e bittiğini ancak kendisi ve eşinin iki sene daha Erenköy’de kaldığını anlatan Kızılbora, Erenköy’den gemiyle önce yaşlıların, daha sonra görevi olmayanların ayrıldığını kaydederek, şöyle devam etti:
“Geçişler denizden yapıldığı için fırtına çıktığı geceler sandal güvenli olmuyordu. Bu nedenle geçişler yavaş yavaş ve havanın güzel olduğu gecelerde yapılabiliyordu. Biz Erenköy’den iki yıl sonra 29 Ekim 1976’da ayrıldık.”
-Deniz kabuklarından süs
Zorlu geçen yıllarda hayatlarındaki küçük mutluluklara da değinen Kızılbora, “Bazen ateşkes olurdu. İzinli olurduk. Eşimle birlikte deniz kenarına gider, deniz kabuklarını toplardık. Eşimle kabukları kullanarak masa, çerçeve, falan süslerdik.” dedi.
Kuzey’e geçtikleri zaman ev bulup yerleşmelerinin de kolay olmadığını Erenköylüleri Girne’de Güçsüzler Yurdu’na yerleştirdiklerini ve orada bir odada yaşamanın zorluklarını dile getiren Kızılbora, bir taraftan ev sorununu çözmeye uğraşırken diğer taraftan da Güvenlik Kuvvetleri’nde yine telsizci olarak çalışma başladığını kaydetti.
-“Bunları yapalım derken ben kanser oldum”
Kızılbora, Dikmen’de kapısı ve eşyası olmayan bir eve yerleştiklerini belirterek, “Orada da çok zorluklar yaşadık. ‘Yatağımız, masamız, sandalyemiz olsun’ derken yine büyük bir mücadelenin içine girdik. Bunları yapalım derken ben kanser oldum.” şeklinde konuştu.
Kanser sürecinin mücadele gerektiren, zor bir süreç olduğunu dile getiren Kızılbora, “Ben birinciyi atlattım ve ikinciye yakalandığımda şok oldum. İlkinde tiroit kanseri olmuştum, ikincide meme kanseri...” ifadesini kullandı.
Eşiyle birlikte yine zor bir sürece girdiklerini anlatan Kızılbora, kanserin kişiyi mali olarak da zorladığını, aldıkları ufak maaşla hem evi geçindirmeleri gerektiği hem tedavi masraflarını karşılamalarının zor olduğunu belirtti.
Kızılbora, çoğu zaman Türkiye’ye tedavi için borçlanarak gittiğini anlatarak, “Çok zor. Çoğu zaman kendim tek başıma gittim. Bir kadın düşünün, 40 yaşındasınız, genç. Eşinizle gidemiyorsunuz. Çünkü iki kişi olduğun zaman daha fazla para istiyorsun.” dedi.
-El işleri hayata bağladı
Ama mücadelesini hayatının hiçbir döneminde bırakmayan Kızılbora, hiç vazgeçmediğini, her zaman uğraşacak bir iş bulduğunu “Bu yaptığım el işleri... Hep bir şeyler yaptım. Sadece deniz kabukları değil, yün işi işledim, dantel işledim, elbise diktim.” sözleriyle anlattı.
-“Sonraki seneler daha zor… Bu sefer de eşim kanser oldu”
Sonraki senelerin daha da zor geçtiğini çünkü bu sefer de eşinin kanser olduğunu belirten Kızılbora, Nazım Bey’in çok nadir görülen bir kanser türüne yakalandığını söyledi.
-“Bizi galiba bu uğraşlar ayakta tuttu”
Kızılbora, tedavi sürecinin zor olduğunu ama hastalık süreçlerinde bile hep planları olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
“Bazen kontrol için birlikte Türkiye'ye giderdik. Biz daha sonra dolaşıp, vitrinlere bakardık. Beğendiğimiz resimlerin fotoğraflarını çekip, daha sonra aynısını el işleriyle yapmaya çalışırdık. Her zaman bir planımız vardı. Burada doktora gitmeden önce de hep uğraştığımız bir iş vardı. Burasını da yapalım ve öyle gidelim derdik. Yani bizi galiba bu uğraşlar ayakta tuttu.”
Kızılbora, şimdilerde insanların çok daha rahat olduklarını söyleyerek, “Herkesin mutlaka bir işle uğraşması önemli. Ama resimdir, ama yemektir, nakıştır... Mutlaka bir uğraşı olsun, bir gayreti olsun. Ben hiçbir zaman ümidimi kesmedim.” diyerek tavsiyelerde bulundu.
“Denedim. Çok şükür. En azından şimdi kimseye bağımlı değilim.” diyen Kızılbora, bir arkadaşının tavsiyesiyle ehliyet de aldığını ve Büyük Han’daki dükkânına kendi başına gidip geldiğini anlattı.
En büyük destekçisi, can yoldaşı eşi Nazım Bey’i geçtiğimiz yıllarda kaybettiğini dile getiren Kızılbora, şimdilerde 96 yaşındaki annesiyle birlikte yaşadığını söyledi.
Özgül Kızılbora, röportajın sonunda eşiyle birlikte başladıkları ancak bitirmeye zamanları olmayan bir el işi motifini de göstererek, “Senelerce dokunamadım... Yavaş yavaş başladım. Bayağı yol aldım. Yaparken mutlu olurum.” dedi.





















-001.gif)







































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.