• BIST 9758.26
  • Altın 2430.366
  • Dolar 32.529
  • Euro 34.865
  • Lefkoşa 31 °C
  • Mağusa 32 °C
  • Girne 26 °C
  • Güzelyurt 32 °C
  • İskele 32 °C
  • İstanbul 23 °C
  • Ankara 27 °C

Taner Ulutaş'tan mesajınız var!

Taner Ulutaş'tan mesajınız var!
Taner Ulutaş'tan mesajınız var!

 

Sn. Olgun Amcaoğlu, CTP Genel Başkanı Erhürman'ın "Gelirler artış gösterirken Ulaştırma Bakanlığı neden kaynak arıyor?" sorusuna Ulaştırma Bakanlığına yerel bütçeden 40 milyon aktarıldı. Ulaştırma Bakanı Tolga Atakan’ın "yollarla ilgili kaynak aranıyor şeklindeki açıklamalarını, çocukluğuna ve toyluğuna veriyorum” dediniz.Vallahi Gugukça kuşunun, gurgurasından geçip geçemediğini öğrenmek için bir yerlerine soktuğu ondan sonra yuttuğu kemikten daha büyük ve sert olan bu lokma, değil gurguradan vücudun hiçbir deliğinden yer bulup geçemez. Sevgili Olgun, bu sert açıklamalara baktıkça İyi niyetinin son kullanma tarihinin bittiğini görüyorum.Mevhibe Teyze, bu ülkede artık herşey doğru dürüst gitmiyor. Eğri ok hedefi bulmayacağına göre Olgun ovlucuğum boş versin tırıs gitsin diyor.

**

Sn. Sunat Atun, UBP döneminde inanç düşmanlığı zirve yaptı. ülkede İslamafobinin bazı kurumları ele geçirdiğini belirterek, KKTC’de inançlı insanlara karşı devlet eli ile yapılan baskıcı uygulamalar olduğunu  iddia ettiniz diyerek mensubu ve vekili olduğunuz partinizi eleştirdiniz. Dini inançları doğrultusunda başörtüsü kullanan kişilere devlet dairelerinde uygulanan muameleyi de eleştirerek, Lapta Yavuzlar Lisesi’ne atanan bir öğretmenin sırf başörtüsü nedeniyle yerinin değiştirilmesinin insan hakkı ihlaline girdiğini belirttiniz. Ve ülkede dini inançları yaşama özgürlüğü kısıtlanarak başörtülü öğretmenlerin görev yapmalarının engellenmesini “faşizm” olarak nitelendirdiniz. Bunun yanısıra ülkede kimlik kartı çıkarmak isteyen başörtülü kişileri “Kendi aklımızla soymak ve kılıktan kılığa sokmak zorbalıktır, zulümdür, eziyettir, insan hakkı ihlalidir” ifadelerini kullandınız. Sn. Atun, bir simge olmaması halinde baş örtüsü veya türban kişinin kendi tasarrufudur. Ancak kimlik kartı gibi bazı şeylerin çerçevesi yasalar ile belirlenmiştir. Yasalar meclisin yavrusudur. Yani siz vekillerin çocuğudur. insanın kendi çocuğunu inkar etmemesi için bence o yasaları tadil etmesi gerekir. Siz bir vekil olarak verin bir önerge gerekli değişikliklerin yapılmasını sağlayın. Aksi yasalara uymamaktır. Buda Yürütme ve yasamanın sahibi Meclise sanırım hiç uymaz. Sonuçta birileri müziğe do minorden girerken diğeri si bemolden giriş yaparak humus çorbasına döndürür.

**

Sn. Şener Elcil, Lapta Yavuzlar Lisesine atanan türbanlı bir öğretmenin atanmasına tepki göstererek birilerinin nasırına fena bastın. Gericilik faaliyetlerinin KKTC’ye de taşınmak istendiğini bu çerçevede talimatla türbanlı bir öğretmen ataması yapıldığını iddia ederek,KTOEÖS ile birlikte Kamu Hizmeti Komisyonu ve Eğitim Bakanlığı’na siyah çelenk bıraktınız. Atatürk devrimlerini uygulayan bir devletiz, yasalarımız bunları öngörüyor. Bizim yobazlığa fırsat veren anlayışlara tahamülümüz yok. Atatürk’ün dediği gibi Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler ülkesi olamaz” dediniz. Hocam, birilerinin sırf dümen çevirmesi için kaptan yapıldığı yerde ‘Fırıldaklar’ festivali sıklıkla görkemli bir şekilde yapılır. En çok beğeni de dümeni hızlıca çeviren kaptanda bozma fırıldak alır. Bunlara boşver be hocam, bak Ayşaba, Çakalların özgürlüğü Aslan yerden kalkana kadardır diyor.

**

Sn. Özdil Nami,Mecliste yaptığınız konuşmada, KKTC’de ivedilikle kumarhane açma ihtiyacı mı var?” diye sordunuz. Ve ekonominin vatandaşların daha iyiye ulaşması için bir araç olduğuna değinerek, Kıbrıslı Türklerin önce nüfus politikasını belirlemesi gerektiğini söylediniz. Ayrıca Kumarhanelerin ülkeye getirdiği sorunlar giderilmeden ve katkısı artırılmadan yeni kumarhanelere imkan sağlamanın olacak iş olmadığını kaydettiniz.Ayrıca kumarhanelerden beklenen katma değeri göremediğinizi de dile getirdiniz. Sn. Nami, Üniversiteler ile ‘Bilim Adası’ yapma iddiası ile çıktığımız Afrodit’in kırmadık ceviz bırakmadığı Ada’yı, 3 ‘K’ cenneti yaptık. Kumar, Kadın pazarlama ve Kara Para aklama üçlüsünden birini yani üçün birini alarak Kumara yoğunlaştık. Oralarda kara para aklanıyor iddiasını görmezden gelsek bile, oluşan kumar mafya gözümüzün içine taaa ninnisine kadar girdiği için görmedik diyemedik. Emme basma tulumba gibi bastıkça, dolar. Emdikçe Törkiş Lira ve Störling basan makineye herhalde birileri ihtiyaç duyduk ki, salyaları akıyor. Sn. Vekil,  inanın bu Adayı bu hale getirenler için her gece bestesi küfürlü hicaz, güftesi santurlu küfürlü acem aşiyan makamında düzenlediğim, gelmişlerine, geçmişlerine şarkısını söyleyerek yatağa uzanıyorum.

**
Sn. Erhan Arıklı,  yine birileri elinde çapa kürek, saldırıya geçti. Çapa ile sarı taştan mamül kaleyi yıkacaklarını, guspo ile kalenin taşlarını yere indireceklerini sanıyorlar. Demokrasi hazımsızlığı midede gastrit yaptığı için bu insanlar, mide rahatsızlığı yaşıyorlar. Ve bu insanlar demokrasinin bir yelpaze olduğunu, o yelpaze içerisinde her görüşte insana yer olduğunu bilmiyor veya bilmek istemiyorlar. Demokrasilerde realiteler var. Yalanlar asla yer bulmaz. Sandıkta kalır denilen YDP bugün 2 Milletvekili ile Mecliste vardır. Oy oranını ilk gün itibarı ile sürekli yükseltiyor. Peki oy oranını sürekli yükselten bir parti nasıl olurda kuruluşunun ilk günündeki oy oranından bile geride gösteriliyor. Erhan Başkan, Ayşaba, Erhan ovlucuğum bunlara gülüp geçsin. Çünkü eskiden ayıp ve utanma yorgan altındaydı. Ama maşallah birileri o ayıp ve utanmayı saklandığı yorganın altından alıp hiç çekinmeden gün ışığına çıkarttı. Vallahi ben bunların yaptıklarına ağzım ile sövmüyorum. Ancak bir yerlerim ile katıla katıla sövercesine gülüyorum diyor. Ne dersin?

 

Sn. Cafer Aygün ve Ali Çiftçi, Lefke’de 7 yıl önce, polis aracıyla önünü tıkadığınız ileri sürülen motosiklet sürücüsü Aras Kansay’ın ölümüne sebep olmakla suçlanıyorsunuz.Bu nedenle de Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi’nde “ölüme sebebiyet verme” suçundan itham edildiniz. Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi’nde “Tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu başkasının ölümüne neden olmak”, “Dikkatsiz sürüş”, “Yolun sağını muhafaza etmeme” ve “Tehlikeli sürüş yapıp kazaya neden olmak” suçlamalarından itham edilerek ceza evine gönderildiniz. Kanaatimce görevinizi yapmaya çalışırken, ceza yememek için sizden kaçmaya çalışan ve kaza yapan rahmetli Aras Kansay’ın ölümü sonrasında şahurga kabacığı sizin başınızda patladı. Kısacası görev yapsanız vay, yapmasanız bin kere vay. Mevhibe Teyze, ben pencereye baktığım zaman camdaki kiri, pencereden baktığım zaman dışardaki darmadağın bir görüntü yansıtan araziyi görürüm. Her yerin döküldüğü bir yerde mutlaka samur kürkü giydirecek bir suçlu aranır dedi.

**

Sn. Mesut Genç, Halkın Partisi İskele Milletvekili olarak sosyal konut projelerinizin hazır olduğunu, kaynak bulunduğunda hayata geçirileceğini ifade ettiniz. Ve ilk sosyal konut projesini,Maraşa yapmayı düşündüğünüzü daha sonra da Lefke-Güzelyurt bölgesinde hayata geçirmeyi hedeflediğinizi dile getirdiniz. Sosyal konut projesinin, Türkiye’deki TOKİ sistemine benzer bir uygulama olacağını, Maraş bölgesinde de bir araştırma yapıldığını, Projelerin her yönüyle düşünülerek, üç boyutlu da hazırlandığını söylediniz. Vatandaşın kar güdülmeden yapılacak sosyal konutları, kira öder gibi zorlanmadan ödeyebileceğinidevletin arazi tahsisi konusunda bir sorunu olmadığını dile getirdiniz. Sn. Genç, halkın içerisinde olduğu sıkıntıyı, bu projeyi hayata geçirerek kısmen de olsa gidermeniz halinde, kalplerinde bir çiçek yerine gönüllerinin en müstesna yerinde buket olursunuz. İnanın full çeken bataryaların oluşturacağı kalplerinin sevgi bölgesinin kapsama alanından hiç çıkmazsınız.

**

Sn. Doğuş Derya, Mecliste yaptığınız konuşmada, Medya Destek programının ülkede çalışan ve çalışanların sosyal haklarını koruyan kurumlara, gerçek anlamda basını meslek edinmiş kişilere kıstaslara uyduğu sürece verilmesinin yerinde olduğunu belirttiniz.  Ve ‘Geleneksel Medya Destek Programı olarak bildiğimiz ve bugün hem hükümet hem de basın emekçisi çalıştırmayan ‘metelik gazeteleri’ ya da kumarhane baronları tarafından finanse edilen post hakikat medyasınca sanki belli gazetelere kıyakmış gibi lanse edilmeye çalışılan bu programın kıstaslarının Bakanlar Kurulu kararında belli olduğunu belirttiniz. Sevgili Doğuş, Detay Gazetesi olarak bizim 3 kumarhanemiz ve 4 gece kulübümüz mü var? Bizim gibi işi sadece gazetecilik olan diğer arkadaşlarımın peynirin küflü tarafı gibi kesilip, bir kenara konulması sizce doğrumu? İngiltere’de bildiğim kadarı ile bir gazete patronu bankacılık, finans işi ve büyük çaplı ticaret işleri ile yasa gereği uğraşamaz. Siz Meclis-i Mebusanın mümtaz üyeleri, o narin parmaklarınızı kımıldatın ve buna benzer bir yasa çıkartarak Ak ile Kara koyunu ayırt edin. Biri yer diğeri bakar misali, sizden olanları ayırt ederek diğerlerine tu kaka demeniz hiç etik olmadı. Ayşaba,bazı insanları hayata baktığı pencereden, atmalı. Çünkü ben  hala daha sevap sandıkları günahlarını kabullenemedim dedi.

**

Sn. DPÖ Yetkilileri, lütfen sinirlerimizin ayarları ile oynamaktan vazgeçin. Çünkü oynamakta olduğunuz sinirlerimizin ayarları bozulursa, şuanda 2 desibetre olan ses yüksekliğimiz 7 desibetreye çıkacak. Buda sizlerin kulaklarında hasara neden olacak. Yahu, herşeyimizin  Türkiye’den geldiği ve gelen herşeyin üzerine gümrük, kar şu bu konduğu noktada, Türkiye’de çıkan enflasyon oranının %2 bizdeki enflasyon oranının eksi %0.42 olmasına kargalar bile güler. Yani Türkiye’den aldığımız herşey buraya sanki ucuzlayarak geliyormuş gibi garip bir iddia içerisinde göründünüz. Arkadaşlar Türkiye hapşurursa biz nezle, öksürürse zatürüe olduğumuz noktada onda artı %2 enflasyon oranı bizde hayat ucuzlamış gibi eksi %0.42 enflasyon oranı çıkması tek kelime ile hükümeti yağlama ve graslomadır.Efendilereğri cetvelden, doğru çizgi çıkmadığını birkez daha göstermiş oldunuz. Pahalılık anamızı ağlatırken, sizin geride play back yapmanız hiç uygun kaçmadı.

