle turist taşıyan sürekli deniz teknelerinin, deniz uçaklarının, turist taşımaya özgü konforlu otobüslerin %100 gümrük muafiyeti, gelir vergisi muafiyeti ve tasarıda tanınan diğer muafiyetlerden aynen yararlandırılmasını önermesi üzerine Bakanlar Kurulu bu öneriyi tasvip etti. Turizm Bakanı da yasanın çıkmasını beklemeden deniz taşıma araçlarına ve otobüslere her türlü vergi bağışıklığını getirdi… KAÇAKÇILIK ALMIŞ BAŞINI GİDİYOR. BAŞBAKAN ÖREK İSTİFA EDİYOR. Sayfa 125… UBP Milletvekillerini şiddetle suçlayan Osman Örek, “Grupta, Hükümet üstünde bir Hükümet eğilimi vardır” diyordu. Osman Örek açıklamasını şöyle sürdürüyordu: “Kaçakçılık almış başını gidiyor… Ben, kaçakçılığın polisiye tedbirlerle önlenemeyeceğini hep savundum. Bunun için bedelsiz ithalat konusunda yeni bir düzenleme gerçekleştirdim. Uygulama için hazırlıklarımı da tamamladım. Bunun yanında üçer kişilik seyyar ekiplerden oluşacak 60 kişilik bir mücadele ekibi oluşturma çalışmalarımı son aşamaya getirdim. Garip fakat gerçek, kaçakçılık konusunda hükümeti en çok itham edenler bu konuda en yüksek sesle konuşanlar kimler biliyor musunuz? Benim milletvekillerim… Adam kalkıyor “Ledra Palas barikatından kaçak kamyonlar geçiyor hükümet uyuyor mu?” diye bağırıyor. Araştırıyorsunuz, kaçakçılığı yapan, milletvekili arkadaşın kayınbabası! Olayı örtbas etmek için yemediği nane kalmamış… Parti diyoruz, devlet diyoruz yutuyoruz. Adam bağırmaya devam ediyor. Bir başka arkadaşım bağırıyor… Bakıyorsunuz, bir başka kaçakçı ile işbirliği halinde… Zorlama ile 10 tonluk izin çıkarmış, 37 ton mal getirmiş… Gemiye el koydurmuşum… Milletvekili arkadaşım pusulalar yazmış, adamlar görmüş… Sonra da çıkıp bağırıyor: “Bu hükümet kimin hükümeti?” Şimdi ben çıksam bunları belgeleriyle bir bir açıklasam ne olur? Aslında demokratik ülkelerde böyle yapılır…” (Devamı Yarın) [review]  

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları