Halkın Partisi Milletvekili Tolga Atakan, ilklerin yaşandığı bir dönemden geçildiğini, Resmiye Canaltay’ın Meclis Başkanlığı adaylığının kendi partililerince reddedildiğini belirtti. Televizyon programına katılarak, meclis başkanlığı seçimini ve Başbakan Ersan Saner’in erken seçimi işaret etmesini değerlendiren Atakan, “Kişiler aday olmuyor. Partiler grup kararıyla aday çıkarıyor. Sayın Resmiye Canaltay, partisinin aday gösterip desteklemediği bir aday oldu. Kendisinin bir suçu yoktur. Ortada bir hükümet var. Bırakın hükümetin ortaklarını, Sayın Canaltay’ın partilileri kendisine oy vermedi. Böyle bir yapı” ifadesini kullandı. Muhalefetin bu süreçte sorumlu davrandığının altını çizen Atakan sözlerine şöyle devam etti: “Muhalefet partileri teamülleri, sorumluluğunu yerine getirmiştir. Muhalefet bir aday çıkarmış olsa o aday da meclis başkanı olarak görev alabilirdi. Muhalefetin mecliste 21 sandalyeye sahiptir. 3 bağımsız milletvekilinin desteğiyle iktidarın sahip olduğu sayı 27’dir. Buna rağmen ikinci turun sonucunda 19 oy almıştır.”
“Vadettiği icraatları hayata geçirebilecek bir hükümet olmadığı ilk günden belliydi”
Nisan-Mayıs aylarında seçime gidilse bile meclis aritmetiğinin çok değişmeyeceğini belirten HP Milletvekili, “Meclis başkan adayımız seçilmedi, hadi seçime gidiyoruz” deme lüksümüzün olmadığını, vadettiği icraatları hayata geçirip, ülkeyi seçime götürecek bir hükümet olmadığının daha ilk günden ortaya çıktığının altını çizdi. Atakan, "Bırakın pandemiyi, ekonomiyi yönetmeyi atama yapamadılar. Bu hükümet zorlama oldu" dedi.
“Halkın Partisi yenilenen kadrosu ve siyasi tecrübesiyle seçime hazırdır”
“Son söyleyeceğimizi ilk söylemememiz gerekiyor; ilçe kongreleri ve kurultayı sonrasında yenilenen kadrolarıyla ve siyasi tecrübesiyle Halkın Partisi yapılacak en erken seçime hazırdır” diyen Tolga Atakan, içinde bulunduğumuz pandemi, ekonomik şartlar ve belirsizlik noktasında, “Meclis başkan adayı çıkardım, seçilmedi, hadi erken seçime gidiyoruz” deme lüksüne sahip olmadığımıza vurgu yaptı. Atakan sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu ülke bir erken seçimi kaldıracak durumda değil. Biz herhangi bir seçime hazırız. Biz nüfus hareketliliğine bağlı bir ekonomiye sahibiz. Bugün halen daha uçuşların açılıp açılmayacağı belli değil. Turizm ölmüş durumda. Haziran ayında turizm hareketliliğinin başlaması bile 2021 yılını kurtarmaya yetmiyor. Yüksek öğrenimde öğrenci nüfusunun 100 binin üstüne çıktığımız günleri yakalamamız çok olası görünmüyor. Bu iki sektöre dayalı bir ekonomimiz olması ciddi bir kırılma yaratıyor. Bu ülke ‘ona rest çektik, buna kızdık’ deyip seçime gitme noktasında değildir. Şayet bir seçime gidilirse düşük katılımlı bir seçim olacaktır.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.