En büyük sınavımız…

Su gelince ,ekonomimiz düzelecekmiş! Peki nasıl? Bunu söyleyen yok. Özel sektörün yönetiminde olan su, ekonomimizi nasıl düzeltecek acaba? Şimdi içme suyu olarak kullandığımız şişe suyu için ödediğimiz parayı, çeşmelerden akacak (!) olan suya ödeyerek mi ? Yani, suyu yine parayla içeceğiz ama parasını, buradaki yerli firmalara değil de, yabancı bir şirkete vereceğiz ve bu şekilde, ekonomiyi kurtaracağız, öyle mi? İçme suyu olarak kullandığımız suyun dışında kullandığımızın bedelini de, belediyelere değil, kat be kat fazlasıyla, yine yabancı özel şirkete ödeyeceğiz. Böyle mi düzelteceğiz ekonomiyi? Yoksa, özellikle bitirilen tarım sektörü, yeniden canlanıp, üretim mi yapacak? Diyelim ki ; tarlaları ektik, biçtik. Ürettiklerimizi nereye satacağız? Üretilen malların, Türkiye gümrüklerinden bile geri döndüğü ortadayken, Türkiye mi alacak ürettiklerimizi? Hadi diyelim, ihraç etmedik de, iç piyasada kullanmaya karar verdik; suya ödenecek bedel ile, üretimi ucuza mal edebilecek miyiz? Üretimde, maliyetlerin yüksek olmasına tek sebep suyun yokluğu olmadığı gibi, suyun, özel sektör tarafından satılması da maliyetleri ucuzlatmayacak. Bireysel olarak, şu anda olduğu gibi, suyu yine yüksek bedelle alacaksak; Ülke üretimine katkı koymayacaksa, Tek bir işletme tarafından dağıtılacağı için, su, özelin tekeline geçip, rekabet ortamı olmadığı için, bizi reva görülen ücrete mahkum edecekse, suyun gelişinin ne faydası olacak bize? Amacımız sadece, suya ödediğimiz paranın, el değiştirmesi mi? Yoksa, Belediyelerin gelir kaynaklarından birini kesmek mi? Yönetimi, KKTC de olmadıktan sonra ne işe yarayacak suyun gelişi? En ufak bir krizde, kesilmeyeceği ne malum? Bundan sonra, TC Hükümetlerinin, isteklerini kabul ettirmek için, ellerinde bulunduracağı bu güçlü silahı kullanmayacaklarının garantisi var mı? “Sizi biz kurtardık” cümlesine, “Pisliğinizi de biz temizliyoruz” cümlesi eklenmeyecek mi? Bütün bu gerçekler ortadayken, eğer ki, biz yönetmeyeceksek, suyun gelişinin bu ülkeye ne faydası olacak? Neyin tartışmasını yapıyoruz biz? Aslında,tartışılacak tek konu, bu ülkenin yönetiminde söz sahibi olmak isteyip, istemediğiz olmalı. Kendi irademizle yönetilmek için, mücadeleyi başlatmanın tam zamanı şimdi. Ya var olmak için, hep beraber elimizi taşın altına koyacağız, ya da, Türkiye’nin, bir ili olduğunu kabul edip, boşuna devletçilik oynamayacağız. Bu sınava, kim ne kadar hazır bilmem ama, suyun yönetimi konusunun bu ülke için, en büyük sınav olduğu kesin.