1950’li yıllardan başlayarak Kıbrıs’ta aralarında hiçbir sorun olmayan hatta İngiliz kolonisi olduğu dönemde iki din arasında geçişler yaşanan, birçok evliliğin gerçekleştiği, yan yana yaşamaktan memnun olan ve iyi komşuluk yapan Türk’ler ve Rum’lar dış güçlerin sorun pompalayıcı davranışları, İngiliz’in ‘’böl ve yönet ‘’ politikasıyla ayrışmaya başlamıştır. İlk adım kilise tarafından yapılan plebisit sonrası adanın Yunanistan’a bağlanması yönünde aldığı karar olmuştur. Bunun sonrasında Rumlar EOKA örgütünü Türkler de TMT’yi kurmuşlardır. Burada dikkat edilecek nokta ne EOKA’nın nede TMT’nin bağımsızlık öngörüsü olmamasıdır. EOKA Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağlanması mücadelesi verirken TMT önce Kıbrıs Türk’tür Türk kalacaktır sloganını sonrası da Ya Taksim Ya Ölüm sloganını benimsemiştir. Bu mücadele çerçevesinde İngiliz’in ve karşılıklı liderlerin uyguladıkları gerginlik politikaları her geçen gün iki toplumu birbirinden ayırmıştır. Öncelikle karşılıklı olarak okullarda okutulan Türkçe ve Rumca dersler kaldırılmış, Türk mahalle ve köylerinde azınlık olan Rumlar yerlerini terk etmiş. Rum mahalle ve köylerinde azınlık olan Türk’ler da yerlerinden oynatılmıştır.(Sn. Denktaş’ın ifadesi 103 Türk köyü göçmen olmuştur.) Bu yer değiştirmeler zaten adada nüfus olarak çoğunlukta olan Rumların daha güçlü enklavlar oluşturmasını sağlamıştır. Tabi ki Rum’lar kadar olmasa da Türklerin da güçlü sayılabilecek enklavları oluşmuştur. Bu süreç içerisinde Kıbrıslı Türklerin en büyük mücadelesi Kıbrıs’ta Türk varlığını reddeden Türkiye’ye karşı olmuştur. Kıbrıs Türk’ünün tüm girişimleri başarısız olmuş sonunda İngiliz hükümeti Türkiye’yi Londra’da düzenlediği bir toplantı sonrası yaptığı yayınladığı deklarasyonda Türkiye’yi taraf ilan etmesi ile gerçekleşmiştir. İşte bu tarihten sonra Kıbrıs’ta taraflar Kıbrıslı Rum ve Türk, Türkiye, Yunanistan ve İngiltere olarak belirlenmiş ve halen böyle devam etmektedir. 1958 sonrası iki toplum arasındaki en büyük gerginliği İngilizler körüklemiştir. EOKA’nın öncelikli mücadelesi İngilizlere karşıydı, İngiliz Hükümeti da EOKA örgütü ile mücadelede yetersiz kaldığı gerekçesiyle işsiz birçok Kıbrıslı genci ‘’Komando’’ ve ‘’Oksilyari Polis’’ olarak işe almış ve EOKA’nın karşısına koymuştur. İşte İngiliz’in bu uygulaması Kıbrıslı Rum’lar ve Türkler arasındaki gerginliği ve düşmanlığı bir o kadar artırmıştır. 1960 sonrası adadan göç eden Türk nüfusun gerekçeleri bu uygulamadır. Araştırıldığı takdirde 1960’da Kıbrıs Cumhuriyeti ilan edilirken iki yıl içerisinde İngiliz vatandaşı olarak kalabilmelerini sağlayacak bir geçici maddeyi anlaşmaya koymuştur. İşte görev sırasında önde kullanılan Türk Komando ve Oksilyari polisler can güvenliği için adayı terk edip İngiltere’ye göç etmişlerdir. Kıbrıs konusunda gelişen bu süreçlerde hep uluslararası güçler ve de başta İngiltere, Amerika ve Rusya kendi çıkarlarını korumuşlardır. 1960 Cumhuriyet anlaşması ile İngiliz Ortadoğu ve Akdeniz’deki gücünü Dikelya ve Ağrotur bölgelerini İngiliz toprağı olarak korumuş ve hatta garanti anlaşmaları ile bunu garanti altına almıştır. 1960 Cumhuriyet anlaşması imzalanırken Makariyos’un zorla bu anlaşmaya imza atması hatta ‘’ben bu anlaşmayı bozmak için imza atıyorum’’ diyerek. Bu anlaşmanın yürümeyeceğini o günden kamuoyuna duyurmuştur. İşte bu anlaşmaya gelinceye kadar hatta bundan sonraki yıllarda bu güne gelinceye kadar hep kaybeden taraf Kıbrıslı Türkler olmuştur. Hala daha kazanan taraflar Kıbrıslı Türk dışındaki taraflardır. Evet Kıbrıslı Türklerin da kazananları olmuştur. Her dönemin adamı olanlar ve de düzenden nemalananlar.(Devam edecek)
Görüşmelere Dair (2)
- 19:27 - Kediler, kelimeleri bebeklerden hızlı öğreniyor: Araştırma
- 19:17 - İsias Otel davası: Bir sonraki duruşma 24 Aralık’ta
- 19:00 - Güney Kore’de sıkıyönetim: Ordu, siyasi parti faaliyetlerini askıya aldı
- 18:55 - Fatih Erbakan: Erdoğan'ın artık emekli olması lazım
- 18:21 - Tatar: Anlaşma olursa KIbrıs Dubai'yi geçer
- 18:08 - 5 saatlik elektrik kesintisi olacak
- 17:57 - Kıbrıslı Türk’e mal iadesi ve 2 Milyon Euro tazminat
- 17:56 - Esendağlı’dan İSİAS Otel ara kararına ilişkin açıklama!
- 15:56 - Meteoroloji Dairesi: Sel, taşkın, dolu, yıldırım düşmesi gibi olumsuzluklar yaşanabilir!
- 15:55 - Cittaslow'a bağlı belediyeler öğrencilere KKTC'deki tarihi ve kültürel mirası tanıtmaya devam ediyor
- 14:58 - Çin dünyanın en büyük altın yatağını buldu: Maden 83 milyar dolar değerinde ve yüksek kalitede
- 14:16 - Çeler: Her birimiz birer engelli adayıyız
- 14:01 - Basketbol hakemleri sezon öncesi bir araya geldi
- 13:47 - Çin'den Trump'ın BRICS tehdidine tepki: 'Dolar hegemonyasını kullanıyor'
- 13:43 - DAÜ ile KKTC Kişisel Verileri Koruma Kurulu Arasında İş Birliği Protokolü
- Atatürk'ün ilk kez yayınlanan fotoğrafları
- Atatürk’ün az bilinen fotoğrafları
- Beş bin yıllık problem: İyi karpuz nasıl seçilir
- Karpuz kilo yapar mı?
12345678
Tüm Hakları Saklıdır © 2014 Detay Kıbrıs | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : +90 392 444 79 79 - +90 533 851 38 51 Faks : haber@detaykibris.com
Tel : +90 392 444 79 79 - +90 533 851 38 51 Faks : haber@detaykibris.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.