• BIST 10891.42
  • Altın 2529.106
  • Dolar 32.8951
  • Euro 35.7068
  • Lefkoşa 27 °C
  • Mağusa 28 °C
  • Girne 29 °C
  • Güzelyurt 24 °C
  • İskele 28 °C
  • İstanbul 24 °C
  • Ankara 20 °C

Politikada başarı.

Arif Alasya

Yıllardır politikanım ya içinde yada dıştan takipçisiyim. Özellikle 1976 yılında demokrasiye yani parlamenter sisteme geçtiğimiz tarihten itibaren siyasi partilerimiz oluşmuşlardır. Sn. Denktaş TMT zihniyetine dayalı özellikle uzlaşma yerine Türkiye’ye bağlanmayı öncelikle savunan UBP’yi kurmuştur. TKP ise genellikle sosyal demokrasiyi savunanlar ile Rahmetli Arif hocanın başını çektiği bir işçi partisi oluşturma düşüncesine sahip bir parti düşüncesi ile CTP’de kendilerine yer bulamayan Halk-der gurubunun oluşturduğu bir parti olmuştur.Tabi ki bu partide Dentaş’a küskünler da yer almıştır. CTP ise KÖGEF ve DGD’nin çoğunlukta olduğu sosyalist bir parti konumunda oluşmuştur. Özellikle seçmen içerisinde milliyetçilik duygusu ve Türkiye bir gün gelecek bizi kurtaracak duygusu ile yaşamış halk UBP ve doğal lideri Denktaş’a büyük bir destek vermiştir. 1981 yılına gelindiğinde beş yıl gibi bir süre geçmesine rağmen halk bu sözde milliyetçilik söyleminin arkasında ağleşme partısi konumuna gelen UBP’ye ‘’UBP TUMBA’’sloganı ile cevap vermek için TKP’ye yönlenmiştir.O günün koşullarında halk bunu başarmış Denktaş’a karşı aday çıkardığı Ziya Rızkı nerdeyse seçimi kazanma noktasında müdahaleler ile seçimi kaybetmiştir.Milletvekilliği seçiminde ise 40 vekilli mecliste TKP:13 CTP:6 ile DHP:2 vekil kazanarak toplamda 21 vekile ulaşıp UBP iktidarına son verme noktasına gelmiştir.Ancak maalesef önce DHP’nin iki milletvekili bu birlikteliği bozmuş sonra TKP-UBP koalisyon hükümeti kurulamamıştır.Bu noktadan sonra TKP’de çözülme başlamış önce Öğretmenler çatıdan ayrılmış sonra Dentaş’a yakın olanlar milletvekili olmalarına rağmen partiden ayrılmışlardır(Bakan olmak gibi bir de mükafat almışlardır)en son da Halk-Der grubu ayrılmıştır. İşte bu noktadan sonra TKP küçülürken CTP siyasette yeni bir sürece girmiştir.Bu süreç onçe 1993 seçimlerinde Hükümet ortağı sonra Annan planı döneminde tek başına iktidar yapmıştır. Görüldüğü gibi hep seçen halk olmuştur. 2013 yılına gelindiğinde halkın büyük ölçüde bütün bu kazanmış partilerden vazgeçebileceğini artık halk için hükümet veya makam sahibi olacak vizyon sahibi kişi, ve partiler yönelmeye aşlamıştır. Önce çantada başkanlığı keklik gibi gören Belediye başkanları kaybetmiş.Ortaya vizyon koyup enerjisi ile halka ulaşan Lefkoşa adayı Harmancı seçimi kazanmıştır 2015 yılında yapılan Cumhurbaşkanlığı seçiminde halkın neler yapabileceği açıkça ortaya konmuştur.41 yıldır ülkeyi yöneten partilerin adayları hezimete uğramıştır.İlk turda CTP’nin adayı bağımsız aday ile üçüncülük yarışı yapmış.İkinci turda ise UBP adayı %8 partisel desteğe sahip olduğu iddia edilen aday karşısında hezimete uğramıştır. Buraya kadar olan gelişmeleri şimdilerde bir parti başkanı kendi hanesine yazmaya çalışmanın peşine düşmüştür.Gözden uzak tuttuğu başarının halka ait olduğunu göz ardı etmesidir.Her iki başarının yani Lefkoşa Belediye başkanlığı ile Cumhurbaşkanlığı seçimi partisel kazanım değil bu iki adayın ortaya koyduğu vizyon ve vizyonun kabul görmesidir.Açık göstergesi ise Belediye başkanlığı ile Cumhurbaşkanlığı seçimleri arasında Harmancı ile Akıncı’nın aldığı Lefkoşa oylarıdır.Akıncı aradan kısa bir süre geçmeden Harmancı’dan Lefkoşa'da %7 eksik oy almıştır. Sonuç olarak başarının ölçüsü halktır.Bunu unutmadan yola çıkınız.Eğer seçmen 41 yıldır kendisini kötü yönetenlerden vazgeçecekse gerekçeleri olmalıdır.yoksa tamamdır halk değişim istiyor diye kazanım sağlamanın peşinde olacaksanız sonunuz hüsran olur.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları