• BIST 9693.46
  • Altın 2496.161
  • Dolar 32.4971
  • Euro 34.5977
  • Lefkoşa 14 °C
  • Mağusa 15 °C
  • Girne 17 °C
  • Güzelyurt 13 °C
  • İskele 15 °C
  • İstanbul 13 °C
  • Ankara 11 °C

Aybak cinayeti davası derinleşiyor

Mahkemede şahadet veren Ahmet Aybak’ın kardeşi Ali Aybak, abisini öldürenlerden şikayetçi olduklarını ve davalarından asla vazgeçmeyeceklerini söyledi.
Aybak cinayeti davası derinleşiyor

“ŞİKAYETÇİYİZ...”: Mahkemede şahadet veren Ahmet Aybak’ın kardeşi Ali Aybak, abisini öldürenlerden şikayetçi olduklarını ve davalarından asla vazgeçmeyeceklerini söyledi.  Ahmet Aybak’ın oğlu Hüseyin Aybak, babasından habersiz çalışmak için Kıbrıs’a geldiğini söyleyerek “Babam Kıbrıs’a gelmemi istemiyordu. Geldiğimi öğrenince de Kıbrıs’ta kimseye onun oğlu olduğumu söylemememi istemişti” dedi.

“İBRAHİM MARAŞLI İLE SELFİE ÇEKTİ...”: Ahmet Aybak’ın eşi Dilek Bengi, eşinin sanık İbrahim Maraşlı ile birlikte deniz kenarında selfie çektiğini ve eşinin konu fotoğrafı kendisine telefonda gösterdiğini söyledi.  Dilek Bengi, Ahmet Aybak’ın kendisine sanık İbrahim Maraşlı’nın babasının galerisi olduğunu, sanık Mustafa İlhan Tuncay’ın babasının şehit, annesinin ise emekli öğretmen olduğunu anlattığını söyledi.

“SANIKLAR BANA PARA GÖDERMİŞ...”: Dilek Bengi, Ahmet Aybak’ın istediği üzerine Türkiye İş Bankası’ndan hesap açtığını ve hesabına her 10 günde veya 15 günde bir hesabına 2 bin, 3 bin, 4 bin TL para yattığını söyledi. Bengi, Aybak’ın ölümünün ardından polisin banka dekontlarını istemesi üzere bankadan geriye dönük dekontları aldığını ve sanık İbrahim Maraşlı ile Mustafa İlhan Tuncay’ın da kendisine iki kez para havale ettiğini o zaman öğrendiğini söyledi.

Gamze PİR BAYKUR

Yeni Boğaziçi bölgesinde 27 Aralık 2013 tarihinde  Crystal Rocks Otel ile Marinero Restoran arasında bulunan kumluk alanda önceden planlayarak içerisine “Metomil” türü zehir koyup hazırladıkları profiterol tatlısını öldürmek kastı ile Ahmet Aybak’a yedirdikleri ve ardından yine “Metomil” türü zehir içeren sıvıyı iğneli enjektör ile Ahmet Aybak’ın boğazına sokarak vücuduna boşaltıp öldürdükten sonra kazdıkları çukara gömdükleri iddiasıyla tutuklu yargılanan sanık İbrahim Maraşlı ve Mustafa İlhan Tuncay’ın duruşmasına dün de devam edildi. Dünkü oturumda İddia Makamı, KKTC Turkcell’de görevli Özlem Başavcı, Polis Memuru Erkan Kaya, Hacer Buruk, maktül Ahmet Aybak’ın kardeşi Ali Aybak, Ahmet Aybak’ın oğlu Hüseyin Aybak ve Ahmet Aybak’ın eşi Dilek Bengi’yi tanık olarak dinletti. Mahkemeye ise 31 adet bir çok cep telefonu hattına ait dökümler ile Ahmet Aybak’a ait yeşil taşlı, üzerinde “K” harfi bulunan altın yüzük emare sunuldu.

BİR ÇOK TELEFON DÖKÜMÜ EMARE SUNULDU...

İddia Makamı tarafından duruşmada tanık olarak dinletilen KKTC Turkcell görevlisi Özlem Başavcı mahkemeye aralarında sanık İbrahim Maraşlı ile Mustafa İlhan Tuncay’a da ait telefon dökümleri olan toplam 31 emare sundu. Başavcı, sunduğu emareler hakkında ise mahkemeye bilgiler verdi.

ALİ AYBAK: “ABİM TANINMAYACAK HALDEYDİ. ÇÜRÜMÜŞTÜ...”

Maktül Ahmet Aybak’ın kardeşi Ali Aybak, İddia Makamı tarafından mahkemede tanık olarak dinletildi. Ali Aybak, yengesi Dilek Bengi’nin kendisini arayarak Ahmet Aybak’tan yaklaşık bir aydır haber alamadığını söylediğini, kendisinin ise Lefkoşa’da kalan yeğenlerini arayarak durumu bildirip hastanelere ve karakollara bakmalarını rica ettiğini anlattı. Daha sonra internette Ahmet Aybak diye bir kişinin ölü bulunduğunu okuduğunu söyleyen Ali Aybak, internetten Mağusa Polis Müdürlüğü’nün telefon numarasını bularak polisi aradığını ve polisin kendisini Kıbrıs’a çağırdığını belirtti. Kıbrıs’a geldikten sonra Mağusa Polis Müdürlüğü’ne gittiğini ve burada Müfettiş Muavini Ömür Dalkıran ile tanıştığını söyleyen Ali Aybak, Müfettiş Muavini Ömür Dalkıran’ın kendisine Ahmet Aybak’a ait olan saat ve yüzüğü gösterdiğini daha sonra ise hastane morgunda abisi Ahmet Aybak’ı teşhis ettiğini anlattı. Ali Aybak, “Abimi hastanede teşhis ettim. Tanınacak halde değildi. Çürümüştü. Abim Ahmet Aybak’a kafa filmi çekilmesini istedim. Film çekildi ve filmde çenede platin görünce cesedin abime ait olduğunden emin oldum. Çünkü abim kaza geçirmişti ve çenesine platin takılmıştı” dedi. Mahkemede tanık Ali Aybak’a, maktül Ahmet Aybak’a ait olduğuna inanılan gümüş yüzük gösterildi ve tanık Ali Aybak ise emare yüzüğün abisine ait olduğunu söyledi.

“ABİM BİZE HİÇ BİR ZAMAN KIBRIS’TA NE İŞ YAPTIĞINI SÖYLEMEDİ...”

İddia Makamı tanığı Ali Aybak, abisi Ahmet Aybak’ın sık sık Kıbrıs’a geldiğini ancak abisinin kendilerine hiç bir zaman Kıbrıs’ta ne iş yaptığını söylemediğini ifade ederek, abisine Kıbrıs’ta ne iş yaptığını sorduğu zaman ise abisinin “Karadağlı’nın yanındayım, Davutoğlu’nun yanındayım” şeklinde cevap verdiğini söyledi. Ali Aybak, İddia Makamı tarafından sorulan sorular üzerine abisi Ahmet Aybak’ın bir adam yaralama suçundan 4 yıl, bir de dövizcilik yaptığı zaman sahte dolar meselesi yüzünden dövdüğü bypasslı bir adamın ölmesinden dolayı 2 yıl hapis yattığını söyledi. Ali Aybak şahadetinin bitmesinin ardından abisini öldürenlerden şikayetçi olduklarını ve davalarından asla vazgeçmeyeceklerini söyledi.

HÜSEYİN AYBAK: “BABAM KIBRIS’A GELMEMİ İSTEMEZDİ...”

İddia Makamı tarafından tanık olarak dinletilen maktül Ahmet Aybak’ın oğlu Hüseyin Aybak, Kıbrıs’a ilk olarak 2013 yılında çalışmak için geldiğini ve daha sonra bir kez daha geldiğini söyledi. Hüseyin Aybak, Kıbrıs’a gelişlerinden babası Ahmet Aybak’ın haberi olmadığını çünkü babasının, Kıbrıs’a gelmesini istemediğini ifade ederek, “Babam Kıbrıs’a geldiğimi öğrendiğinde bana ‘Kıbrıs’ta kimseye benim oğlum olduğunu söyleme’ demişti” şeklinde konuştu. Babası Ahmet Aybak’tan haber alınamadığı için amcası Ali Aybak tarafından Kıbrıs’a gönderildiğini söyleyen Hüseyin Aybak, babasının ölümünden 3 gün önce Kıbrıs’a gelip babasının kaldığı Cyprus Apart Otel’e giderek babasını aradığını, daha sonra ise Adana’dan aranarak babasının hasta olduğunu ve Adana’da hastanede yattığı, geri dönmesinin istendiğini, Adana’ya gittikten sonra ise babasının öldüğünü öğrendiğini anlattı. Hüseyin Aybak, babasının ölüsünü bile görmediğini ve hala babasının öldüğüne dair inancının olmadığını ifade etti.

ERKAN KAYA: “SANIK İBRAHİM MARAŞLI’YI ADLİ ŞUBE’YE TESLİM ETTİM...”

İddia Makamı tarafından tanık olarak dinletilen Polis Memuru Erkan Kaya, 2014 yılında Akyar Kara Giriş Kapısı’nda ekip sorumlusu olarak görev yaptığını söyledi. Kaya, 1 Şubat 2014 tarihinde saat 15:35 raddelerinde Akyar Kara Giriş Kapısı’nda görevde olduğu sırada yine kapıda görevli Sivil Hizmetler Görevlisinin kendisini çağırarak KKTC’den çıkış yapmak isteyen sanık İbrahim Maraşlı’nın Adli Şube tarafından arandığını bilgisayardan gördüğünü bildirdiğini söyledi. Bunun üzerine  sanık İbrahim Maraşlı’nın telefonuna ve kimliğine el koyduktan sonra Adli Şube’yi arayarak bilgi verdiğini belirten Kaya, Akyar Kara Giriş Kapısı’na gelen Adli Şube ekiplerine sanık İbrahim Maraşlı’yı teslim ettiğini anlattı.

HACER BURUK: “ÇIKIŞ İŞLEMİNİ YAPMADIM...”

İddia Makamı tarafından tanık olarak dinletilen Hacer Buruk, 2014 yılında Akyar Kara Giriş Kapısı’nda Sivil Hizmetler Görevlisi olduğunu belirterek, sanık İbrahim Maraşlı’nın, 1 Şubat 2014 tarihinde muhaceret işlemi yaptırmak için karşısına geldiğini söyledi. Başka bir görevli arkadaşının, sanık Maraşlı’nın Adli Şube tarafından arandığını bilmesi üzerine çıkış işlemini yapmadığını söyleyen Buruk,  Polis Memuru Erkan Kaya’ya bilgi verdiğini ve sanık Maraşlı’nın kimliğini Polis Memuru Erkan Kaya’ya teslim ettiğini anlattı.

DİLEK BENGİ: “GÜMÜŞ YÜZÜĞÜ ÇOK ÖNEMLİYDİ...”

