• BIST 8822.84
  • Altın 3007.928
  • Dolar 34.2845
  • Euro 37.163
  • Lefkoşa 13 °C
  • Mağusa 16 °C
  • Girne 17 °C
  • Güzelyurt 13 °C
  • İskele 16 °C
  • İstanbul 13 °C
  • Ankara 4 °C

Pile-Gazze boru hattı..

Arif Alasya

13 OCAK 2014 Tarihinde yukarıdaki başlıkla bu yazıyı o tarihte yazdığım gazetedeki köşemde yazmıştım.28 Ekim 2015’de geleceği söylendiği için bir kez daha bu köşede sizlerle paylaşmak istedim. Yazımın başlığına bakanlar “Ne alaka! Pile’den Gazze’ye boru ne işe yarar ki böylesi bir proje yapılsın?” diye düşünebilir. Ben de kendimce düşünüp böyle bir proje oluşturdum; bakalım gerçekleşecek mi? Güney Kıbrıs Akdeniz’de Münhasır Ekonomik Bölge ilan edip bu bölgede petrol aramak için antlaşma imzalayacağı zaman, Türkiye Cumhuriyeti “böyle bir şey olamaz. Bu bir savaş sebebi olur” diye büyük gürültü çıkarmıştı. Ardından “ben de gelip petrol ararım”a geldi. Bir sürü boşa laf, emek ve para harcandı, ama tümü da lafta kaldı. Bal gibi Güney Kıbrıs petrol arama şirketi ile antlaşma imzalandı, arama platformu geldi, sondaj yapıldı ve de bir gaz rezervi saptandı. Amerika Cumhurbaşkanı Obama, Akdeniz’deki bir gemide, İsrail Başbakanını ağırladı ve Başbakan; Obama’nın yanından Tayyip Bey’i aradı. Mavi Marmara Gemisi konusunda hata yaptıklarını ve de tazminat ödeyeceklerini bildirdi. Bir taraftan Türkiye adada göstermelik petrol araması yapsa da, “asrın projesi” adı altında Türkiye’den Kıbrıs’a, denizden borularla su projesine sürat verildi. Hatta bu hattın Mart 2014 ‘e kadar tamamlanacağı duyuruldu. Önce Yunanistan ekonomisinin çökmesi, Güney Kıbrıs’taki mevduatların Yunanistan ekonomisini kurtarma yolunda tüketilmesi (yaklaşık 12 milyar dolar) nedeniyle, ekonomik krizin Güney’de hat safhaya ulaşması; acaba adadaki çözüm karşısındaki dirençlerin kırılması anlamını taşıyabilir mi? Güney ekonomisinin düze çıkarılmasında gerekli olan kredinin sağlanması için çıkarılacak doğal gazın getireceği gelirin kaynak olarak kabulü tesadüf mü? Akdeniz’de çıkacak petrol ve gazın Avrupa’ya taşınmasının en ekonomik yolu, Türkiye üzerinden borularla ulaştırılmasıdır. Her ne kadar Güney, sıvılaştırılarak sevk edileceğini söylüyorsa da, maliyeti çok çok pahalı olduğundan, hiçbir petrol şirketi buna olumlu bakmaz. Öte yandan Türkiye’de de ekonomik sarsıntı yaratacak gelişmelerin başlaması da tesadüf mü? Bu arada Türkiye–KKTC arasındaki su taşıma, depolama ve dağıtma ile ilgili proje de hızla ilerlemektedir. KKTC sınırları içerisindeki ana dağıtım boruları adaya gelmiş ve hızla döşenmektedir. Şimdi bir taraftan Kıbrıs konusunun çözümü ile ilgili gelişmeler yeniden hız kazanmış, gaz rezervleri saptanmış çıkarılmayı bekler, su boruları döşenmekte ve de tarafları tümü, bir şekilde ekonomik kriz yaşamakta. Bundan önceki yıllarda da çözümün hep dışta yapılıp adada yaşayan halka empoze edildiğini düşünürsek, bu konuda senaryo yazabiliriz. Kıbrıs’ta çözüm BM ve AB şemsiyesi altında olacak. Annan planı çerçevesinde yeni bir plan hazırlanacak. Her iki tarafın da referandumda evet diyeceği bir ortam yaratılacak Bu ne zaman mı olacak… Kuzey’e gelecek suyun ana dağıtım yollarına bakın… Bir kol Güzelyurt’a, bir kol Mağusa’ya, bir ana kol da PİLE’ye gidiyor. Buradan bu boru İskele üstünden GAZZE’ye bağlanacak. Adı da “Filistinli kardeşlerimize su gönderdi” olacak. Zaten adaya gelen suyun adını da “BARIŞ SUYU” koyacaklar. “Kazan–Kazan” mantığı içinde Türkiye’den Gazze’ye; yani İsrail’e su gidecek (Gerekirse elektrik). Akdeniz’den TC’ye petrol ve gaz boru hattı döşenecek ve mevcut hatlarla Avrupa’ya gönderilecek. Petrol ve gaz satışından elde edilecek gelir Kıbrıs Cumhuriyeti’nin ekonomisini kalkındıracak. Taraflar merkezi hükümet aracılığıyla belirlenecek % de pay alacak. Rumlar bu gelirle AB fonları ve IMF’den borçlandığı paraları ödeyecek. Biz de Türkiye’den borçlandıklarımızı. Bu şekilde petrol ve gaz vanası bir tarafın; su ve elektrik vanası da diğer tarafın elinde bu antlaşmanın garantisi olacak. İşte bu antlaşmanın son halkası Pile’den Gazze’ye bağlanacak kısımdır. Türkiye tarafı Pile’ye kadar hattını döşüyor… Sıra karşı tarafta… Kıbrıs Türk’ünün bu senaryoya müdahalesi olamaz. Hükümetlerimiz göstermelik olarak görüşme masasında yerlerini alacak, ama her zaman son sözü başkaları söyleyecek.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları