Yine su meselesi

Kıbrıs’a gelen suyun işletilmesi ve kullanımı konusunda tartışmalar bir türkü bitmiyor.İlginçtir bu konuda hükümet ortaklarından birisi ciddi ciddi çalışmalar yaparken diğeri da sadece seyirci kalmaktadır. TC tarafı ile Hükümet arasındaki görüşmeleri tek taraflı yürütmektedir.Hatta Hükümette yer alan partili bakanların taraflarca hazırladıkları uzlaşma metnini CTP Parti meclisi reddederek bir anda hükümet devre dışı bırakılmış görüşmeler TC ile CTP PM arasına kaydırılmıştır. Şimdi bu konuda son yapılan açıklamalara bir bakalım. TC Tarafından Orman ve Su işleri Bakanı Veysel Eroğlu : "Orada bir karar verememezlik var. Biz şunu söyledik, '500, 600 milyon daha harcayalım, orayı dört dörtlük çiçek gibi yapalım. Burayı biz yapalım, şebekeyi yapalım, kanalizasyon sistemini yapalım, atık su arıtma tesisi yapalım, arıtılmış suları sulamada kullanalım, sulama şebekesini yapalım, işletelim, size ondan sonra teslim edelim' dedik. Beyefendiler karar verecekler. CTP Parti Meclisi : • “SU en uygun maliyetle yurttaşa sunulacak” •  “Kamu-Özel ortaklığını KAMU YARARI temelinde olacak” • “Belediyelerin ‘sürdürülebilir’ yapısı hedeflenenecek, bu göz ardı edilmeyecek” •  “Söz sahibi KIBRIS TÜRK YÖNETİMİ olacak” • “Alternatif su kaynaklarının kullanılması engellenmeyecek” • “Tekelleşme önlenecek” • “Anlaşma KKTC mevzuatıyla çelişmeyecek” Görüldüğü gibi TC Su konusunda biz gereğini yaptık ‘’Beyefendiler karar verecek’’diye Kıbrıs tarafını aşağılamakta CTP PM ‘da uzlaşama aramaktadır. Her iki tarafın da açıklamalarında halkın beklediği cevap yer almamaktadır.Bu su işletilirken Evlere bu sunun tonu kaç TL’ye verilecek?Üreticiye kaça verilecek? TC’nin talep ettiklerinin arasında tüm yer altı kaynaklarının TC’ye veya İşletmeci şirkete devretme var mı?Özelleştirme modeli ne olacak? Daha bir sürü cevapsız soru var.Konu sadece işletme konusunda uzlaşma sağlanamadı demekle olmuyor.Belli ki TC tarafı bakanın ifadesine göre son sözünü söylemiş gibi.Beyefendilerin kararını bekliyorlarmış.Yani aba altından sopa göstermek gibi bir ifade ‘’Yardımı ,parayı keserim ha’’ Biz Kıbrıs’lılar hep böyle tehdit altında mı yaşayacağız? Bence böylesi hakarete maruz kalmamızın en büyük nedeni ‘’içimizdeki İrlandalılar’’.Bakın onlardan birisi bu konuda ne buyurmuş. ‘’Bir siyasi partinin parti meclisi üyeleri adeta kahramanlık yapıyormuşçasına içeriğini, teknolojisini, maliyetini, nelerin yapıldığını ve de mali külfetini bilmeden, anlamadan sırf iç tribünlere oynamak amaçlı, adamıza binbir zorluk ve meşakkatle getirilmesi başarılmış suyun dağıtımını hiçbir deneyimi ve teknolojik bilgisi olamayan kişiler, akrabalar ve de partililer tarafından yapılması ve aynen Kıbrıs Türk hava Yollarında olduğu gibi daha doğmadan batması için elden geleni yapmaktalar, Türkiye ile ters düşmeyi de bir marifet veya kahramanlık sanmaktalar.’’ Böylesi bir düşünceye sahip Kıbrıslı olabilir mi?kendi toplumunu bu kadar aşağılayarak TC Orman ve Su işleri Bakanının bize yaptığı hakareti haklı görme acizliğine düşmekle kendisine ve topluma ne menfaat sağlayacaktır?Toplumsal ayıbın da bir sınırı olmalıdır. Bütün bunları yaşayan Kıbrıs Türkü hep sandığa giderken Yöneten değil Yönetilenleri seçmesi ve hep yukarıda ifade ettiğim yağcıların ve teslimiyetci zihniyetin egemenliği olmuştur. Su konusunda toplumsal bir sınavdan geçmekteyiz.İnşallah sınıfı geçeriz..