Maktül Ahmet Aybak’ın eşi Dilek Bengi, İddia Makamı tarafından dünkü oturumda son tanık olarak dinletildi. Dilek Bengi, Ahmet Aybak’ın hem dayısının oğlu olduğunu hem de 3 sene boyunca imam nikahlı ile evli kaldıklarını, daha sonra ise ayrıldıklarını ancak görüşmeye devam ettiklerini söyledi. Mahkemeye emare olarak sunulan Ahmet Aybak’a ait yeşil taşlı üzerinde “K” harfi bulunan altın yüzük tanık Dilek Bengi’ye gösterildi. Dilek Bengi, konu yüzüğü Ahmet Aybak’a ölmeden 3 ay önce hediye ettiğini ve Ahmet Aybak’ın kendisine “Bu yüzük ölünce parmağımdan çıkacak. Eğer bana bir şey olursa bu yüzük oğlumuzundur” dediğini anlattı. Ahmet Aybak’ın bir saati, parmağından hiç çıkarmadığı  bir gümüş yüzüğü ve bir de boynunda muskası olduğunu söyleyen Dilek Bengi, gümüş yüzüğün Ahmet Aybak için çok önemli olduğunu, konu yüzüğün adeta Ahmet Aybak’ın amblemi gibi olduğunu ve yüzüğün iç kısmında ise hafif eğrilik olduğunu ifade etti.

“İbrahim Maraşlı’ya deniz kenarında selfie çektiler...”

Maktül Ahmet Aybak’ın eşi Dilek Bengi, eşinin kendisine Kıbrıs’ta gemide çalıştığını söylediğini belirterek Ahmet Aybak’ın sık sık Kıbrıs’a gelip gittiğini ifade etti. Dilek Bengi, son zamanlarda ise Ahmet Aybak’ın İbrahim Maraşlı ile deniz kenarında selfie çektiğini ve Ahmet Aybak’ın bu fotoğrafı telefonundan kendisine gösterdiğini söyledi. Ahmet Aybak ile en son 27 Aralık 2013 tarihinde saat 15:30 raddelerinde telefonda konuştuğunu söyleyen Dilek Bengi, Ahmet Aybak’ın kendisine “Alacağım parayı alıp Adana’ya geleceğim. Hazırlanın yılbaşında yemeğe gideceğiz” dediğini anlattı.

Bengi: “Sanıklar hakkında bildiklerim var...”

İddia Makamı tanığı Dilek Bengi, sanık İbrahim Maraşlı ile Mustafa İlhan Tuncay hakkında bildikleri olduğunu söyledi. Bengi, Ahmet Aybak’ın kendisine, sanık Maraşlı’nın babasının galerisi olduğunu, sanık Tuncay’ın babasının şehit, annesinin ise emekli öğretmen olduğunu, iyi bir kişi olduğunu anlattığını söyleyerek, ancak Ahmet Aybak’ın  sanıklarla ne gibi bir iş yaptığını, aralarındaki ilişkinin ne olduğunu bilmediğini belirtti.

Bengi: “İbrahim ile Mustafa’nın bana para gönderdiğini sonradan öğrendim...”

Maktül Ahmet Aybak’ın eşi Dilek Bengi, Ahmet Aybak’ın, kendisine Türkiye İş Bankası’ndan hesap açtırdığını ve Aybak’ın kendisine 10 günde 15 günde bir 2 bin, 3 bin, 4 bin TL para gönderdiğini söyledi. Hesaba para yatınca Aybak’ın kendisini aradığını söyleyen Bengi, bankamatike giderek parayı çektiğini ifade etti. Daha sonra Aybak’ın ölümünün ardından polisin kendisinden banka dekontlarını istediğini belirten Bengi, Türkiye İş Bankasına giderek dekontları aldığını ve sanık İbrahim Maraşlı ile Mustafa İlhan Tuncay’ın da kendisine 2 kez para gönderdiğini öğrendiğini söyledi. Dilek Bengi son olarak ise Adana’daki evinde çekmecede sanık İbrahim Maraşlı ve Mustafa İlhan Tuncay ile ilgili bazı evraklar bulduğunu ve bu evrakları Ahmet Aybak’ın kardeşine polise vermesi için verdiğini söyledi.

DURUŞMAYA YARIN DEVAM EDİLECEK...

Mağusa Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, duruşmaya devam etmek üzere davayı yarına tehir etti.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler