Sn. Recep Akdağ, her fırsatta tırnak içinde sözde bağımsız ve bağlantısız bir ülke olduğundan dem vuruyorsunuz. Perde önünde bunu dile getirirken, perde arkasında elde çirpi (ince yaş dal) hımmm hade bakalım ha diyerek sallıyorsunuz. Önünüze gelene bakan, bakmayan, vekil, mekil demeyip fırçayı basıyorsunuz.Sonrada KKTC ayakları üstünde duran gürbüz bir delikanlı olacak dersiniz. Burası bağımsız bağlantısız, genç bir Cumhuriyet ise bırakın çocuk artık prematüre bebek olmaktan çıksın ve genç, gürbüz delikanlı olsun. Ancak insan alışkanlıklarının çocuğudur Sn. Akdağ. Bir defa emir vermeye alıştı mı alışkanlıklarından vazgeçemiyor. Emir demiri keser misali emiri bizim Emir Erlerine sallayıp duruyorsunuz. Bakan olmadı Başbakanı arıyorsunuz. Unutmayın demir testerenin dişleri yendi ve artık kültleştiği için kesmeyecek. Çünkü belki de sizi de Mahalleye göndermişlerdir. Mahalleden lütfen el sallarmısınız?
**
Sn. Tufan Erhürman, kamuda çalışma saatlerinde rutine uyulduğunu ancak kamuda mevcut çalışma saatlerinin doğru olmadığını kaydettiniz. Ayrıca, çalışma saatleri içerisinde, çalışma saatlerine uyulduğunu da düşünmüyorum. Yani memurlar saatinde işe gelip saatinde mesaiyi bitirmiyorlar dediniz. Sn. Erhürman, siz normal bir vatandaş olarak şikâyetinizi yaptınız. Hacı Abdullah Efendi, ben Başbakan olarak sizin şikâyetinizi dikkate alacağım ve gerekeni yapacağım. Bu memurları siz halkın bireyi olarak şikayet edip bir şey yapma noktasında eliniz kolunuz bağlıyken benim hiçbirşey yapmamam söz konusu olamaz. Başbakan olarak gereken önlemi alacağım merak buyurmayın dedi. Sn. Başbakan, arkasını amcasına ve dayısını dayadığı için rotasını kaybeden memura, yüz dilde bunlar yanlıştır desen ne fayda. Anlayacakları bir dilde bunuadam gibi söyleyemedikten sonra o sözler temcit pilavı gibi ısıtılır ve sonrasında yine ısıtılır.
**
Sn. Başsavcı, Ramazan Tomuk, NF 302 plakalı çakıl yüklü kamyonla aşırı süratli bir şekilde İskele’den Karpaz istikametine giderken, önündeki araba sola dönmek istedi. Direksiyonu sağa kıran Tomuk, kamyonun kontrolünü kaybetti. Kamyon karşı şeritte Lefkoşa istikametine doğru giden FM 897 plakalı arabaya vurdu. Tonlarca çakıl yüklü kamyon aşırı sürat nedeniyle karşı şeritteki arabanın üzerine devrilerek bir aileyi yok etti. Sn. Başsavcı, şimdi bu durumda ‘Trafik Canavarı’ Ramazan Tomuk’u mahkeme önünde sizler ‘Cinayet ‘ ile mi yoksa ‘Trafik Kazasına ‘ neden olmuş birisi olarak suçlayacaksınız? Hep bu trafik canavarının kimi kimsesi yok mu diye soruyoruz? Üç günde bilemedin bir ayda bitmesi gerekirken trafik canavarının misafirliği, yollarda devamlılığa dönüştü.
**
Sn. Ahmet İşcanKKTC Atatürkçü Yaşam Derneği Genel Başkanı olarak TC Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ’ın talimat verir gibi diploma olayına müdahil olmasının hiç bir yurttaşımızın asla kabul edeceği bir durum olmamalıdır“ dediniz. Akdağ’ın Başbakan Tufan Erhürman’ı aradığını ve ardından diplomaların onaylandığını ileri sürerek, bunun KKTC’nin ne kadar bağımsız bir ülke olduğunu gösterdiğini savundunuz. Sn. İşcan, bizi buralarda bir laf var. ‘Gandır çocuğu da Taksim istesin’ derler. Akdağ’da KKTC bağımsızdır derken bıyık altından gülüyor. Bu gülücüklere kızarıp kafalarını yere sokmayan bizi yönettiğini sanan ‘Emir Erleri’ utansın diyelim Ve bu sözlere de toplumlar layık oldukları şekilde yönetilir cümlesini ilave edelim. Ahmet gardaş, sert esen rüzgâr belki durulmuştur. Ama unutmayın özür dilese bile artık dal kırılmıştır.
**
Sn. Erdil Nami, yeni bir iş için kolları sıvadığınızı öğrendik. Öncelikle yakında kurulacak bu iş yerinde muhtemel yöneticiliğiniz hayırlı ve uğurlu olsun. Ancak adımlarınızı lütfen dikkatli atın. Çünkü ceryan ile oyun olmaz. Adamı öyle bir teperki, nerden geldiğini ve nereye gideceğini bilmez. O iş yeri ile ilgili şekerden ev, buzdan hayaller imal ederken birde bakarsınız yağmur yağmış. Ne şekerden ev nede buzdan hayaller kalmış. Kolay gelsin.
**
Sn. Ali Tümen, Mağusa’da, sigorta şirketinden para alabilmek amacıyla Ali Kasımoğulları isimli kişiye kundaklattırdığınız, ‘Berlin Bar Cafe Nargile” isimli iş yerinizden beklediğiniz parayı alabildiniz mi? Sn. iki kuruş para için dükkânınızı yaktığınız bir işe yaramadı. Emeğiniz ve alın teriniz ile kazanacağınız paralar ile kurduğunuz iş yerinizi haydan gelen paraya tercih ettiniz. Değdi mi? Bakın iş yeriniz haydan gelen para ile kurulmadı ama sanırım yaktığınız için huya gitti. Sn. Tümen, elindeki nimetlerin kıymetini bilmeyenler gün gelir bir kuru ekmeğe şükredecek duruma gelir. Bilmem anlatabildim mi?
**
Sn. Zorlu Töre, Cumhuriyet Meclis Başkan Yardımcısı olarak yaptığınız açıklamada, İlahiyat Koleji’ndeki öğrencilere başörtüsü nedeniyle diploma verilmemesinin Anayasal suç olduğunu söylediniz. Ayrıca Bu kararı veren Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Cemal Özyiğit’in hükümete dinamit de koymuş olduğunu savundunuz. Sn Töre, Özyiğit’in görevine son vermelidir. Aksi halde bu hükümet ömrünü kısa sürede tamamlayacaktır sözünüzden hareket ile unutmayın geçmişte sizin koymuş olduğunuz birçok dinamit bir bala yaramamıştı. Hacı amca Zorlu Bey adım atacağı yere iyi baksın, çünkü işin ucunda yaş tahtaya basmak da var. Maazallah tahta kırılırsa, kırılan tahtanın nereye batacağı belli olmaz Dilden de olmasın diyor.
**
Sn. Okan Dağlı, Derinya ve Aplıç Kapılarının bu yıl içinde açılmasının zor olduğunu, gecikmenin Türk tarafının isteksizliğinden kaynaklı olduğunu belirttiniz. Dün çıkılan ihaleler olduğuna işaret ederek, ihalelerin sonuçlanmasının temmuz ortasını alacağını kaydettiniz. Sonuçlandıktan sonra karar verilmesi ve iş süresinin en az 4 ay kadar bir süreyi alacağını belirterek, bu sürenin yılsonunu bulacağını söylediniz. Ve ne Mağusa’da ne de Lefke’de bu kapılar bu yıl içinde açılamaz dediniz. Kısacası Nasreddin Hoca’nın, ölme eşeğim ölme arpa buğday olacak sözünü ima ettiniz. Sn. Dağlı, Göğnüzsüz eşeği suya götürürseniz suyun yanısıra çanak çömlekten de olacağımızı bilenlerdeniz. Çektik gelmediler. İttik gitmediler gabsalı ver derlerse yok öyle 25 kuruşa balık ekmek diyeceğiz. Ve vigül yerine halk olarak noktayı koymaya çalışacağız. Noktadan sonra cümlenin büyük harf ile başladığını da zatı muhteremlere bir işaretiniz ile göstermeye çalışacağız.
**
Sn. Günay Kibrit, Sayıları 5 binin üzerinde olan engelli bireyler yapılan yerel yönetimler seçimlerinin ardından seçilecek olan başkan ve belediye meclis üyelerinden beklentilerinizi sıraladınız. Ve “Normal vatandaşın yararlandığı hizmetlerden yararlanmak engellilerin de hakkı dedikten sonra "Engelliler için hayat bulacak yeniliklerin ilk ayağı belediyelerden geçiyor" dediniz. Son derece doğru da dediniz. Sn. Kibrit, bugüne kadar sizi görmeleri için gözlerine taktıkları gözlüklerin miadı dolduğu için göremeyenler lütfen gözlerine ‘FAGO’ taksın diyorum. Sesinizi kulaklarına pamuk tıkadıkları bir türlü duymak istemeyenlerin de kulaklarından pamukları ve tıkaçları çıkartmalarını bekliyorum. Ebuzittin amca, sizi görmezden gelenleri anlamak zordur. Bazıları uzaktan mı insandır, yoksa insanlığa mı çok uzaktır. Bazılarını sahiden adam yerine koyuyorum da her defasında bunlar yerini hepten yadırgıyor diyor.
**
Sn. Yusuf Yüksel Şentuğ, piknik yaptıktan sonra pisliklerini orada bırakanlara yönelik olarak Kim bunlar? Doğanın en güzel seyir tepesinde içkisini keyifle içen ve boşalan şişeleri bulunduğu yerden aşağıya fırlatan bu doğa düşmanı insanlar kim. Neden böyle düşmanca davranıyorlar yaşadığı yerlere,yurduna,çevresine. Nasıl bir amaçları var bu insanların. Bu insanlar nasıl bir eğitim almışlar üniversite ile dolu yurdumda.Ya da nasıl bir eğitim veriyoruz çocuklarımıza. Yurdunu,doğasını, temiz tutmayı öğretememişsek insanımıza,kapatalım eğitim bakanlığını ’da, çevre bakanlığını ‘da. Suç sadece bunları yapanlarda değil.Bu konuda gereken bilinci vermeyenlerde de değil mi? Diyorsun. Vallahi çokta doğru söylüyorsun.Yazdıklarınıza bozulanlar olabilir.Doğaldır. Çünkü, ucuz şeyler pek çabuk bozulur.
**
Sn. Mahmut Anayasa, senin sivri kalem yine yapacağını yaptı ve YSK, UBP’nin yaptığı şikayet üzerine yazı yazdığın Afrika gazetenin toplatılmasına karar verdi. Toplatılma kararının gazetenin 5’inci sayfasında senin imzan ile yayımlanan “Amiral Gemisi ve Kraliyet Donanması” başlıklı yazının, sebep olduğu ve CTP Gönyeli Belediye Başkan adayı Ahmet Benli lehine propaganda içerdiği gerekçesiyle alındığı açıklandı. Sevgili Mahmut, gazete toplatıldı tamam, da sosyal medyada paylaştığın yazıya dokunabildiler mi? Teknolojinin tekerine taş veya androş koyabildiler mi? YAsakcı zihniyetler ile bir yerlere varılamayacağını öğrenemeyenlerin andorş ve taşlarının işe yaramadığını senin son olayın ile artık görmeleri gerekir. Halis bey, kendini “güçlüyüm ”diyerek avuntu edenlerin, dizlerinin üstüne çöktüğünü çok gördük diyor.
Günün Fıkrası:
Akıllı bilgisayara
Adamın biri arkadaşıyla yemek yerken “kolumun ağrısından ölüyorum” diye dert yandı. Arkadaşı da “ilerde köşedeki marketin önüne yeni bir bilgisayarlı cihaz koydular.Üç dolara bir jeton alıyorsun, yanında getirdiğin idrar örnegini açılan kapaktan içeri veriyorsun, on saniye sonra neticeyi ve tedavi için yapman gerekenleri ögreniyorsun”demiş. Adam hemen idrarını bilgisayara vermiş.10 saniye sonra yazılı olarak cevap gelmiş: “Kolunuzda bir cins eklem agrisi olan Teniselbo oluşmuş. Sıcak tutun, ağır işlerden kaçının, iki haftada düzelecek.” Adam, muzurca bu akıllı cihazı nasıl aldatalabileceğini düşünmüş.Bir miktar çesme suyuna köpek kılı, eski karısından kalan bir adet saç teli ve iki kızının idrar örneklerini eklemiş.,cihaza atmış. 10 saniye sonra yazılı yanıt gelmiş: 1. Çesme suyunuz çok kireçli. Bir filtre cihazi almayı düşünün. 2. Köpeğinizde kene var.Eczaneden özel bir şampuan alıp köpeğinizi yıkayın. 3. Eski eşiniz, evliliğiniz süresince sizi mütemadiyen aldatıyordu. 4. İkinci çocuğunuzun babası siz değilsiniz. DNA testi yaptırın. 5. Geceleri kolunuzun üzerine yatmaktan vazgeçmezseniz kolunuz iyileşmez. =)
Günün Sözü:
Bir aileyi hayırsız evlat
Bir esnafı asık surat
Bir zengini arsız avrat
Bir şoförü aşırı sürat
Yıkar
Günün Fotosu:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.