Sn. Nidai Güngördü, Girne’de Grand Paşa’da bir Paşa edası ile yaptığınız basın toplantısı, gündeme bomba gibi düştü. Yaptıklarınızı sıralarken size bir buçuk saat bile kafi gelmedi. Ya yaptıklarınızın tümünü söylemeye kalksaydınız size 3 saatin bile yetmeyeceğini söyleyebilirim. Sn. Güngördü, Abdullah amca, nasıl ki, erkeğin güzeli değil yakışıklısı ve delikanlısı makbul ise, belediye başkanlarının da Gün, görmüşü ve iş yapma konusunda, vizyonu geniş ve deneyimli olanlar makbuldür dedi.
**
Sn. Hasan Sadıkoğlu, katıldığınız programda, güzelim İskele sahilini isteyene veririm 120 dönümdür vakıf, arazisi var. Onur Camping olarak bilinen ve yaklaşık 121 dönüm olan güzelim arazi ve bununla birlikte 3.5 yılda toplamda yaklaşık 200 dönüm araziyi İskele Belediyesi’ne ve halkına kazandırdık. Halkımıza rekreasyon alanları yaratmak için, ileriyi gördüğümüz ve ilerde bizi bekleyen sıkıntıların neler olabileceğini gördüğümüz için bu arazileri İskele’ye kazandırdı dediniz. Da, Hacı amca, başkan kazandırdık, kazandırdık diyor da daha önce Silver beach de verdiğini gördük. Adamlar dönüp oraları mülkü yaptı. Denizin içerisine kadar binalar yapıldı. Belediye halkın gezip dolaşabileceği yerler yapacağına istediğimi veririm demek birilerine peşkeş çekmek demektir. Sanki babasının malıdır da istediği gibi dağıtacak. diyor. Müşerref Teyze ise bölge halkı, başkandan çektiğini, ABD Usame bin Ladin’den çekmedi diyor.
**
Sn. Emel Tel, Türkiye ile ekonomik entegrasyonun sağlanması hedefiyle 1974 sonrası Türk Lirası’nın adada tedavüle sürülmesinin Kuzey Kıbrıs’ta üretimi gerilettiği gibi Kıbrıslı Türklerin fakirleşmesine sebep olduğunu söylediniz. Türkiye ekonomisindeki istikrarsızlıkla ortaya çıkan enflasyon nedeniyle Türkiye’ye “enflasyon vergisi” ödenmek zorunda kalındığını kaydettiniz. Ev, araç, üniversite, okul, beyaz eşya ve taşınmaz mal fiyatları ile mal ve hizmetlerin büyük bölümü döviz cinsinden hesaplanırken maaşların TL cinsinden olmasının emeği ile geçinenlerin sömürülmesi anlamına geldiğini ifade ettiniz. Da, yıllardır bu duruma andilla koyarak bakan bizim emir erlerinin yaşananlardan hiç mi suçları yok. Hocanım, küçüktük, Anasını seven adam olamadı dediler. Adam oldum, anasını bir türlü sevmedi dediler. Sevdim, uğruna ölmedi dediler. Öldüm, iş işten geçti, dediler. Eh bende anamdan çok ülkemi sevmeyi uygun gördüm. Ancak bukez emir erlerini sevemedim.
**
Sn. Uğur Biren, Kemal Saraçoğlu Vakfı donör arşivine geçtiğimiz yıllarda verdiğiniz kan örneği sonrasında ilik nakli bekleyen yetişkin bir erkek hastaya kök hücre bağışı yaparak hayata ikinci kez başlayabilmesi için umut oldunuz. Bu yaptığınız sonrasında insanlara örnek olurken, bir insanın hayatını kurtararak, Allah katında da büyük sevap işlediniz. Sn. Biren, bir insanın yatmadan önce ettiği duada yer almak, duaların en hayırlısında yer almak demektir. Siz yaptığınız ile birçok insanın o dualarında yer aldınız.
**
Sn. Cemal Akşit Yemeneci, yukarı Girne Muhtar adaylığınız öncelikle hayırlı ve uğurlu olsun. Girne’ye muhtar olarak hizmet vermek için kolları sıvamanız ve vereceğiniz hizmeti dillendirmeniz, sizin bu konuda ne kadar hevesli olduğunuzu göstertti. Sn. Yemeneci, seçim otobüsünde ayağa kalktığım zaman, bir başka adayın “inecek misiniz?” sorusuna “Yoosayamayacağım kadar çok olan oylarıma bakıp tekrar oturmak istiyorum demek sanırım size ayrı bir keyif verecek.
**
Sn. Ferda Ekinci, sosyal medyadaki paylaşımında, arkadaşlar az önce ilginç bir haber ulaştı bana. Girne Yazıcızade Camii'nde bir vatandaşın cenaze namazı esnasında, hoca kalabalığa : "Müslüman olduğuna şahitlik eder misiniz?" şeklinde soru sorunca, vatandaşlar hocanın üzerine yürümüş. "Sen bizim Müslümanlığımızı mı sorguluyorsunuz?" diye tepki göstermişler. Sorum şudur: Bir camii hocası, bir mevtanın (ölü) Müslüman olup olmadığını sorgulayabilir mi? Velevki bu kişi Hristiyan, Zerdüşt, Ateist olsa ne yazar? Hocanın görevi ölünün hangi dinden olduğunu sorgulamak mıdır? Diyorsun. Sn. Ekinci, son zamanlarda kraldan kralcılar türedi. Kral gak dese yağ, guk dese graso sürmekten helak oluyorlar. Sevgili Ferda, Ben bardak kırsam sakarım. Annem kırsa nazar. Babam kırsa o bardağın orda ne işi var dediği gibi hoca söylerse bunda bir hikmet var deniyor.
**
Sn. Mebrure Tahir Altuğ, Ben de birkaç cenazede hocanın ısrarla cemaate 3 defa eşhedüenla.....diye şehadet getirtmesine şahit oldum ve çok şaşırdım. Cemaate zorla şehadet getirtme işini bir tek Kıbrıs’tagördüm.İstanbul’da katıldığım cenazelerde bu yok. Kıbrıs halkını zorla Müslüman yapmaya mı çalışıyorlar? Gerek yok. Çünkü en temiz en saf MüslümanlıkKıbrıs’tadır. Kimse belki gösteriş yapmaz ama dinin emrettiği vicdan temizliğini sonuna kadar uygular, çalmaz, çırpmaz, yalan söylemez, paylaşımcıdır, kimseye kötülük yapmaz, kısacası dindardır dediniz. Sn. Alltuğ, yaptıklarıyla küçülenler, laflarıyla büyüdüklerini sanmasınlar.İşaretler, varılacak hedefi olanlar içindir. Birilerine yaranmak için yağdanlık olanlar için değil
**
Sn. Hasan Taçoy, Kanal T’nin düzenlediği ve futbolda başarılıların taçlandırdığı gecede bakıyorum gecenin yıldızıydınız. Siyasetin sisli yollarından ayrılıp, birlik ve beraberliğin yanısıra kardeşliğin ön planda tutulduğu sporun tertemiz yollarında ilerlemenin keyfini yaşarken, yaşattınız da. Sn. Taçoy, aynı dili değil,aynı duyguyu paylaşanlar anlaşabilir. Futbol camiasının bir araya geldiği gecede sporun spor evrenseldir. Kardeşliktir dediği dili konuşurken, orada bulunanlar ile ayni duyguyu paylaşmanın keyfini yaşadınız..
**
Sn. Kansu Aksu, sosyal medyadaki paylaşımında,değerli büyüklerim, kıymetli arkadaşlar ve sevgili kardeşlerim, 24 Haziran 2018 tarihinde yapılacak KKTC Yerel Seçimlerinde UBP'nden 3. Sıradan Lefkoşa Türk Belediyesi Belediye Meclis Üyesi adayıyım.Destek ve takdirlerinizi bekliyorum dediniz. Sn. Aksu, öncelikle hayırlısı olsun dileklerimizi lütfen kabul edin. Zirveye çıkmak için zor ve engebeli bir yol seçtiniz. Zirvede Kartallarda, yılanlarda bulunur. Birisi süzülerek diğeri sürünerek zirveye çıkar. Umarım siz o zirveye süzülerek çıkarsınız.
**
Sn. Dincer Çağın, sosyal medyadaki yazınızda, havaalanı güvenlik içeriye su geçirtmiyor. Yolcu salonundaki büfeler tekel durumuna geldi. Market fiyatı 50 kuruş olan bu su, havaalanında yolcu salonunda 10x50 kuruş. Yani 5TL.Dinçer gardaş, memleket soyulan ile soyanın ülkesi haline geldi. En büyük tefeci faiz uygulamaları ile Devlet olurken, elektrik faturası ahaliyi fena tepiyor. Gümrük ücretleri döviz bazında cep yakıyor. Zamlar kaba yerimizi acıtıyor. Soyulanlar memleketinde soyguncular şahı gertgert gerinerek kol geziyor. Ebuzittin dayı, birileri anamızı ağlatıp soymadık yerimizi bırakmazken, bir başkaları da arkada playback yapıyor. Ne diyelim?
**-
Sn. A.U aslında sana sayın demek pek uygun düşmez. Ancak dil alışkanlığı ile söylemiş bulunduk. Haspolat’ta geçtiğimiz gece başkasına ait bir ağıla izinsiz girerek bir keçiye tecavüz ettiğini hangi sınıfa sokacağımızı şaşırdık. Çocuk değilsin. 49 yaşında koskoca adamsın. Ah be A.U, bazı insanlar senin kadar utanmaz ve kirli olmasaydı, inan yağmura bile gerek duymayacaktık.
**
Av. Ahmet Sayın, yaptığınız açıklamada, herkesin plajlara girişte 0.003 TL ödeme hakkı bulunduğunu, kimsenin plaj işletmecilerinin plaja giriş ücreti olarak istediği miktarı ödemek zorunda olmadığını söylediniz. Özel mülk haricinde halk plajı olarak nitelenen tüm otel ve işletmelerin plaj ücretlerinden haksız kazanç elde ettiğini bir hukukçu olarak dile getirirken, Bakanlar Kurulu’nun günün şartlarına uygun olarak Plâjların Kullanım ve Denetimi Yasası’nı yeniden düzenlemesi gerektiğini de belirttiniz. Sn. Sayın, Adalet mülkün değil paralı olanın temelidir. Bu ülkede Adalet ablayı öldürdüler. Hakkı dayı hakkın rahmetine kavuştu. Adil amca ise yoğun bakımda. Haaa sahi birde Umut vardı. O da arabanın altında kaldı.
Günün Fıkrası:
Fırsat bulamadı!..
Sultan en güvendiği adamını Arabistan''a hünkar göndermiş.
Hünkar, Arabistan''da gezerken bakmış, Araplar entari giyiyorlar ama alta donları yok. Bir rüzgar esti mi, manzara felaket! Haber salmış, altına don giymeyenler kadı huzuruna çıkartılıp, hapsedilecek. Aradan günler geçmiş Arabın bir tanesi don giymemiş ve ilk rüzgarda olay fark edilmiş. Kadı huzuruna çıkartmışlar. Kadı sormuş:
- Adın?
- Aptülmecit
- Baba adın?
- Aptülleziz
- Evli misin?
- 5 tane karım var!
- Kaç çocuğun var?
- İlkinden 15, ikincisinden 17, üçüncüsünden 16, dördüncüsünden13, beşincisinden 18 tane.
Kadı kararını vermiş ve söylemiş: - Aptülleziz oğlu,Abdülmecit’in,don giymeye vakti olmadığından beraatine karar verilmiştir!
Günün Sözü:
Bak dostum!.
Körden değil, nankörden,
Yüzsüzden değil
İki yüzlüden,
Tipi bozuktan değil
Sütü bozuktan
‘KORKACAKSIN’
Günün Fotosu:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.