**

Sn. Ali Kızılkan, Kıbrıs Yetenekleri sayfasındaki bir haberde, sizin yanınızda çalıştırdığınız yabancı işçilere, köle Isaura’ya yapılan muameleden daha kötü bir muamele yaptığınız söyleniyor. Yanınızda çalışan yabancı işçileri barındırdığınız içler acısı yerde bir hayvanın bile kalmayacağı dile getiriliyor. Gayri insani şekilde yaşattığınız kölenizin, eski iş makinalarının arasında konaklamak zorunda kaldığı, yattığı yatağa ise yatak demek için bin şahite gerek duyulduğuna vurgu yapılıyor. Yaşattığınız yerden dolayı kölenizin vücudunun birçok yerinde yaralar çıkarken doktora gitmesini bile engellemişsiniz. Köle Isauranızın maaşını bile ödemezken pasaportuna bile el koyduğunuz öne sürülüyor. İnsanlığa yakışmayan ve insan olanı utandıracak olan görüntülerin sizi hiç utandırmadığı da belirtiliyor. Sn.Kızılkan, görmek istemeyen göze ışık hiçbirşey yapamaz. Bu nedenle bir insana yaşattığınız bu muameleyi görüp utandığınızı hiç sanmıyorum. Ama olsun, size gönderilen hançer yerini bulduysa, üzüntüsü bize, acısı da hatıra olarak size kalsın.

**

Sn. Kıbrıs Türk Kamu Araçları İşletmecileri Derneği (Kar-İş) Ulaştırma Bakanlığının siyasi vizyonla dağıttığı izinlerin bardağı taşırdığı ve bu nedenle greve gidebileceğinizi belirttiniz. Ve "Ada Kart, 'hayal kart' oldu" “Ulaştırma Bakanlığı’ndan verilen ‘T’ izinlerinin hiçbir kritere bakılmaksızın verildiğini” söylediniz. Ayrıca gidişattan memnun olmadığınızı, Kar-İş’in onaylamadığı ve ısrarla reddettiği üniversite, özel okul, kreş ve taşımacıları birbirlerine düşürecek ve bölecek T izinlerinin verilmesi Ulaştırma Bakanlığının samimiyetsizliğini gösterttiğine vurgu yaptınız. Otobüs T izinlerinin verilmesinin dondurulmasını isterken bunun yapılmaması halinde eylem ve grev başlatacağınızı dile getirdiniz. Arkadaşla, Meclis-i Mebusan içerisindeki bazı siyasilerin, prens veya prenses olabileceği tek saray, Simit Sarayıdır. Bazılarına değil Eros’un oku, Zeus’un şimşeği girse, asla iş aşkından ve sevgisinden anlamazlar.

**

Sn. Mehmet Öznacar, galiba bizde de yaşlanma emareleri görülmeye başladı. Dün attığım mesajda Kamu Hizmeti Komisyonu Sınav İşleri Müdürü olarak görev yaparken, Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürü olarak görev yaparken görevden alınan Sn. Fuat Azimli’nin yerine atandığınızı yazdık. Halbuki siz Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürü olarak değil, İçişleri Bakanlığı Müsteşarı olarak atandınız. Sehven bir hata da olsa, tenzili rütbe ile sizi, Kıdemli Albaylıktan, Binbaşı rütbesine indirmiş olduk.  Sn. Öznacar, çorak tarlada ürün olmaz. Ancak sizi verimli olarak gördükleri ve kaliteli ürün yetiştireceğinize inandıkları için önemli bir görevin koltuğuna oturttular. Hayırlı olsun diyelim.

***

Günün Fıkrası75098762_475520119728568_4728323655010877440_n.jpg

Günün Fotosu74791664_551110919021017_2721194169535037440_n.jpg

Günün Sözü74667390_2222222621408364_6785400247179804672_n.jpg

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler