Sn. Mustafa Akıncı, son zamanlarda bence büyük bir suç işlediniz. Koskoca başbakanı yalancı çıkarttınız. Ben belge vermedim dediği noktada şak diye getirdiği belgeyi, tak diye anlına dayadınız. Aha be gumbaro senin getirdiğin ve değiştirmesini istediğin bakanların isimleri bunlardır dedin. Onu mosmor eden bu belgeyi alnına dayamayacaktınız. Varsın o bir çocukluk yaptı.Çocukluğu ile onu başbaşa bırakacaktınız. Şimdi belgeyi çıkartmakla onun yüzünü önce mosmor,sonrada yemyeşil yaptınız. İngilizceyi Anadili gibi Türkçeyi de Anadiline yakın kullanan, Başbakanın bu dilleri unutarak Kem, küm dilinden konuşmaya başlamasına neden oldunuz. Olmadı Sn. Akıncı yapmamalıydınız. Kuruyan bir yaprağın, ağacından düştükten sonra rüzgarın önünde, başıboş sürüklenerek hedefsiz bir gemi gibi akıntı nereye sürüklerse oraya gideceğini bilenlerdensiniz. Rüzgarın önünde savrulan O kuruyan yaprağa bir darbede siz vurup onu ezmeyecektiniz.
**
Sn. Gülşah Sanver Manavoğlu, HP Milletvekili olarak, özel jet ile ilgili polis soruşturmasının henüz tamamlanmadığını belirterek, soruşturmanın tamamlanmasının beklenmesinden yana olduğunu söylediniz. Ve “Yasalara istinaden işlenmiş bir suç varsa hukuki işlem başlatılması gerekir dediniz. Size göre de olayın en karanlık tarafının, otel kameralarının kayıtlarının formatlanmış ve silinmiş olması olduğuna vurgu yaptınız. Ayrıca Şans oyunları yasası kapsamında, casinoyu ilgilendiren maddelerin incelenmesi gerektiğini ifade ettiniz ve polisin bu konuda bilgi alamaması halinde ceza kesmesi gerektiğini dile getirdiniz. Sn. Manavoğlu, öpülen kaba yerin hesabı sorulmaz diyenlere yanlışsınız, bizce sorulması gerekir deriz. Hatçe Teyze, avcı ne kadar tuzak kurarsa kursun, Ayının bu tuzaklardan kurtulmak için bildiği binbir yol var. Ayrıca tilki tilkiyi (Ağır kaçmasın diye esası ile değiştirdim) ısırmazki dedi. Sizce ne demek istedi?
**
Sn. İzlem Gürçağ Altuğra,UBP Milletvekili olarak siyaset bir tarafa, hukun üstünlüğü bir tarafa diyerek, özel izin verilen jet ile ilgili olarak, Sayın Denktaş, Meclis kürsüsünde ön raporu okudu. Raporun farklı içerikleri de olabilir. Bu bir hukuk sürecidir ve polisin yapacağı araştırma, bulgu ve tespitlerle, hukuken ne gerekiyorsa yapılmalıdır. Bir hukuk devletiyiz ve bu çerçevede hukuk ne emrediyorsa gereğin yapılması gerektiğini düşünüyorum dediniz. Ve bu tarafsız açıklamanızdan sonra, bizlere işte benim ‘Milletvekilim ‘ dedirttiniz. İzlem hanım, tavuğun da, pengueninde kanatları var. Ancak ikisi de uçamaz. Yalnız birisi sizin gibi yüzerken, kuzey kutbunun tertemiz sularında, malesef bazıları gagaları ile eşelenir çöp yığınlarında.
Sn. BRT yönetim kurulu üyeleri, Meclis-i Mebusanın genel kurul toplantısında, muhalefet lideri Tufan Erhürman’ın kürsüde konuştuğu esnada sürekli sesinin kısılması sonrasında tam bir rezillik yaşattınız. Siyasetide, BRT’nin kariyerinide ayaklar altına alarak bu kadarda olmaz dedirtiniz.Her tarafı vıcık vıcık graso ve yağ ile doldurdunuz. Sonrasında da ortalığa saçtığınız o yağlara basıp yüzüstü düştünüz.Beyler, hanımlar, iktidar değiştikçe ‘Bukalemun’ gibi renkten renge girmeye artık paydos deyin. Deyin ki, Gökkuşağı gibi renk cümbüşü yaşatmak yerine sizleri tek bir renk olarak görelim. Tutumunuz ve yaptıklarınız ile halkın boğazında hıçkırık gibisiniz. Ne kuru ekmekle, nede öksürmek ve tıksırmakla gitmiyorsunuz. Gıcık olup boğazda kalıyorsunuz.
**
Sn. Erdal Süreç, sosyal medyadaki paylaşımınızda, Kıbrıs’ın Tarihi geçmişindeki arşivlik değerleri,Güney’den alan ve bunu bir basın toplantısı ile televizon temsilcilerine dağıtan,Cumhurbaşkanı Akıncı’nın, davetine icabet etmeyen BRT yöneticilerine tepki gösterttiniz. BRT’nin halkın malı olduğunu ima ederek kimin diye sordunuz. Ve BRT’nin başında, UBP nin danışmanı, Gizli servis eğitimli kişi olduğunu belirterek, bugünkü rezillikten sonra o koltuklarda oturamazlar dediniz Sn. Süreç, aynı kuyunun suyunu kristal bardağada koysan, maşrappaya da hiç farketmez. Basma kumaştan, Kazmir olmayacağına göre değişen birşey olmaz. Ne yapacaksın,kumaş bu
**
Sn. Hüseyin Amcaoğlu, Turizm ve Çevre Bakanlığı müsteşarlık görevin hayırlara vesile olsun. Bekledim de vermediler şarkısını sanırım artık ‘Gramofonun’ üzerinden kaldırırsın. Daha önce sana verilmesi gereken bu makam, geçte olsa sana verildi. La minor veya Sol majörden birileri konu ile ilgili şarkıya girerek ahkam kesmeye çalışabilir. Sen onlara boş ver. Her şarkıya girdiklerinde ‘Detone’ olacaklarını bildiklerinden sanırım yahu boş verin hayırlısı olsun diyeceklerdir. Sevgili Hüseyin, Çöreğin büyüğü unun çoğundan olur. Bunun için müsteşarlık makamı sana verilmekle kazanan sen değilsin. Çalışkanlığın sayesinde, kazanan, bakan Kutlu Evren ile Turizm olacak. Herkes güIün, dikenin himayesinde yaşadığını sanır. Halbuki,o dikenin itibarı güIün himayesindedir.
**
Sn. Yusuf Kaymak, yapı market yetkilisi olarak, sosyal medyadaki paylaşımınızda, hasır tellerimiz cok uygun fiyatlarla hazırdır. Arayın gelsin dediniz. Telefon numaranızı aldık. Yaptıklarınız, yapacaklarınızın teminatı olduğu için hasır tellerinizin sağlamlığından kuşkumuz yok. Ancak düşman kardeşler gibi bir birini sürekli boğazlayan ve ayrıldım, ayrılıyorum türküsünü seslendiren hükümet ortaklarının, altına hasır tellerinizi serip, sağlamlığını denedikten sonra alacağız. Deniz sahilinde kum, hükümet ortaklarında dalga çok, Yolcudur Abbas, bağlasan durmaz denilen hükümetin, Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra Adios diyeceği iddia ediliyor. Sizin demir hasırlar onları bir arada tutarsa sanırım bu noktada ‘’Guiness Rekorlar’ kitabına bile girmeye hak kazanırsınız.
**
Sn. Eralp Serifoğlu, sosyal medyadaki paylaşımında yani,‘’Yanni’’ bir test yapıp her istediğinde gezmeye Kuzeye geçecek ama Durali 72 saatte bir,her Güneye geçeceğinde 300 TL test parası mı verecek?Para yok dedin. Ah be hocam. Canım ciğerim hocam. Sen hala daha maksadın ne olduğunu anlamadın mı? Sen üst düzey akıllı birisin. Anladın ama birilerini utandırmamak için söylemediğini biliyorum be hocam. Haaa bu arada, geçen gün Maliye’nin bütçesinin kenarından geçen ve bütçenin içine düştüğü için başı vuran ve beyin kanaması geçiren fare hastaneden taburcu oldu. Bütçenin kenarına da dikkat boştur, ayağınız kayarsa kelleyi koruyun yazısını nihayet koydular. Napalım hocam, birilerinin hallerine öyle bakıp gülümsüyoruz işte. Kimine yalandan, kimine inattan.
**
Sn. Lale Bicim, Adaletin yeri tam olarak neresiydi ?Kalp mi, beyin mi, mide mi ? diye sordun. Sevgili Lale, maalesef Adalet abla yapılanları gördükten sonra nalet olsun bu hayata deyip, kapısının önüne koyduğu iskemlede müşteri bekliyor. Kalbinide, beynini de satıp, midesindeki hazımsızlığı gidermeye çalışıyor. Hak ve hukuk timsali Hakkı dayı, Adalet ablanın düştüğü bu duruma bakarak sinirden kalp krizi geçirdi. Adil düzen savunucusu Adil amca yoğun bakımda gün sayıyor. Vicdan ablaya gelince o da beyin kanaması geçirdi. Geride gözü yaşlı bir kalp,sulanan bir beyin ve hazımsızlık yaşayan bir mide bıraktı. Mekanı cennet olsun
**
Sn. Mehmet Salih, yetkililere çağrı yaparak, Beşparmak Dağlarını talana dur demeleri gerektiğini belirtiyorsun. Ve yıllarca kangrene dönüşen Beşparmak dağları için tüm yapılan çağrılara kulak tıkayan hükümetlerin, icraatlarında ne değişti diye de soruyorsun. Ayni insanlar ayni cografyada yaşıyor, ama sihirli bir ruzgar esti, herkes şikayetini geri çekti diyerek, taş ocakları ile iş makinelelerinin yenilerenerek üretimin %500 arttığını dile getirdin. Mehmet Salih gardaş, ben bunlara baktıkça ağzım ile küfür etmiyorum. İnan bir yerim ile küfür edercesine katıla katıla gülüyorum. Virüsler eskiden bedenlerdeydi. Ama günümüzde virüsleri, bedenlerde değil. Zihinlerde arayacaksın. Ben şahsen üstün akıllı insanların böyle bir buluş yapılmasını bekliyorum.
**
Sn. Okyay Sadıkoğlu, KKTC’de faaliyet gösteren bazıbankaları işaret ederek, ayni bankaya ait 1,100 TL’lik çeki bozmaya,kendi Bankası ve kendi Şubesine ibraz ettiğin zaman senden masraf olarak 45 TL alındığını ve bunun yasal hırsızlık olduğunu söyledin. Teşekkürler XX bankası dedin. ‘’Garanti’’ bozulacak gözü ile bakılan çekiçin, bankanın yasal hırsızlık yapmasına göz yuman hükümetlere ayrıca ne demeli? Hesap açıp, paranızı o hesapta nemalandıran bankaların ayrıca sizden hesap parası adı altında ‘’ Yasal Hırsızlık’’ yapmasına hangi hükümet yetkilileri dur dedi söylermisin? Faizin faizii, onun da faizi diyerek, ekmek kadayıfnın üzerine dondurma, onun da üzerine fıstık ezmesi serpiştiren bankaların yarattığı hazımsızlığa hangi hükümet dur dedi. Halkın hazımsızlığını gidermek için hangisi bir ‘’Eno ‘ verdi? Sevgili Okyay, bankaların elinden ne uçan nede kaçan kurtulabiliyor. Kaçanı da yakalayıp fena öpüyorlar. Ve halk olarak bizler öpülürken, röntgenci pozisyonundakiler nasıl öpüldüğümüzü seyrediyor.
**
Sn. Şener Elcil, özel izin torpilli jet ile ilgili açıklama yaparak, Toplumu seçim ve temiz siyaset yalanları ile uyuturken, Ercan Havaalanı’ndan ülkeye hükümetin bilgisi dahilinde ve polis nezaretinde kimlerin ne amaçla geldiğinin hala daha saklanmakta olduğunu söylediniz. Ve buda yetmezmiş gibi kaldıkları oteldeki görüntülerinin kayıtlarının silindiğini belirttiniz. Ayrıca “UBP-HP Hükümeti’nin bilgisi dahilinde Ercan Havaalanı’ndan girenlerin 18 kişi olduğu doğru mu? Havaalanı’ndan girenlerin bavullar dolusu para ile ülkeye geldikleri doğru mu? Bu gelen kişilerin ülkedeki bir otelin satışı ile ilgili pazarlık yaptıkları doğru mu? Bu pazarlıklarda hangi siyasetçiler aracı oldu? Silinen görüntü kayıtlarında bu pazarlıklara katılan siyasetçilerin olduğu doğru mu?Turizm ve Çevre Bakanı’nın suçlu görülerek görevden alınması yeterli değildir. Bu konuda polis ve savcılık neden hala daha sessiz kalmaktadır? Dediniz. Hocam, hayat üç buçuk ile dört arasındadır. Bazı efendiler, balllı börekler ile hayatı dört dörtlük yaşarken, yarattıkları ile de bizlerin bir yerlerinin üç buçuk atmasına neden oluyor.
**
Sn. Dursun Çebi, sosyal medyada yaptığını paylaşımda bu gece (Dün) hayvanlarımızın samanını koyduğumuz ambarımız meçhul kişiler tarafından ateşe verilmiş, su tankerimize korkmamız için 2 adet canlı mermi asmışlar dediniz ve Polisin araştırma yaptığını söylediniz. Kimse ile sorununuz olmadığını dile getirirken, yerinizin belli olduğunu ve bunu yapanların hesabını ağır ödeyeceğini söylediniz. Dursun gardaş, Afrodit’in kırmadık ceviz bırakmadığı bu cennet Ada, cennetin nasıl cehenneme çevrildiğinin bir örneğini teşkil ediyor. Biz yontma taş veya cilalı taş devrini yaşamadık. Biz hamma humma devrinden sonra hep bana, hep bana devrini, en sonunda da mafya devrini yaşamaya başladık. Hatçe teyze, yaptıklarının karşılığını görmeyeceğini sanan bir kişi, kendini yıkılmaz ve güçlü zanneder. Günü gelince de eğer iş ceza kesmeye kalırsa, canını yaktıkları o kişinin, hakimde olduğunu savcı da olduğunu anlarlar dedi.
**
Sn. Ziya Emir, sana ‘’Yaz be Ziya’’ dedik. Sen 8 sütundan öyle bir manşet çıkarttın ki, ısırdığımız parmaklarımızın birer boğumu ağzımıza kaldı. Kalecik Tesisleri’nde faaliyette bulunan Altınbaş Ltd.’e ait Alpet Akaryakıt Dolum Tesisleri’nde büyük petrol vurgunu yapıldı derken, 7 yıldır davalarının devam ettiğini söyledin. 7 yıldır neticelenmeyen bu vurgun davasından sonra, vurguna katılanlardan bir tanesinin, devletin en büyük bankasında yönetim kurulu üyeliği yaptığını dile getirdin. Sevgili Ziya,aslında İnsanların, sadece dua ederken dürüst olduğunu unutma. Dua bittikten sonra, Lafonten’den sundukları masallar ile uyuttukları bizlere, mutluluğu çorba yapıp, elimize çatalı verirler. Ve bizehadde bakalım siz çatalınız ile çorbayı yudumlayın derler. Ve bıraktıkları çıkmaz sokakta hadde beyler, yolunuz açıkolsun dedikten sonra, Onlar kendileri deveyi havurdu ile götürürker.
***
Günün Fıkrası
Günün Fotosu
Günün Sözü






















-001.gif)





































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.